Doğaya ters düşen her türlü yaşam biçimini ve düşünceyi reddeden bu sistemin, Şuan içinde bulunduğumuz sisteme(sistemlere) göre neden "kargaşa" ortamı yaratacağı fikrini irdelemek istiyorum.
Ama önce durun da size şuanki sistemimizi tanımlayayım;
Doğduğunuz günden itibaren aptal bir sınava aslında kuş olmanıza rağmen yüzdürülmeye, balık olmanıza rağmen uçurulmaya çalışarak hazırlanırsınız.
Eğer sınavı kazanamazsanız ve az biraz da ticari zeka ya da şansınız yoksa boktan bir işte karın tokluğuna sabah akşam it gibi çalışmaya mahkum olursunuz.
sınavda bir başarı elde etmenize rağmen şanssızsanız onca senelik emek ve çalışmaya rağmen yukarıdaki durumun pek değişeceği söylenemez.
Şanslı iseniz haftaiçi her gününüzü sırtınızı kırbaçlayan üstlerinizin altında, kendi altınızdakileri kırbaçlayarak geçirirsiniz. Bu günlerin sonunda elinize geçen parayı son model televizyon, telefon, araba, marka kıyafeyler, ayakkabılar, pahalı takılar, daha büyük ev, daha fazla ev diyerek harcarsınız.
Harcadığınız paralarla daha fazla son model telefon çıkar ve önceden aldığınızda orgazm olduğunuz telefonlar size zevk vermemeye başlar. Yeni telefonu alabilmek için kırbaçlanmaya ve kırbaçlamaya devam edersiniz.
Yine yenileri çıkar
Yine devam edersiniz
Bir süre sonra bir evlilik ve çocuk gibi durumlar olacaksa şayet bu süregelen döngü içerisinde çocuğunuz da aynı dönemlerden geçer.
Emeklilik denilen sizinle-artık-çalışmayacağız-çünkü-çirkin-huysuz-ve-yaşlısınız safhasına geldiğinizde tüm hayatınız boyunca hayalini kurduğunuz iki kuruşluk parayı sanki gençliğinizi, enerjinizi ve hayatınızda hissedebileceginiz gerçek zevkleri size geri iade ediyormuş gibi elinize verirler ve bundan minnet/şükran duymanız beklenir.
Sistemin içerisinde sikilir, sikilir ve sikilirsiniz.
Bu size "medeniyet" şeklinde sunulur ve siz de en yeni duşunceye sahip olduğunuz sayılmanın verdiği zevk ile orgazm olursunuz.
En komiği ise sistem o kadar ince düşünülmüştür ki, yetiştirilirken bilinçaltınıza işleyen kavramlardan dolayı bundan başka bir hayat hayal edemezsiniz.
Sanki bunu gerçek istiyor olduğunuzu düşünür, aslında gerçek fikirlerinizin bu olduğuna inanırsınız. bu da sizi gerçekten düşünmekten ve sorgulamaktan alıkoyar.
Size bunları anlatan insanları "anarşik" diye damgalar ve refahınızda gözü var şeklinde düşünerek yargılarsınız.
Tebrikler, sistemin altın parçası artık sizsiniz.
Bu kırbaçlarla ve orgazmlarla dolu olan içinde bulunduğumuz sistem, "anarşik" diye adlandırdığınız insanların size anlatmaya çalıştı şeylerden iyidir elbet.
Güneşi görmeyen insan, mum ışığını dünyanın en kuvvetli ışığı sayarmış.
Gözlerinizi açmaktan, sorgulamaktan ve düşünmekmen hiç vazgeçmemeniz dileğiyle,
Nice aptal orgazmlara...
aslında anarşizm herkesin düşündüğü gibi yönetimi devirip yerine çıkmak değildir. anarşizm otoritesiz yaşamı destekler. yani kimsenin yönetmediği bir dünya düşüncesidir.
insanların ses çıkarmaları gerektiğini anlatan boş çaba. Kimse hiçbir zaman eşit değildi, ki insan her zaman güçlünün yanında olmayı seçen bir varlık olarak başaracağını hiç zannetmiyor.
Yıllar önce anarşizmi bıraktım, sistemin en tepesi veya tepe kısımları gayet rahat. Yarın öbür gün bir şeyler değişir yenisinde de en tepeyi seçeceğim. Her zaman en tepe, istiyor muyum? Hayır ama mecburum.
Kimi zaman insanlar ortaya çıktı kendilerine lider, kral, başkomutan veya peygamber dediler. Binlercesi bir şeyler uğruna öldü kalıcı bir şey ortaya koyamadılar.
Gözlerdeki kepenkleri açmaya bile çalıştım ama adamlar izin vermediler, uyku hallerinde mutluydular çünkü.
iyi uykular yaşayanlar, bizler. Herkes derecesini buldu sisteme karşı çıkanlar üstlere geldikçe savunucu oldular. Cepler doldukça ses kalmadı.
