bazı nesnelerin bazı nesleri çektiği ya da ittiği muhakkak. hayır hayır mıknatıs gibi fiziksel bi durum değil. mental bir durum ve mentör hatta.
nasıl ki asla fırlatılan izmarit mazgal demirlerin arasından geçip aşağı düşmezse alektar ve koltuk arasında da zıt bir durum söz konusudur.
alektarlar ilk fırsatta elinizden kayıp koltuğun altına girer. ve bu durumda kendinizi dünyanın en çaresiz insanı kibim hissedersiniz. ama korkmayın, çaresi var. bu gibi durumlar için kendinize derhal erkan adında bir arkadaş edinin. zeytinburnu bu iş için ideal. çünkü türkiye istatistik kurumundan aldığım bilgilere göre en çok erkan zeytinburnu semtinde bulunuyor. metrekareye 13 erkan düşüyor arkadaşlar. bir akbil uzağınızda bu denli bir erkan yoğunluğu varken neden hala beklersiniz öyle?
günümüzde hangi alektarlarımız goltuğun altında galık değil ki?
benim bir alektarım var mesela, bir alektar ancak bu kadar goltuğun altında galık olabilir. öyle bir goltuğun altında galık ki, adeta goltuğun altında galık olmak için yaratılmış.
ve bilir misin, sana şöyle diyim; bu durumlarda her zaman yaptığım tek bir şey var, earkhan'ın telesekreterine not bırakıp beni aramasını sağlamak. %100 çalışıyor.
yalnız tek sorun, call-center'dakı bayanın olumsuz, anlayışsız tavırları. insan bazen nalet gelsin türks*line de mesajına da diyor.
özünüzde unutkan birisiyseniz bir pencere daima açık kalmalıdır. hırsızlığa karşı da ev sigortalatılmalıdır. all risk. axa sigorta. ya da erkan adında, güvenilir, alo dediğinizde gelecek ve her türlü konuşma bozukluğuna rağmen halinizden anlayacak bir arkadaş edinmelisiniz.
koltuk kaldırılır. anahtar alınır. sonra dışarı çıkarılır. yada hiç zahmete girilmez. koltuk kenara çekilir. anahtarlar alınır. sonra gene dışarı çıkılır. sonra beynimize oksijen gidince "anahtarlar koltuğun altında ne arıyo" sorusu düşünülür.