anayasa kur-an, camiler kışla, minareler süngüdür ü akla getiren başlıktır. lakin hiç karıştırmaya gerek yoktur, anayasa mis gibi vardır, türkiye nin her yerinde kışlalar bulunmaktadır, süngü için minareye de ihtiyaç yoktur bolca süngü bulunmakta.
iste süper bir pragmatizm örneğidir..
zamanında allah kitap diye kafayı yemiş insanları kendi tarafına çekmek için mustafa kemal atatürk ün* yaptığı açıklama da mevcut olan cümle..
tarihte böyle bi pragmatist yaklaşım daha var mı?
helal olsun.. *
ha bugün kalksa bunu dese biri, vereceğimiz cevap şu olur :
(bkz: hassiktir diyoruz hassiktir)
(bkz: bsgçk aklın karışmış senin)
bunu diyen atatürk ise; devletin yönetim şekli için söylememiştir. bu açık ve net. bazı gerilerin atatürk'ün müslümanları "kandırma" amaçlı söylediğini görüyorum. atatürk'ün buna ihtiyacı yoktu. kaldı ki müslümanlar onu seviyordu ziyadesiyle. her ne olursa olsun, savaşlar kazanılmış, yeni cumhuriyet kurulmuştu. hutbe verirken kastettiği; "insanın kendi kurallarını tanıması için" belirtmiş olduğu sözdür; anayasa kur'an-ı kerim.
bu laik bir yönetimle bağdaşmaz. bunu eğer atatürk dediyse o zaman bu adam laik değil bildiğin şeriatçı. yani bence saçma atatürk' ün dediğini sanmıyorum.
kitabullah insanlar için indirilmiştir. ona inanana müslüman denir.
kitabullah dünyanın yasasıdır. dolayısıyla içerisinde barınanları alakadar eder. buda tüm insanlığı kapsar. he sen okursun kabul edersin, iman edersin senin bileceğin iş. okursun kabul etmezsin oda yine senin bileceğin iş. hiç okumadan inkar edersin oda senin bileceğin iş.