anayasa değişikliği

    26.
  1. Demokrasiyi tamamen yok etme amaçlı olarak istenmektedir.
    Demokrasiye inanan bir yönetim bunu her anayasayla gerçekleştirebilir.
    Almanların hala kullanmakta olduğu anayasayı, 2. Dünya savaşı sonrası işgal devletleri yazmış örneğin. ingiltere ise anayasa olmaksızın yönetiliyor.
    Melih aşık güzel özetlemiş:

    --spoiler--
    Mevcut anayasa askerlerce hazırlanmış da… Darbe anayasasıymış da… Onun yerine sivil ve özgürlükçü anayasa yapılacakmış…

    Siz demokrat değilseniz hangi anayasayı elinize versek fark etmez…

    Bilir misiniz Japon anayasasını kim hazırlamış? 1947’de Amerikan işgal kuvvetlerinden iki hukukçu subay… O anayasa hâlâ yürürlükte.

    Onur Öymen’in “Demokrasiden Diktatörlüğe” adlı kitabını açalım. Diyor ki Onur Öymen:

    “Alman anayasası nasıl hazırlanmıştı? 1948’te Londra’da toplanan müttefik işgal kuvvetleri temsilcileri tarafından hazırlanmıştı. Hazırlayan komitenin içinde bir tane Alman yoktu.”

    Bu anayasa da halen yürürlükte… Ve kimse işgalcilerin hazırladığı anayasalar deyip değiştirmeye kalkmıyor. Çünkü anayasalar tılsımlı metinler değil… Kötü bir anayasa ile iyi bir yönetim mümkündür. Ülke ingiltere’deki gibi anayasasız bile yönetilir.

    Yeter ki siz demokrat olun.
    --spoiler--

    Kaynak: http://m.milliyet.com.tr/...detay/2180036/default.htm
    4 ...
  2. 25.
  3. Türkiye Cumhuriyeti anayasası ne yazık ki savaşla, kanla yazılmış bir anayasadır. bunu güncellenen tüm anayasalarda ilk 4 madde korunarak diğer anayasalar düzenlenmiştir. çünkü ilk 4 madde için bir çok atamız şehit olmuştur. ilk 4 madde değiştirilemez, değiştirilmesi teklif bile edilemezken, bir kişi istiyor 400 kişi el kaldırıyor diye yeni bir anayasa yapmanın hele ki ilk 4 maddenin değiştirilmesi savaş nedenidir. o zaman yeni anayasa da kanla yazılır.

    --spoiler--
    Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
    --spoiler--
    3 ...
  4. 42.
  5. şimdi tekrar konuşuluyor ve benim tek sorum var.
    şimdi diyelim ki anayasa değişti.
    mevcut cumhurbaşkanı mevcut anayasaya göre ikinci kez görev yapıyor, ondan öncekiler başka bir cumhurbaşkanlığıydı onu da iki kere yaptı,
    şimdi bu anayasa yeni olacak.
    yeniden seçim zamanı gelince, yüksek seçim kurulu şunu mu diyecek?
    onlar eski anayasaya göre cumhurbaşkanlıklarıydı. şimdi bu anayasa yeni. yani yeniye göre hiç cumhurbaşkanlığı yapmadı ve yeniden aday olabilir mevcut cumhurbaşkanı...
    evet belki uzun yıllar var... bundan ne muhalefet ne uzmanlar bu noktaya odaklanmıyor?
    yok canım olmaz öyle şey!
    bu memlekette ''yok canım olmaz öyle şey.'' dediğimiz çok şey oldu.
    2 ...
  6. 38.
  7. Tanim : Türk tarihinde kara bir leke.
    3 ...
  8. 37.
  9. 27.
  10. halkın yararına bir değişiklik ise zaten, sürekli oluyor bu. ancak kişisel çıkarlar içinse olay, birileri hoop hemşerim demektedir.
    bugün değiştirilmek istenen anayasa üzerinde zaten 60 küsur maddede anlaşılmış. ha deyince çıkacak maddeler hazır. bu maddeler halkın menfaatine ki, iktidar ve muhalefet onay vermiş.
    peki sıkıntı ne?

    iktidarın başkanlık sevdası.

    yani çıkarılmak istenen anayasa millet için değil, tek bir adam için!
    aklı olan zaten bunu kabul etmez, edilmiyor da.

    memlekette demokrasi, insan hakları, özgürlükler gibi gerçek sorunlar varken, sarayın ve iktidarın tüm mesaisini başkanlık sistemi üzerine harcaması, aslında ne kadar samimi ol(ma)dıklarını ortaya koyuyor.
    bir de vatandaşlıktan çıkarma projesi var ki tam evlere şenlik. paralel yapıya hizmet edenler için olduğu iddia edilmekte. ancak biliyoruz ki, kendilerinden olmayan herkesi ve dahi "dış mihrakları" bile (abd'li savcı pharara) paralel ilân edebilme cüretine sahip şuursuzlara bu güç verilemez, verilmemeli.

    gerekirse halk menfaati için anayasalar değişir. zorunlu hallerde bu bir elzemdir. ancak günümüz iktidar güçlerinin bu fikirle en ufak bir alakası bile yok.
    2 ...
  11. 35.
  12. Memleketin dnası değişeli ve ben bunları hazmetmeyi öğreneli çok oldu.
    Zerre umrumda olmayan maddelerdir.
    2 ...
  13. 9.
  14. asıl şu zamana kadar kendi çıkarlarını üstte tutmuş olan başta anayasa mahkemesine atılacak en büyük tokattır. tali kurucu iktidar olarak buna hakkı vardır, hakkını kullanmak ise en büyük haktır.
    3 ...
  15. 1.
  16. anayasalar tıpkı canlı varlıklar gibi sürekli değişip toplumun yapısına ve ihtiyaçlarına cevap vermelidir. son zamanlarda türk siyasetçileri topluca bu ihtiyaca cevap verme adına olumlu işler yapıyorlar, son halini alan anayasa tasarısı da bununsomut örneği olsa gerek. işte yeni anayasamızdaki bazı yenilikler.

    --spoiler--
    Siyasi partilerin kapatılmasının zorlaştırılması: Kapatma davalarında Viyana kriterleri uygulanacak ve sadece şiddete bulaşan partilerin kapatılması sağlanacak. Parti kapatma için Meclis'ten izin şartı getiriliyor.
    - HSYK'nın yapısı, üye sayısı ve seçim şekilleri: HSYK 21 üyeden oluşacak.

    - Askere sivil yargı yolu açılıyor
    - YAŞ kararlarının yargı denetimine açılması.
    - Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'a meclisin üye seçmesi.
    - Devlet memurlarının özlük hakları ile ilgili düzenlemeler.
    --spoiler--
    1 ...
  17. 21.
  18. mantıklı açıdan bakarsak, ironik bir ifade biçimidir. zira, anayasa'yı yapan devlet, yaptığı anayasının bir çok madddesini kendi eliyle ihlal etmektedir. gerek mevcut iktidar, gerek bundan öncekiler anayasa'nın bir çok maddesini ihlal etmiştir...

    yasalar bütünüyle, doğru ve hakkaniyetli bir şekilde uygulanamadıkdan sonra istediğiniz kadar değişiklik yapın nafile. devlet yönetiminin temel meselelerinden olan; halkın huzur ve refahı, temel hak ve özgürlükler gibi maddelerde yapılan ihlaller acaba bu değişiklik gerçekten halk için mi yoksa başka amaçla mı yapılmak isteniyor sorunu getirir akla...

    -örnekse; daha iki üç gün önce demokratik haklarını kullanarak 4+4+4 eğitim sistemini eleştiren kamu emekçileri devlet tarafından, polis cop'u ve tazyikli su ile onurlandırıldı.
    -eğitim sistemini eleştiren öğrenciler aynı muamelelere maruz bırakılmadı mı, parasız eğitim istiyoruz dedikleri için içeri atılmadı mı?
    -asgari ücretle çalışıp, yaşam mücadelesi veren bir sürü insan var. yok mu? elbette var.
    -gelir dağılımında muazzam bir uçurum söz konusu değil mi?
    -sosyal bir devlette olmaması gereken, barınma sorunu yaşayan onbinlerce insan yok mu?
    -devlet vatandaşından vergi adı altında işi abartarak haraç alıp, yine onlara eşit şekilde davranıyor mu? hayır insanları kendi ödedikleri paralarla, boyunduruk altına sürüklemiyor mu?
    -iktidarın nimetlerinden yaralaranarak, yedi göbek sülaleleri zengin olan siyasetçiler yok mu var?

    bunun gibi o kadar çok ironik vaka var ki, saymakla bitmez.

    şimdi devletin anayasa'yı nasıl ihlal ettiğine bakalım, bunu anlamak çok basit.
    geçerli anayasanın belli maddelerini okumamız kafi. bakın devlet anayasayı nasıl kendi eliyle ihlal ediyor. yukarıda yazdıklarımla anayasanın bazı maddelerini karşılaştırın sadece.

    MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

    V. Devletin temel amaç ve görevleri
    MADDE 5- Devletin temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.

    X. Kanun önünde eşitlik
    MADDE 10- Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.

    B. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı
    MADDE 34- (Değişik: 3/10/2001-4709/13 md.)
    Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
    Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.
    Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir...

    edit: imla
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük