kimseye önceden ağır yargıların verilmemesi gerekir. ama bu kadar da millet, aptal yerine konmaz, renksiz anayasa bahanesiyle bu kadar cesur olunmasının şaşırtıcı olduğu durumdur. bir kere o atatürk ilke ve inkilaplarıyla bu ülke önünü görebilmiştir. ve bu ileriyi gösteren kişiye karşı yapılmış olan saygısızlıktır. millete saygısızlıktır.
bu millet o kadar oyla sizleri başa getirmiştir. ama indirmesini de bilir. bir yerleriniz kalkmasın dedirtecek durumdur.
yapılan bir açıklamayı popodan anlamaya güzel bir örnek. kardeşim adamın röportajını okudunuz mu tam metin? veya dinlediniz mi adam gibi. chp li bazı yöneticiler bile çıkıp mantıken doğru fakat uygulanabilirliğinin yanlışlığından söz ediyor. siz gelmiş şeriat geliyor ühüühühü diye ağlıyorsunuz. bir çok hukuk profosörü bu konuyu dile getirdi zamanın da şimdi ak parti milletvekili olmuş bir hukuk profosörü dile getirince koyuyor dimi...
yeri gelince darbecilere, faşizme, baskıcılığa lanet okuyanların; siyakını, sibakını, maksadını bilmeden saldırma aracı olarak kullandıkları söz. halkların hakettikleri gibi yönetildiklerini kanıtlıyor büyük ölçüde.
ayrıca (bkz: zafer üskül)
iyi niyetli bir şeymiş gibi göstermeye çalışıp ya adam mı .ikiyosunuz diye sormak istediğim hiç şaşırtmayan sadece zihniyeti daha da deşifre eden açıklama...
ataturk'un kendi ilkelerinden sadece bir tanesi olan devrimcilik ilkesi ile hakli bulunabilecek fikirdir.
soyle ki: devrimcilik nedir?
"Türkiye'nin devrimler yaparak geleneksel kuruluşlarını modern kuruluşlarla değiştirmiş olmasıdır. Geleneksel kavramların bir kenara itilip modern kavramların benimsenmesi demektir."
ataturk inkilaplari zaten yeterince oturmus, bu modern cagda uzerinde durulmasina gerek bile kalmamistir.
cumhuriyet ve laiklik ise zaten apayrica anayasa tarafindan sorgulanamaz sekilde yerli yerinde kalacaktir.
lakin; simdi bu gorus icin "dakika bir gol bir" diyerek kendisine gun doguran deniz baykal'a sorulmali. devletcilik ilkesinin bu global ve karsi konulamaz liberal dunyada ne kadar modernligi kalmistir. veya *en ataturkcu parti olan chp ne kadar devletciyim diyebilecektir. veya yine, dogudaki hicbir ile gidemeyen chp halkciliktan nasil bahseder.
geriye milliyetcilik kaldi. halkin milliyetcilige verdigi onem tabii ki buyuk. fakat asiri milliyetcilige burunen chp ve mhp'nin milliyetciligi cevabini almistir.
ulu onder ataturk'un "devrimcilik" ilkesinin de geregi olarak, modernlesme ve zamanin gerekliliklerine gore kavramlar ve gorusler demokrasinin de beraberinde yeniden sorgulanabilmelidir. aksi taktirde ataturk'un de istemeyecegi bir yerinde sayma, hatta geriye gitme yakamizdan eksik olmaz.
Prof. Dr. Zafer Ülkül, aşağıdaki "sivil ve renksiz anayasa" fikrine göre haklı bulunabilecek görüş:
"Bütün Atatürk ilke ve inkılapları, Anayasa Mahkemesi'nin yasaları denetlemesi sırasında temel alınıyor. Dolayısıyla ideolojiler, siyasi partilerin işidir. Her siyasi parti kendine özgü bir ideolojiyi savunabilir, savunmalıdır. Farklılıklar öyle ortaya çıkacaktır. Kemalist bir parti de kurulabilir, kurulmalıdır da. Bunu destekleyecek insanlar çıkar. Ama anayasalar bütün bu ideolojilere eşit mesafede durmalıdır. Renksiz olmalıdır. Biz bunu renksiz bir anayasa olarak tanımlıyoruz. Avrupa anayasa anlayışı da böyledir."
liberal demokrasilerde, doğal sayılabilecek bir süreçle meydana gelmiş cumhuriyetlerdeki ideolojik olmayan anayasa formatının özlemini çeken şahsiyetimizin ifadesi.
devrim ile meydana gelmiş cumhuriyetlerde ise devrik olanın devrik olduğunun hatırlatılması son derecede önemlidir.
bilimsellik ve tam bağımsızlıktan ibaret olan kemalizmin de bir devletin ideolojisi (kemalizmin ideoloji olup olmaması başka bir tartışma konusudur) olmasında nasıl bir renk farklılığı var, orası muamma.
daha marjinal olan milli görüşün "kanlı mı/ kansız mı?" sorusuna cevabını "kansız" olarak vermiş ve siyasal islama bulandırılmış sağcılık anlayışıyla, 28 şubat süreci sonunda milli görüşten ayrılmış "yenilikçi kanadın" yani ak partinin; hiç şu dönemde başka iş kalmamış gibi ortalık bulandırmasıdır..
akp ile alakası olmayan bir durumdur. daha ne dendiğini anlamadan dinlemeden atatürke karşı lan bunlar şeriat istiyolar demek son derece yanlıştır. ilk önce bu adam kimdir ona bakın. geçmişine bakın. kariyerine bakın. sonra kafanızdan takıntılı solak zihniyeti çıkartıp bir objektif olun. sonra adamın dediklerini okuyun anlayın. ondan sonra eleştirin. linç etmeye çalışmayın.
- anayasada ataturk ilke ve inkilaplarina gerek yok kamiillll
+ doğru söylüyosun abii
- boş iş bunlar, zorluyor bizi
+ aslında anayasaya da gerek yok demi abi?
- ya tabi kardeşim, dini vecibelerini yerine getirsen yeter
+ dur abi bizim hocalara söyliyeyim de şeriat kurallarını yazılı hale getirsinler
- yaşa be koçum %46 bizimle nasılsa...
yakinda su sekilde devami gelecektir:
ya bu anayasayada gerek yok, eski zaten. alalim iran'dan seriat kanununu. ohh mis gibi. hem o zaman mahkemlerede gerek yok. keseriz hirsizin elini, zina yapanida asariz çükünden tavana bitti gitti. bosu bosuna hakime savciya maas ödemeyede gerek kalmaz. tasarrufa baksana.
(bkz: profesör olmuşsun ama adam olamamişsın) diyesi geliyo insanın. sen o anayasadan 'atatürk' ibaresini kaldır. o zaman görürsün cumhuriyet mitingi nasıl yapılıyomuş. milletimiz kömür karşılığı oy verebilir ama ülkesini asla satmaz. dokunulmazlık zırhının arkasında konuşmak kolay. ama unutmayalım ki o zırh bir kalkacak. işte o zaman sizin gibileri ne koruyacak çok merak ediyorum.