anaximender

entry2 galeri0
    1.
  1. m.ö 610-546 yıllarında yaşamış filozof. thales le aynı sorular üzerine yoğunlaşmışlardır. her şeyin özünü " su havaya hava da suya dönüşüyorsa her şey her şeye dönüşüyor. " şeklinde yorumlamış, maddelerin temelinde bi öz olduğunu ancak bu özün sınırsız ve tanımsız olduğunu iddia etmiştir. haliyle özün ne olduğunu da söylememiştir.
    1 ...
  2. 2.
  3. miletuslu okulun felsefecisi olan anaximander, thales'ten daha gençti. tıpkı thales gibi görgül bilimsel sorunlarla ilgilenmiştir. karadeniz'deki miletuslu denizciler için bir harita yapmıştır, birçok yunan felsefeci gibi siyasal yaşama katılmış, birçok koloniye önderlik etmiştir.

    thales gibi o da tüm şeylerin 'birincil' ve 'enson' öğesini aramış ancak bunun cevabına özdeksel bir yaklaşımla ulaşamayacağına karar vermiştir. thales'in ortaya koyduğu su yaklaşımına eleştiriler getirmiştir; ona göre su ve nem 'karşıtlar'dan biriydi, açıklanması gereken nokta, bu karşıtların birbirlerini aşmalarının olgusuydu. değişim, 'bir ve çok', 'ayrım ve birlik', 'doğum ve ölüm' olgularının çatışmasına bağlıysa ve sınırını aşan biri diğerini bastırıyorsa diğer her şeyin çoktan suya devinmesi gerekirdi. onun bu kavrayışıyla evrenin temeline suyu(veya başka bir özdeği)koymak mümkün değildi. bu nedenle anaximander birincil öğenin belirsiz, bilinemez olduğu görüşüne vardı. bilinemez bu tözün(urstoff) karşıtlıkların ötesinde olduğunu düşünerek, tüm şeylerin 'o'na dönüşeceğini ileri sürmüştür.

    belirtmiş olduğu şu sözleri onun 'urstoff' yaklaşımının anlaşılmasında daha faydalı olacaktır: 'o ne sudur, ne de öğeler diye bilinen şeylerden biridir, ama onlardan ayrı ve sonsuz bir doğadır ki, göklerin ve içlerindeki dünyaların tümü ondan doğar,o sınırsız tözdür, ilksiz ve yaşsız olarak tüm dünyayı kucaklar.'

    bir öğenin bir başkasının sınırını aşmasını değişik bir anlatımla ele alır. sıcak öğenin yazın soğuk öğeye, soğuk öğenin ise kışın sıcak öğeye haksızlık yaparak sınırlarını aştıklarını belirtir.

    bir diğer ve belki de en önemli yaklaşımı da yaşamın denizden geldiğidir. hayvanların şimdi ki şekillerinin çevreye uyum sağlayarak evrim içinde olduklarını ileri sürer. şüphesiz bu yaklaşım insan kökenine çok dahice bir yaklaşımdır. insanların başka bir hayvan türünden doğduğunu söyler, çünkü öteki hayvanlar kendileri için besini kolayca bulurken, yalnızca insan uzun bir emzirme döneminden geçer, o halde eğer başlangıçta insan şimdi olduğu gibi olmuş olsaydı hiçbir zaman hayatta kalamazdı.(bu evrim anlayışı mutlaka modern bilimin olgusallığını taşımasa da döneminin şartlarına göre tutarlı bir yaklaşımdır, anaximander devinim ve evrimi ilk kez ortaya koyan filozoftur.)
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük