dünyanın hemen hemen bütün gelişmiş, hukukuna güvenilen ülkelerde anayasa mahkemeleri ve ya ona denk organlara meclis tarafından üye seçilmektedir. bu durum onları demokratlıktan uzaklaştırmazken bizi uzaklaştıracaktır. bu da bir paradoks mudur?
işim olmaz anasıylada yasasıylada bence anayasa ve kanunlar günün şartlarına göre her 5 senede bir yenilenmeli ve anayasa üzerinde yapılan her değişiklik doğrudan halka sorulmalıdır.ya da devlet başkanlığı sistemi getirilmeli bütün yetkiler halk adına başkanda toplanmalıdır.böylece kurumlar arası çatışma falan filan ortadan kalkar
ülkede akp gibi laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmuş, geri devrim amacında yobaz bir parti iktidardayken, meclis'in yargıya üye seçmesini sağlama gafletine düşeceklerin, buna demokrasi kılıfı geçirip akp isimli iran özentisi tiplerin bulunduğu partinin ekmeğine yağ süreceklerin kabul edemediği gerçek.
ülkeye açık görüşlü, laikliği benimsemiş, çağdaş bir parti gelmeden böyle bir düzenleme yapılamaz.
vesayetçi cuntacı zihniyetin biz avrupa kadar gelişmiş değiliz diyerek engellemeye çalıştığı düzenlemelerle ortadan kaldırılması gereken söylemdir. biz avrupa kadar demokrat değiliz sözünü en son ergenekon, balyoz, faili meçhuller vb. soruşturmaların hakim ve savcılarına müdahaleye kalkışan hsyk üyeleri söylemişti. bu cumhuriyet 87 yaşında. hala çağdaşlaşamamışsa bu kimin suçu? bu durum sürekli çağdaşlıktan bahseden ama iktidarlar sürekli değişmesine rağmen kendileri hiç değişmeyenlerin, askeri-bürokratik vesayeti çağdaşlaşma diye kakaklamaya çalışan cuntacı zihniyettekilerin eseri değil mi? komik olmayın vesselam.