şurada bu anayasa değişikliğinin neden kabul edilmemesini uzun uzun anlattık.
şimdi daha da sadeleştiriyorum.
tek bir örnek vereceğim.
vereceğim örnek anayasa değişikliği paketinin 1. maddesi, yani değişecek anayasa'nın 9. maddesidir.
anayasa madde 9'a göre:
"Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır."
şeklinde yeni anayasamızda yer alacaktır.
şimdi bu değişiklikten yola çıkarak, anayasa değişiklik paketinin 14 numaralı teklif maddesi olan, tc anayasası'nın 159. maddesine bakalım.
buna göre tc anayasasının 159. maddesi şöyle olacaktır.
--spoiler--
Hâkimler ve Savcılar Kurulu on üç üyeden oluşur; iki daire hâlinde çalışır.
Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabii üyesidir. Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adli yargı hâkim ve savcıları arasından, bir üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idari yargı hâkim ve savcıları arasından Cumhurbaşkanınca; üç üyesi Yargıtay üyeleri, bir üyesi Danıştay üyeleri, üç üyesi nitelikleri kanunda belirtilen yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilir.
--spoiler--
şimdi eskiden hsyk dediğimiz kurulun üye sayısı 22 idi.
yeni anayasa ile bu sayı 13'e düşecek.
ve bu 13 üyeden adalet bakanı ve müsteşarı ile bunların dışında 4 üye direk cumhurbaşkanı tarafından atanacak.
geri kalan 7 üye ise tbmm tarafından atanacak.
peki tbmm'nin çoğunluğu kimde olacak?
tabi ki cumhurbaşkanında.
yani hsyk'nın üyelerini cumhurbaşkanı atayacak.
böyle bir durumda anayasa'nın 9. maddesinde bahsedilen "mahkemelerin bağımsız ve tarafsız olması" mümkün olabilir mi?
türkiye'de görev yapacak tüm hakim ve savcları atayacak kurul, tek bir adamın kontrolüne giriyor.
bunun düşüncesi bile felaket.
ama yine de siz demokratik tercihinizi buyrun yapın.
zaman ayırıp okunduğunda, işaret ettiği alt yazıyı okuduğunda, işaret ettiği yönlere bakıldığında ve işaret ettiği yapılabilecek devam değişiklikleri gördüğünde, bas bas bağıran maddelerin insiyatife bıraktığı sınırlarının net olmayışını gördüğün gerçektir.
sadece zaman ayrılıp okunmalı anlaşılmalı.
yazılı yeni anayasa olduğu gibi acı gerçekleri anlatıyor.
kelimeler arasına cümleler altına saklanmışları gösteriyor.
