10 yılı aşkın süredir, annemin ölümünden beri daha da kuvvetlenerek, öfke, üzüntü, depresyon ve umutsuzluktur. sadece iyi vakit geçirmeye çalışıyorum. yoksa sadece perde çekmiş oluyorum hobilerim ve haplarımla. yoksa değişen bir şey yok. başkaları başarılı ve mutlu oluyor, kadınlar ideal ve mükemmel erkeklerle sohbet edip, kahve içip çıkıp sevişiyor. sıkıcı gelmeye başladı. bir de can sıkıntısı eklenecek sanırım.
yıllardır hissettiklerimle aynıdır. başta kalbimi çatır çatır kırıp hep başkalarını seçen kadınlar olmak üzre bazı insanlara karşı asla dışarı vurmadığım ve vurmayacağım keskin öfke, yaşım ilerlediği ve hayallerimden uzaklaştığım için koyu bir hüzün. yıllardır pozitif bir şeyi gerçekten hissedemedim zaten. hep başkalarının mutluluklarını izlemekle lanetlendim galiba.
Bir terapiye katıldım birkaç saat önce ve çocukluğumuza gittik o terapide.
Ve hala etkisindeyim.. Garip hissediyorum.
Yine düşünmemek için sözlükteyim..
Ağlasam ağlarım ama bastırıyorum.
Unutmuşum o beni.. O çocuğun hissettikleri ürkütücü geldi bana. o zamanlarda beni öfkelendiren şey ne olabilir bu düşünce kemiriyor şuan beni..
Hissettirilmeyen sevginin, gösterilmeyen ilginin, içte tutulan sözün, sezdirilmeyen tutkunun, zoraki saadetin, sadakat gösterilmeyen planların zerre önemi yok; biz biraz da gençliğin amatör ruhunu üzerinden atmış insanlar olarak olgunluktan yanayız.
yağmur yağıyor, kombiyi açmak aç kalma anlamına geleceği için çay demini alsın diye beklemekteyim. sıcak su torbalarını evdeki canlar için ısıttım, battaniyenin altına yerleştirdim mırıl, hırıl uyuyorlar onları seyrediyorum. huzurluyum. iyi hissediyorum.