burada her yazılan tdk ile açıklamaya çalışsaydım evet doğru bu sözlükte yazar olmazdım. anarşizmin bir ütopya olması da burda zaten. insanlar kendi vicdanlarında herşeyi sorgusuz sualsiz kabul etmeden, önyargısız yetişmeleri olması gerekendir. kişiler anarşist olabilirler ama bu illa da kamu malına zarar anlamına gelmez. onu yapanlar vandalizm'e kaçarlar.
evet aslında şiir yazarak, kitap yazarak. diğer insanların özgürlüğünü kısıtlamayacak en meşru şekli ne ise onunla.
kimse bu teoriyi ve ciddi anlamda benimsemiş kişilerini eleştiremez. çünkü eleştirmek istedikleri veya eleştirdikleri kişiler, bizzat olmak istedikleri ama olamadıkları kişilerdir. kimse anarşistlerin istedikleri ütopyayı istememezlik edemez.
anarşist olmayanların olanlardan farkı, sadece boyun eğmeye eğilimli insanlar olmasıdır.
sahi bu kadar mı esarete düşkünüz?
bence olmamalıyız...
liberalinden komünistine, dindarından ateistine, sosyalinden yabanına, faşistinden hümanistine velhasılı her kesimden insanın bok attığı anti-otoriter kişi.
doğalmış, doğallıkmış, hayvanilik ve hırpanilik ne ararsan bunlarda. komik olanda eleştirirken güçlü zayıfı yenermiş, sınırlar varmış, halklar varmış, uluslar varmış falan bir sürü mal edebiyatı. insanın doğasında hayvanlık var tamam da; hangi hayvan heykel yapmış, resim çizmiş, senaryo yazıp oynamış.
adına insan denen canlı evrilip, akrabalarından sıyrılalı beri adına sanat denen bir şeyler var bu gezegende. misal dikiş iğnesinin bulunması bir devrim ve onu kullanmak bir sanat.
reddedebilmek, çağdaşlık ve devrimcilik değilse nedir? doğala, doğal olana, doğal sayılana başkaldıran olarak sanatçıdır anarşist. daha özel anlatımla sanatçı denen kişilere baktığımızda hepsinin birer anarşist olduğunu anlamak hiç de zor değildir. düzene başkaldırmak zordur ve bedellerini başkalarına ödetmemek için yalnızlığı gerektirir.
ezcümle olmasalar ne sanat olur, ne de devrim. toplumsal evrim ise sadece bir hayal olarak kalır, asla olmaz, olamaz. diğer bir ifade ile zamanın tarihte düzgün ilermemesini sağlayanlar onlardır hasılı.
başka bir paralel evrene siktirip giderlerse "yeterin ulan" diyerek. üzülür, ağlarsınız. kul köle oldum kurtarın beni diye ortalıkta gezinirsiniz de sizi anlaabilecek tek bir canlıya rastlayamazsınız.
yazları kurak ve sıcak kışları ılık ve yağışlı..bu ne mına koyim yahu.ağzı olan konuşuyor diyenler haklı.ilkokul düzeyi beyinleriyle, en karmaşık siyasi/felsefi akımı bildiği iddiasıyla yorum yapanlara hayret etmemek mümkün değil.ya özgüveni olağanüstü cahillerle dolu sözlük, ya haddinden fazla ahmakla.
anarko-sendikalizm, arako-komünizm, kolektivizm, toprak reformu, toplumsal anarşizm vs vs. dendiğinde salya akıtacak adamlar anarşistliği tanımlıyor.
sürekli tekrar ediyorum ama mecbur ediliyorum.gidin azıcık kitap okuyun yahu.bakunine bakın phrudona bakın çerkezişviliye bakın daniel cohn-bendit okuyun murray boockhin okuyun le fargue okuyun okuyun ispanya içsavaşını inceleyin siyah rengin nedenini öğrenin kısaca biraz bilgi edinin sonra fikir beyan edin.
üç kuruşluk akademik!!! bilginizle bi boktan anlamayan kafayapınızla yorum yapabileceğiniz bir konu değildir anarşizm ve ararşistlik.
paralı ya da parasız "eğitime" hayır diyen, otoriteyi reddeden (tanrı kavramı dahil) insan.
anarşist düşünce toplumsal bir hareket değildir;
yani anarşist düşünce bir izm olamaz.
anarşist düşünce bireyseldir.
hiç bir parti ya da kurumun güdümüne girmez.
öğrenmeye sonuna kadar açıktır;
"eğitilmeye" şiddetle karşı çıkar.
savaşın barışı sağlayacağı masalına karnı toktur.
kimsenin askeri değildir.
kendisini doğadaki hiç bir canlıdan üstün görmez;
hiç bir bayrağın altında slogan atmaz.
parlementer sistemin yeni köle toplumlarının yaratılmasındaki rolünü bilir.
teknolojik gelişmelerin, bir avuç elitin hayatını kolaylaştırmak için varolduğunun farkındadır.
linux kullanır.
çıplak ayaklarla dolaşıp o pis tırnaklarını cümle aleme göstermekten zevk duyan, yağlı pis saçlarıyla kendini çok yakışıklı yahut güzel sanan sırf tembelliklerine kılıf olsun diye anarşistim diyen insanlardan oluşur bu ülkede anarşistler... böyle gördüğüm zaman ağız burun dalasım gelir, lan ibne herif senin gibiler yüzünden canım dünya görüşüne öcü gibi bakıyor millet.. ben dedeme nasıl açıklayayım bu görüş şöyle güzel bir dünya tasavvur ediyor diye, adam bir bakıyor anarşist tiplere sonra bana dönüp :ziktir lan diyor. ha niye dedem diyorum dedelerimize anarşizmi anlatabildiğimiz gün devrim olacağı kanaatindeyim, lan adam köyde anarşik hayat yaşıyor ama ben çıkıp dede sen anarşistsin desem baltayla kovalar.
insanların kendilerini daha iyi yönetebileceğini düşünen dolayısıyla yönetimsizliği ve her iktidarın ve muhalefetin yok olmasını savunan, ***illa ateist olması gerekmeyen***, bu toprakların gereksiz 65 milyonluk nüfusu tarafından terörist olarak görülen, çoğu kimsenin ne olduğunu bile bilmeden bıdı bıdı öttüğü, bazı liselilerin veya liseli ruhluların artistlik olsun diye üzerinden sükse yapmaya çalıştığı akımın destekçileri. ama en önemlisi, herşeyden önemlisi: "tüm siyasi sistemlerin dolayısıyla -ülkelerin değil ama- devletlerin ve devlet kavramının, tüm hukuk kurallarının ve -çevresindekini 5 duyu organı ile rahatsız etmedikten, zarar vermedikten sonra- çıkarılmış tüm toplum kurallarının(örneğin, çatal bıçakla yemek temziliktir ama elle yiyen ayı değildir özgürdür sadece. başkasına o ellerle dokunmadığı sürece) yani sürüsel toplum kurallarının da kapitalizmin hizmetçisi olduğunun farkına varmış, insanlık hatta hayvanlık haklarına bile aykırı olduğunun farkına varmış, herhangi başka bir ahlaksız siyasi sistemi savunmak için kimseyle kavga etmeye ihtiyaç duymayan, (eğer dinin otorite olmadığını düşünmekteyse allah hariç, eğer inanmıyorsa tanrı kavramı da dahil)kralı gelse hiçbir otoriteyi tanımayan-boyun eğmeyen, delikanlı, mantıklı, uyanıp sürüden ayrılmış" her kişiden birine verilen ad. başka bir deyişle şu şekilde tanımlanabilir: dinler konusunda ateist ne ise, siyaset ve kurallar konusunda anarşist odur.
not: anarşistler ve anarşizm de kendi içinde kollara ayrılmıştır. yıkarıdaki tanıma öteceklere duyurulur. zaten mantıken de tüm norm ve kuralları reddeden bir düşünce sistemi kendi düşüncesi içinde kural koymaz değil mi; "sen anarşistsin imansız olmak zorundasın" falan diye?
insanların emperyalist sisteme hep bir ağızdan karşı çıkacakları gün uygulanacak yaşam tarzı olacaktır anarşizm. derhal olması gerekendir, özlenen ve umut edilendir anarşizm. bu en doğal isteklerde bulunandır anarşist.
80 sonrasında vandalizm yanlılarıyla aynı kefeye bile bile yerleştirilen anarşizm yanlısı. bomba patladı anarşistler, kavga çıktı anarşistler, kargaşa var anarşi çıktı yahu kardeşim otoriteye hiyerarşiye karşı durup insanların eşitliğine inanmakla vandalizmin ne benzerliği var.
laf liseli anarşist faaliyet diye liseli grupları var severim iyi çocuklar zararları yok sisteme zarar zarar değildir anarşistler bu yüzden canımızdır.
liberal denen adam bana hep anaşist'in kötü holivud versiyonu gibi geliyor. sıralamadan yerleri bir kenara bırakırsak, marxizmdi, reel sosyalizmdi bu tip şeylerin eleştirisinde liberalleri genellikle müsamere işi bir anarşist taklidi yaparken görüyorsun. böyle herif kıyım'ın, yıkım'ın, kan'ın, ölüm'ün merkezinde yaşıyor, duvar'dan, dikenli tellerden, uzak bir geçmişten, bir şiddet ve insanlık dışı durum estetizasyonundan falan bahsediyor, duvarlar, muvarlar diye ilhan irem'i veriyor dünyaya. salıyor çalıştığı gökdelenin duvarlarından gökkubbeye yavan liriği, ersatz duyarlıyı, veriyor en sol söylemi, sikertiyor ortamı. 5 yaşındaki büşra'nın istiklal marşı okurken ruhümücerret derken ki şahlanmış o varımsız öfkesinin, coşkusunun bir paralelini duygusal alanda teknik ve artistik patinajda puanlamadan sorumlu olduğunu varsaydığı jüriye verirken, akil ve rasyonelle harmanlarken görüyon. jüri kendisi, patinajcı kendisi, seyirciler kendi koltuklarında oturuyor. hala swan song'unda. vay ya diyon, hitler'in himmler hakkında dediği gibi: bu dediklerine hakatten inanıyorsa olay bitmiştir hacı. yani dört yanın eleştirdiğin şey ile çevirili iken, aklına duvar dendiğinde uzakta bir ülke, yıkım dediğinde bir stil, bir duruş, bir yıkım biçiminden başkası gelmiyorsa, gelemiyorsa, gelemeyecekse bitmişsin. hani hep şu varsayılıyor sanırım, yıkım, sikim her ne haltsa onun bir rengi vardır. bir dokusu, bir stili vardır. o dokuyu, o hissi alamıyorsan, sana normal geliyorsa süreçtir, mekanizmadır, işleyiştir, onu alıyorsan yıkımdır, insanlık dışısıdır, yürek yakasıdır. aslında o açıdan anarşistle farkı bütün bu müsamereliği açıklıyor. anarşist reel sosyalizm deneyi denen şeyin olmasını istediği halde olamayacağını bildiği için üzülüyor, diğeri ise olamayacağını düşündüğünden deney meney gerek yoktu, bu bizim normalleştirdiğimiz yıkım iyiydi'den sapıldı diye feveran ediyor. bütün o ferhat güzel oyunculuğu, saç baş yolduran o adult contemporary rock duygusallığı onunla alakalı. yaşamamış, yaşanmasını da ummuyor. başarılı devrim olsa, hani olmaz a oldu diyelim, hırsından duvarları yumruklayacak adamların duygu sağanağı ile de yaşaman gerekiyor. anarşist'in o anlamda hemen bunlarla savaşmaya başlaması lazım. bir olağan okazyon olmak dışında bir hüneri, diyesi olmayan, dediği diyeceği çoktan elenmiş adam'ın vodvilini izlemek zorunda kalmayız en azından.
Her türlü otorite ve hiyerarşıye karşı olma durumudur. Proudhon-Bakunin'in fikir babası olduğu bu görüş, dünyanın her yerinde vardır. Bayrakları ise siyahtır.