darbe yapanların korumasını ortadan kaldıran değişiklik. gerisi yargının işi. cemil çiçek, burhan kuzu veya tayyip erdoğan gidip dava açacak savcılar değil. artık ulusalcıları, darbecileri koruyan hsyk ve anayasa mahkemesinin de yapısı değiştiğine göre cesur hakim ve savcılar darbecilerin üzerine gidebilir. sacit karası veya ferhat sarıkaya gibi isimleri meslekten atan hsyk artık bunları eskisi kadar rahat yapamayacak. hakimlere ve savcılara karşı kontrolü azalan ve hukuku çiğneyen hsyk olmaz ise ben bu ülkede namuslu hakim ve savcıların da olduğuna inanıyorum.
ayrıca sacit karasu ve ferhat sarıkaya olaylarında hsyk'nın yaptıkları için iki satır yazmayanların, tepki göstermeyenlerin bu değişikliği destekliyoruz ama kimse yargılanmayacak demesi abesle iştigal. kaç kez hsyk'yı eleştirdiniz, kaç kez hsyk'nın değiştirileceği anayasa değişikliğini savundunuz diye sorarlar adama...
ulusalcı, derin devletin yargıç ve savcılarından oluşan yarsav gibi örgütler, anayasa mahkemesinde bulunan ulusalcı hakimler, yargıtay, danıştay ve hsyk'da kalan ulusalcılar zaman aşımı diye diretecektir. oysa zaman aşımı açılan davalşarda işler. 30 yıllık zaman aşımının işlemesi için 30 sene önce dava açılmış olması ve davanın sürüncemede kalmış olması gerekir. ha! akp bu konuda ne diyor? daha dün akşam tayyip erdoğan şöyle dedi; biz bu maddeyi kaldırmakla hakim ve savcıların önünü açtık. zaman aşımı diye bir şey mümkün değil. çünkü dava açılmadı demişti. ulusalcı yargının zaman aşımı diye diretebileceğini ama bunun hukuki bir karar olmaktan uzak olduğunu ilave etti.
şimdi ortada bir samimiyet testi var. darbecileri koruyan hsyk ve anayasa mahkemesini ele geçirmiş ulusalcılar mı yoksa gerçekten darbeye karşı olanlar mı bu ülkede yaşıyor hep birlikte göreceğiz.
hsyk'nın değişmesi zamanla yargıtay ve danıştay'ın yapısını da değiştirecektir. yargıtay'ın tüm hakim savcılarını, danıştay'ın dört de üçünü hsyk seçiyor.
edit: daha önce başka entrylerimde bu anayasa değişikliğinde "yargının yargılanacağı ve insanların yüksek yargıya inancının oylanacağını" belirtmiştim.
anayasa mahkemesi güvenilir bir organ olsaydı geçici 15. maddeyi yıllar önce anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ve suçlulara özel koruma getirdiği iddiasıyla iptal ederdi. böylece darbecilerin yargılanmasının önünü açardı. hsyk'da ulusalcıların yaptığı suçların üstünü kapatmak yerine üstüne gidilmesini desteklerdi. yargıtay'da darbe hazırlığında olanlarla ilgili davalara el koymaya çalışıp kurtarma operasyonu başlatmazdı. danıştay'da kamu yararı deyip özelleştirme ihalelerine bununu sokmazdı. diyorlar ki danıştay tüpraş'ın %14'ünün satışını engelleyerek 3 sene sonra daha yüksek fiyata satışını sağladı. danıştay fiyat belirleme kurumu mu? ayrıca bir yerin satışı 3 sene önce kabul edilmişken 3 sene sonra neden kabul edilir. olayın aslı şöyle; danıştay yine aynı satışı iptal edecekken ankara'ya kar yağdı ve yollar kapandı diye mahkeme toplanamıyor ve satış gerçekleşiyor. burdan anlayacağınız son satış hoşlarına gitmiş. koç grubu ile iyi ilişkileri var anlaşılan.
