türbanın laikliği zedelediği gerekçesini yazarak kararı iptal edilmiştir. böylece hukuk sistemine inancımız bir kere daha artmıştır ve gönüllere su serpmiştir. kararın ak partinin kapatılma davasınada direk bir etkisi olacağı öngörülmektedir.
açıkçası özgürlük adına türbanlı kızların üniversiteye girmesinden yanayım ama bu kararın çıkacağı açıkça belliydi. elindeki bu çoğunuluğa rağmen bunu gerçekleştiremiyorsa artık pek de konuşmaya hakkı yok hükümetin sanırım.
her ne kadar beğenmediğim bir karar olsa da hukuka saygı duymak dışında pek de bir şey kalmıyor sanırım.
''yüzde kırkyedim var diye ülkenin laik temelini ve geleneğini değiştirmeye kalktın, hata yaptın'' demeye gelen karardır. nerede yaşadığını* unutanların itiraz ettiği, cumhuriyetin kendi kendisini koruma mekanizmasının işlemesidir.
çok basit; çoğunluk olan ''istediğini'' yapamaz, bu konuda insanların kafası karıştırılıyor, yok yargı halkın iradesini engelliyor, yok ''yargı siyasallaştı'' falan gibi saçmalar sıçılıyor her dakika. ama şöyle bir örnek en basit insana bile bunun mantığını anlatır (anlatabilmeli):
''bir gün dtp tek başına iktidar olsa (mevcut kürt nüfusu ve artış oranına göre çok mümkündür), kalksa türkiye'yi barzani'ye (kuzey ırak kürt cumhuriyetine mesela)* bağlamayı (ilhak etmeyi) mecliste oylasa, ve bu mecliste 400 kişinin oyuyla da kabul edilse, ''aa demokrasi var çoğunluk var diye anayasa mahkemesi bunu iptal edemez'' mi diyecektiniz?
eyvah!
sözlükteki akape merkez yürütme kurulu üyelerinin eteklerini ateş sardı;
ya korkmayın "münferit" bir olaydır...
aaa dur dur küçük molla korkma hemen kapanmaz,
birazcık kapatırlar, yahu en azından aralık kalır tam kapanmaz.
yok yok zaten aydın doğan yazmış bu haberi;
gerçek değildir yahu... nerenden anladın hemen,
edit : eksi veren arkadaşlar , keşke düşüncelerim ve anayasa mahkemesinin kararı verdiğiniz eksilere göre değişim gösterse hayat bayram olsa değilmi?
wake up
ahanda bi kaç ay da bununla oyalanırız. herkes, her yerde görüşünü söyler, bazıları müdahele eder, yeni bi gündemle tekrardan aynı şeyleri yaşarız. hep böyle olmadı mı?
çoğu üniversite'den mezun olduktan sonra gerçekten çalışacakların okullara alınacağı,
bilim'e kapalı olmayanların bilimsel eğitim alabileceği,
tıp bilimine muhtaç erkeklere dokunmaktan korkmayanların doktor olup hastahanede nöbet tutmasını sağlayacak,
araplaşmamızı önleyen, cumhuriyetimizi atatürk'ün kurduğu şekilde korumaya yönelik,
''vatanseverce'' bir karardır, 7 laik oy'u candan kutluyorum.
(edit : 9 laik oy varmış. daha iyi. bu arada ahmet necdet sezer'e de selam olsun!)
anayasanın ilk maddesine ''türkiye cumhuriyeti yargıçlar ve kanunlar devletidir'' zihniyetle bakanların aldığı karardır. cumhuriyet kurulduğunda kemalizm dini için en buyuk tehlike şeriatken bugun demokrasi ve hukuk. görünüşe göre bağımsız(!) yargımızın derebeyleri duruma el koymaya feci kararlı. haksız da sayılmazlar, zira tsk'nın birşey yapacağı yok.
(bkz: ahmet necdet sezer)
(bkz: kadrolaşmanın allahı)
olması gerekendir ve olmuşturda.
türban üstünden siyaset yapıp, dini sömüren kara zihniyete koca bir kapak olmuştur.
yarın vakit denen paçavradan anasaya mahkemesini tehtit ve üyelrini manşete taşıyıp " işte o üyeler " diye iğrenç bir manşet beklemekteyiz ailecek.
demokrasinin çiğnendiği başka bir uygulama. anayasa mahkemesi şaşırtmadı sağolsun. başörtülü bir kızın üniversiteye girmesi nasıl laikliği zedeler anlamak mümkün değil. kimse bağımsız yargı falan demesin. bu ülkede meclisin aldığı her kararı anayasa mahkemesine götüren bir yapılanma varsa meclis, yani yasama hiçbir şeydir bunu da tekrar görmüş olduk. "yargının dediği olur kardeşim %47 aldın da benden mi aldın?" mantığı sürdükçe bu ülkede demokratikleşme hiç bir zaman tam anlamıyla gerçekleşmeyecek.
anayasa mahkemesi görev ve yetkilerinin gerektirdiğini yapmıştır. hukuk devletinde hukuku göz ardı edip alınmış bir kararın şekil ve esas bakımından incelendiği zaman türbanın anayasanın değiştirilemeyecek hükümlerine ters düşmesi bile kararın iptalinin nedenidir.
bundan sonra anayasa'nın sadece darbe ile değişebileceğini kanıtıdır. Her ne kadar tarzı düşüncesi beğenilmeyen bir sistem izleseler de*, meclis parlementer sistemin ve siyasi düşüncenin ölmesine yol açmıştır. ilk dalgalanma ne zaman gelecek bakalım.