80 yıl önce yaşamış adamın devrimlerine bok atıp, binlerce sene önce yaşamış insanın yatak odasına kadar taklit edenlerin, kraldan çok kralcı olmaları başbakan olduklarında söylemeye götlerinin yetmeyeceği sözleri milletvekili iken söylemeleri kadar doğal birşey yoktur efendim. çünkü bu beyinlerin altında dindarlık değil dincilik vardır. onların din anlayışı allah'a yalakalıktan başka bir boyuta sahip değildir. işte bu yüzden dini imanı bir kenara atıp, allahtan korkacakları yerde 80 yıl önce yaşamış adamdan korkarlar. anlamak istemezler o adamın yaptıkları sayesinde bu ülkede söz sahibi olabiliyorlar, analarını babalarını tanıyorlar.allah'a dua etmeleri gerekir bu ülkede adam yerine koyuldukları için.
dogru bir tespit. 80 yil once yasamis bir insanin devrimleri, - devrim de değil, birebir copy paste urunu seyler - gunumuzu baglamaz, baglamamali. ozellikle bu devrimlere psikolojik baglilik veya bazi anayasa maddelerinin tartismaya dahi acik olmamasi, icimizdeki ataturk bagnazliginin ne kadar korkunc boyutlara ulastigini gosteriyor. sonra da cikip bu bagnazlar sagda solda cagdaslasma mitingleri filan veriyorlar ki ironinin dik alasi.
Türkiye Cumhuriyeti, ilkeleri Mustafa Kemal Atatürk tarafından belirlenmiş ve geçen yüzyılın en büyük anti emperyalist bağımsızlık savaşlarından birini vererek halkın tamamına yakınının büyük özverisi ile (kanı/canı/parası/emeği) ve besledikleri samimi atatürk sevgisiyle kurulmuş, ve misak-ı milli sınırları içerisinde yücelmiş bir devlettir. Atatürk'e ya da onun ilkelerine karşı olmak, bu devletin temelleriyle oynamaktır. Böyle sapık fikirlere sahip olmak, insanın varlığını borçlu olduğu varlığı, yani doğduğu evin babasını, yani geçmişini inkar etmesidir. Bunu ancak ve ancak düşmanların çıkarlarıını kendi çıkarlarıyla özdeşleştirmiş, mandacı, ve zamanında Atatürk ve Bağımsızlık Savaşı'na muhalefet etmişlerin düşüncelerine sahip kişiler yapar. Bugün laiklik ilkesiyle oynayanların, anayasada atatürk ilkelerinin bulunmamasını isteyenlerin içinde bulunduğu gaflet ve delalet de işte tam budur.
prof. zafer üskül tarafından zamanlaması son derece yanlış olarak yapılmış gereksiz bir önermedir. bu ülkede düzeltilmesi gereken okadar çok şey varken böyle bi zamanda böyle bi konunun gündeme getirilmesi kafa karıştırmaktan başka bir şey değildir.
milletvekili yemininde geçen "atatürk ilke ve inkılapları" tabirinin de "atatürk'ün gösterdiği çağdaşlık yolu" (ya da atatürk'e referans yapan başka bir cümle olabilir) olarak tashih edilmesi doğru olacaktır. zira atatürk ilkeleri'ni temsil eden altı ok halihazırda bir siyasi partinin programında yer almaktadır. çok partili bir sistemde tüm vekillerin bir partinin programı üzerine yemin etmelerinin tutarsızlığı ortadadır.
atatürk ilke ve inkılaplarından birisi devletçiliktir. anayasasına devletçilik ilkesini koyan bir devlet yarın özelleştirme yaptığında, yapılan bu özelleştirme anayasaya aykırı olmayacak mıdır?
inanamıyorum! bu şekilde knuşmalarına rağmen bu adamların hala bu ülkede yaşayıp "türk" vatandaşının ekmeğini yediğine inanamıyorum! ve bir de türklerin ata dediği uğrunda ölebileceği yüceler yücesi varlığa dil uzatabilmelerine inanamıyorum!
dememe sebep olan zırvadır. ****
kulaktan kulağa denen bir oyun var bilirsin, bu ülke de bu oyun sağır duymaz uydurur vaziyeti almakta sonuç olarak kahkahalar kopmaktadır. bu beyanat medya tarafından halka ulaşana kadar kırpılanlar düşünülecek olursa (okuyup araştırmanın da lafta kalan bir söylem olduğunu da gözardı edemezsin) böylesi konular bir kulaktan diğerine ulaşana kadar göte girebilir.
aa ama oyun bozanlik ediyor bunlar anayasiyi degistirmeye bastan baslasalar ya.. cik cik, olmadi.
*turkiye devleti bir seriattir!!! (icinizde yatani bilmiyoruz sanki! kolay mi sandiniz ataturk ilke ve inkilaplarini adi gibi ezbere bilen bir neslin aklindan ozunu yansitan degerleri silmek!)
*Türkiye seriati devleti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, uc maymun kurallarina bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, muhafazakar, gerici bir seriat Devletidir.
*Türkiye seriati, ülkesi ve milletiyle bölünmus bir bütündür. Dili karmadir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, amerikan bayragina benzeyen bir bayraktır.
Millî marşı seriat Marşı'dır.
Başkenti washington d.c'dır.
cok bilenler ülkesi türkiyemizde aslinda hic bisey bilmeyenlerin bunu bize iyi niyetmis gibi göstermesine sebep olan ciddiye alinilmasi gereken cümle. her karis topragina kani karismis sehitlerin önderi ulu atatürk ün kurdugu bu güzel cumhuriyete karsi yapilan akp rezilligi. adamlar kaleyi icten fethettiler bizim halka ilac verip uyuttular helal olsun size be. nede olsa hakettigimizi bulmaya mecburuz. erdogan, gül, arinc;
bunlarin kökeni erbakan, erbakan ki laikligin bir numara karsiti ve erbakan zamaninda demistiki, gelecegiz ama kanlimi olacak kansizmi onu bilemem. adamlar geldiler hemde kan dökmeden. keske kan dökselerdi de bunlar basimiza gelmeseydi.
zafer üskülün akp li milletvekili olmasından değil, düşüncesinden dolayı karşı çıkılan söylemidir. zafer üskül chp üyesi olup bu sözleri söylemiş olsaydı da aynı şekilde eleştirileceğinden, hatta çok daha şiddetli eleştirileceğinden kimsenin şüphesi olmasın. kemalizmi gericilik, militarist ve ulaşılamaz yapıldığını düşünen kişilerin bu şekilde öneriler getirmesi acıdır. çünkü kemalizm her zaman ilericiliği ve devrimciliği işaret eder özünde. özgürlük konusunda ise onun kadar özgürlükçü bir kişi daha bu topraklarda bulunmamıştır. (bkz: kurtuluş savaşı)
kişiye bakalım neymiş, kimmiş:
zafer üskül, 2001 yılı anayasa taslağını hazırladı.
sosyal demokrat, sos görüşlü, imam hatiplere kızların alınmasına karşı.
yok kesmedi, akparti sözcüsü o!
bilmeyenler için, ak parti sözcüsü cemil çicek.
zafer üskül ise mersin milletvekili.
neden mersin'den seçildiğine söylemeye gerek yok sanırım.
yok hala olmadı diyorsan,
sen zafer üskül'ün 2001 yılında solcu profesörlerle birlikte söylediklerini kalkıp partinin irtica hanesine yazdıktan sonra, sana aynı partiden komünist bulsam aşırı sağcılıktan içeri tıkarsın..
edilen lafa, yapılan işe değil; lafı edene, işi yapana bakmak daha doğrudur.
(#2033587) *
anayasanın ideoloji içerip içermemesi çok çetrefilli bir konudur. aynı atatürkçülüğün farklı parçaları olan milliyetçiliğin ve devletçiliğin anayasada yer alıp almaması ayrı ayrı ele alınsa daha doğru olur. misal: ulusal milliyetçilik tanımının anayasada olması gerekli olabilecekken, devletçilik adı altında kurumların hangilerinin yada ne kadarının devlet elinde bulunması gerektiğinin anayasada yer alması gereksizdir.
devletin milliyetçiliğinin insanlara yaklaşımını*** ırka dayalı mı yoksa vatandaşlığa dayalı olarak mı vereceği "anayasada belirtilmese de olur" değil "belirtilmesi şarttır".
fakat, global ekonomi düzeni ve ülkenin mevcut ekonomik planlarını gün ve gün takip edemeyecek olan anayasaya "allah kelamı" niteliğinde devletçilik maddeleri koymakta ekonomik programa kısıtlama getirecektir.
kısacası ideoloji o kadar karışık olabilir ki bazı kısımlarını zamanla atmak gerekebilir. kimi kısımlarını anayasaya koymak gerekebilir kimi kısımlarını koymamak... asıl değinilmesi gereken konu başta da belirttiğim gibi "konuşana bakmaktır". laik-demokratik bir insanın ağzından çıksa iyi tarafını ön plana çıkartacak olan bu sözler irtica ile suçlanan bir partinin sözcüsünden gelince varın siz düşünün...
beklenilen açıklama. "hiç şaşmayalım. böyle düşünen insanları bizim halkımız getirdi başımıza, çekeceğiz her türlüsünü..." dedirtir.** kafalar duvarlara vurulmaya başlar inceden inceye.
Anayasada ilke ve inkılaplarına gerek duymayan bu hangi sıfatı yakıştıracağımı bilemediğim zihniyet, ilerde anayasaya da gerek olmadığını, allahın kurallarının bize yeteceğini de söylecektir korkarım. Ama müstehak milletimize, böyle uyuyan, gidişat iyi aman bozulmasın derken, içten içe yıkıldığımızı göremeyen milletimize müstehak. Orduya daha bir sempatiyle bakmıyor mu insan böyle olunca..
