anayasamızda devletimiz "sosyal bir hukuk devleti" olarak tanımlanır. bu tanımın gereği, doğdukları anda birer vatandaş statüsünde olan çocukların ve toplumun haklarının korunmasıdır. mevzubahis hakların başında "yaşam hakkı" gelir elbette.
insanları aşılamak bir tek aşılanacak insanları ilgilendiren bir uygulama değildir. aşılama toplumu hastalıklardan korur. çiçek hastalığı gibi bir çok hastalığın kökü aşılama ile kurutulmuştur. dolayısıyla aşılanmayı reddeden bir birey o aşının hedeflediği hastalıklardan korunmamış olmakla kalmaz, ilgili bakterinin vücudunda mutasyona uğraması ve mutasyona uğramış bakteri karşısında aşılanmış bireylerin de korumasız kalabilmesi olasılığı sebebiyle toplum sağlığını da tehlikeye atmış olur.
çocuklara gelince.. onlar ailelerinin gönüllerine göre tasarruf edecekleri mallar değil, vatandaştırlar.
kimi alçakların ürettiği komplo teorilerine inanacak kadar kafayı yemiş bir kaç malın hatırına böyle bir karar alınmış olması son derece yanlıştır.
amariga'daki çocuğumu aşılamıyorum zırvasının buralara kadar geldiğini gösteren karardır. başlar artık birileri "bilmemne aşısında domuz varmış..ss" goygoyuna.
Vücut bütünlüğünü maddi varlık olarak görüp buna istinaden reşit olmayanların bu tasarrufu kullanma yetkisinin yasal temsilcilerine verilmesi gerekçe olarak gösterilmiş oldukça isabetli bir karardır. Vatandaş olarak değil hukukcu olarak yorumlanırsa tabi.
Saçma bir karardır. Çocuğun dinine, diline ,inancına bir müdahale edilmiyor ki . Çocuğun sağlığı söz konusu; buna devlet müdahale edebilmeli. Bizim doğu milletinde " yok devlet bu aşıları kürt milleti kısır kalsın çoğalmasın diye yapıyor " diye bir inanç var.
aklıma abd'nin başta desteklediği, sonradan bozuştuğu noriega diktatörünü devirirken yaptıklarını getiren karardır.
oldukça uzak bir alaka ama yine de olayı anlatayım:
noriega panama diktatörüydü. abd'nin kontrolünde yürüttüğü uyuşturucu işlerini, el altında komünist örgütlerle de yapmak gibi bir hataya düşünce abd panama'yı işgal etti. noriega, vatikan kontrolündeki, diplomatik dokunulmazlığı olan bir binaya sığında.
abd askerleri onu binadan çıkarmak için, binanın çevresine dev hoporlörler kurup,"the clash" adlı metal müzik grubunun "adalete savaş açtım, adalet kazandı" adlı şarkısını çalmaya başladılar. on gün kadar sonra kilise noriega'yı teslim olmaya ikna etti. şarkı şöyle:
