yarısı komünistlerin yarısıda irticacıların kurduğu partilerdir.
hayır. bugüne kadar gözlemlediğim tartışmasız bir gerçektir bu, bilgidir.
aha bak;
milli nizam partisi (20 mayıs 1971)
milli selamet partisi (12 eylül 1980)
refah partisi (16 ocak 1998)
fazilet partisi (22 haziran 2001)
diriliş partisi (18 Şubat 1997)
türkiye işçi partisi (20 temmuz 1971)
türkiye birleşik komünist partisi (16 temmuz 1991)
sosyalist parti (10 temmuz 1992)
sosyalist türkiye partisi (30 kasım 1993)
sosyalist nirlik partisi (7 haziran 1994)
emek partisi (14 Şubat 1997)
daha sonra ufak isim değişikleriyle yeniden kurulan partilerdir. birçoğu bölücü ve gericidir. Milletti şiddette resmen davet etmek demokrasi olmasa gerek. ayrıca her rejim kendini koruyacak tedbirleri almak zorundadır diye de eklemek isterim efendim.
(bkz: dep)
(bkz: hadep)
(bkz: dehap)
(bkz: dtp)
chp'nin parti programındaki altı ok'a uymayan partilerdir. anayasanın değiştirilemez 2.maddesince belirtilen bu altı uhdeye uymazsan kapatılırsın. chp ile diğerleri farklı olamayacaksa o zaman ne gerek var ki başka partiye diyebilirsiniz. maksat demokrasi olsun, demokrasi ile bu halk chp'ye oy vermezse chp'nin görüşlerine uymaktan azıcık sapanları anayasa mahkemesi kapatsın, olmadı darbe olsun diye konulmuş bu "2.madde".
ama avrupa birliğine girdiğimizde bu madde değişmesi gerekecek. gerçi değişmesine gerek yok. sadece laiklik pratikte olduğu gibi chp çizgisinden çıkanları mahkum etmeye yarayan bir öge olmaktan çıkıp her insanın kanun önünde dinine bakmadan eşitliği olarak teorideki anlamıyla kullanılsa yeter.
aihm'e göre bir parti sadece 2 nedenle kapatılır.
1-demokrasiye silahla müdahale etmek, yani insanların özgür oy kullanmasını silahla engellemek
2-demokrasiyi demokratik yolla değiştirip demokratik olmayan bir rejime geçmeye çalışmak.
aihm'e göre bölücü, gerici, komunist partiler kapatılamaz. ancak rejimi demokrasi dışında bir sisteme değiştirmeye çalışan partiler kapatılır. hatta komunist partiler rejimi komunist yapmak isteseler de o komunizm rejimde demokrasi uygulanacaksa kapatılamaz. bu nedenle aihm Türkiye Birleşik Komünist Partisi'nin kapatılmasını haksız görüp türkiye'yi tazminat ödemeye mahkum etmiştir. ayrıca demokratik hakları kısıtlanan halkların olduğu ülkelerde, herhangi bir şekilde demokratik hakkını kullanamayan insanların güvenlik güçlerine karşı silahlı mücadele vermesi seçmenlerin başka türlü oylarını belli edemeyecekleri için suç görülmez ve silahlı mücadele eden partiler de kapatılamaz. bu son dediğim bize çok garip geliyor. ama avrupa ülkeleri, bizim "türkün türkten başka dostu yok" sandığımızdan değil kanunları ve demokrasi anlayışları ile teröre destek verdiler. onlar için siyasi arenada yaşamasına izin verilmeyen grupların silahlı mücadele vermesi siyasi haktır. ister beğenelim ister beğenmeyelim dünya böyle dönüyor. bu nedenle pkk ve ona destek veren partilerin kapatılması avrupa'da benimsenmez. fakat türkiye güçlü bir devlet olduğu için bizim sandığımızın aksine aslında normalde vermeleri gereken kadar destek veremiyorlar. zayıf bir ülke olsaydık kürt halkının haklarını yiyoruz diye amerika veya avrupanın üzerimize çullanması işten değildi. biz ise bizi zayıf görüyorlar, üzerimize geliyorlar sanıyoruz. demokratikleşip bölücü de olsa partilerini kapatmadığımız düzenlemeler yaptığımız zaman avrupa'da pkk'ya destek kalmaz. bir daha söyleyeyim. avrupa'da bölücü parti açmak suç değildir. islam düşmanlıkları yüzünden aşırı sağcı partilerimizin kapatılmasına razı olduğunu düşündüğümüz avrupa, aşırı sağcıların getirmeye çalıştığı şeriat rejiminin demokratik olmaması yüzünden kapatılmasını destekler.
avrupa'nın parti kapatmalarımıza bakış açısını düşmanca görenlere avrupalıların bakış açısından değerlendirdim. ama yine de türkün türkten başka dostu yok demeye devam edenler çıkacaktır.