turgut özal denen oros... çocuğunun memlekete kazandırdığı bir hastalık. akp ise bunu bir adım öteye taşıdı. artık yasalara göre hareket edilmiyor bu ülkede önce hareket-eylem vs yapılıp sonra buna göre kanunlar uyduruluyor ve işin en kötü tarafı bunu savunan milyonlarca insan olması.
lakin adına hukuk denilen ve milyonlarca farklı insanın bir arada makul bir şekilde yaşamasını sağlayan sistemin hızla çürüdüğü ve işlemez hale geldiği böyle bir düzenin sonuçları herkes için çok ağır olacaktır.
devleti yöneten siyasilerin, devlet adamlarının yasalara uymadığı bir toplumda halktan yasalara uymasını beklemek aptallıktır.
türkiyenin hiç bir zaman hukuk ülkesi olamayacağının belgesidir bu söz. Bir ülkede başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yapmış biri böyle konuşursa vatandaş o anayasaya neden uysun ki. balık baştan kokar.
avam tabakasının elbette anlayamayacağı bir sözdür. anayasayı yazan da insandır. değiştirende insandır. bundan yıllar sonra alıp bir rafa kaldıracak olan da insandır. zamanın da almanaya'dan fransa'dan madde madde kanun devşirenlerde insandır.
halk cahildir, koyundur anlamaz. ona bir kere zerketmişler bazı şeyleri, değiştiremez kafasında.
ülkeye sadece terör belasını, irticayı, özelleştirilmiş ve peşkeş çekilmiş devlet sermayelerini getiren merhum cumhurbaşkanının türk siyasi tarihine geçmiş gafıdır. doğaldır, başka da birşey beklememek lazımdır kendisinden.
tabii ki birşey olmaz. nedeni oldukça basittir. zaten anayasa binlerce kez delinmiştir. hatta öyle bir hal almıştır ki yasa işlemez olmuş, haklı haksız duruma düşmüştür. özal da doğal olarak böyle gelmiş böyle gider demiş ve çözüm bulmak yerine bu sözlerle kaçmayı tercih etmiştir. esasında şu anda yürürlükte olan 82 anayasasını komple kaldırıp yerine doğruların olduğu abuk sabuk delme yollarının olmadığı bir anayasa yapsak kimse delemezdi. çünkü dokunulmazlık denen zırha bürünemezlerdi...
