"başka zamanlarda yaşamış ütopyacılar olmasaydı, insanlar hala mağaralarda yaşıyor olurdu, çıplak ve sersefil. ilk şehrin hatlarını çizenler ütopyacılardı... cömert hayallerden faydalı gerçeklikler doğar. ütopya bütün ilerlemelerin temel ilkesi ve daha iyi bir geleceğe götüren bir teşebbüstür"
1921 yılı nobel edebiyat ödülü seçici kurulunun, onu bu ödüle layık görme gerekçesi, kamuoyuna şu şekilde deklere edilmiştir;
"Engin insan sempatisi, zarafeti, ve tipik fransız mizacı, soylu stili ile karekterize, zengin edebi başarısı tanınmakta."
france, bir söyleminde şöyle demiştir;
"güzellik ile gerçeklik arasından birini tercih etmem gerekseydi, tereddüt dahi etmeden güzelliği seçerdim çünkü onun içinde asıl gerçeklikten daha yüksek ve daha derin bir gerçek olduğuna inanırım."
Anatole France'ta ben seninle hemfikir değilim. Anatole France'ın kusurları vardır :
bunlar zaman zaman alaycı bir bedbinliğe ve ümitsizliğe kaçışı, yer yer süse püse, boyaya rastığa önem vermesi. Fakat genel olarak Anatole France dünya edebiyatının yüksek tepelerinden biridir. Her şeye rağmen insanın eninde sonunda muzaffer olacağına inanmıştır - bu inanış bazan acayip sapıklıklara düşmekten onu alıkoyamazsa da - sonra sınıflı cemiyetlerin yalancılığına, düzenbazlığına, yobazlığına karşı kavga etmiş bir adamdır. *