iğrençtir. burda anadolu insanından kasıt, ege bölgesi'nin doğusunda yer alan her ildir. yemek ve tatlı kültürleri o kadar sığdır ki, ağlamak gelir içinizden.
misal: tıpa tıp aynı köfteyi, urfa, adana, bilmem ne diye 30 farklı kalıba sokarlar.
aynı döneri yan çevirip cağ kebabı, dik tutup iskender diye yuttururlar.
kuzuyu alıp kızartırlar, adı kuyu kebabı olur.
tüm tatlıları, şerbetli bisküvi veya şerbetli hamur şeklindedir. yani şerbeti alıp içine herhangi bir şey bandırdıklarında buna tatlı derler.
gördüğünüz gibi ,anadolu yemek kültürünün sığlığı insanı kahreder. sos yok, baharat kültürü yok, tatlılarda farklı malzeme kullanımı yok. yok oğlu yok.
halbuki batı mutfağına bakalım (egeden bahsediyorum) zeytinyağlı sarmalardan tut, dolmalara, dünyadaki tüm otları pişirip üstlerine farklı soslar ekleyerek yaratılmış uçsuz bucaksız lezzetlere, sütlü, şerbetli ve çikolatalı olmak üzere çeşit çeşit tatlılara kadar büyük bir yelpazeye sahiptir.
aynı yemeklere farklı isim vermekten başka bir şey değildir. sos yok, baharat yok. eti al, kıyma yap hamura sürersen lahmacun, sürmezsen urfa,adana. eti al, direk pişir, al sana ciğer. eti al, kuyuda saatlerce pişir, al sana kuyu kebabı.
bilimce ispatlandığına göre insan yediği yiyeceklere göre vücudu gelişir. örneğin; et yiyen et kafalı, patates tüketen patates kafalı, ekmek yiyen fısır fısır, ot yiyen otumsu, süt içen süt gibi, balık yiyen kıvrak, yağı fazla kaçıran yağ tulumu olur. sonuç olarak her gıdadan biraz almak en iyisidir.
her yörede değişik şekiller ve tatlar kazanan yemek zevkidir.
- vay ben öyledim vay ben öyledim
+ ne oldu mashadov?
- ben uşaklıyım vay allam vay
+ ne var birader bunda
- la oğlum uşak anadolu da değişmiş ya, yirmi bir senelik hayallerim suya düştü
+ kim diyor kimden duydun kaynak göster
- kaynak mı? kaynak ha! şey g.tüm desem inanır mısın?
hiç te bile... çok güzeldir. abuk subuk hamburger yerine, mis gibi döner, mis gibi kebap,* hiçbir kültürün yemekleri kadar lezzetli değildir anadolu kültürü yemekleri. pilav ve kısırı unutturmayan anadolu...
o kadar çeşitlilik gösterir ki, inanamazsınız. gayet zevklidir. giresun yöresinde ki dible, mersin'de ki tantuni, bitlis'te büryan kebabı, izmir'de kadın budu köfte.
zevkler ne renkler tartışılmaz. hem o kebap şişleri senin götüne girsin yağlı yağlı!*. bu cümleyi kolay kullanan birisi değilim ama kendisi gibi olmayan başkasını hazmedemeyene faşist derler çok rahat bir şekilde. açık açık yemek faşizmi kardeşim!.
anadolu mutfağında öyle mükemmel lezzetler vardır ki, başka milletten olmak fikri sizi çok korkutabilir. mesela üstünde bir parmak kaymağı olan yoğurtla beraber 1.5 iskender. yada harbicene yapılmış cağ kebabı. 40 kat yufkadan yapılış baklava veya antep fıstıklı sarma.
tipik bi egeli hatta büyük bir ihtimalle izmirli insan tespitidir.
bu tipler hayatlarını bi ilde geçirip internetten yaptıkları araştırmalarla ülkeyi tanıdıklarını sanırlar.
mesela; hiç karadeniz'e gitmemiştir bu tipler. orada dünyanın hiçbi yerinde görülmeyen değişik otlarla yapılan yemekleri tatmamışlardır.
hiç dogu'da bulunup da etin en güzelini, tatlıların en değişik çeşitlerini yememişlerdir.
hiç güneydogu anadolu'da bulunup da bol baharatlı, acı, nefis yemekleri, mezeleri tatmamışlardır.
...
sadece ege'de bulunup ege'nin lezzetlerinden tatmış bi de tabii dünya mutfagını tatmışlardır bu gurmeler(!)
belli bir yemek kültürüne sahip olmayan ülkelerde yaşamamış insanlar bu konuda kof kof atsalar da türk mutfağı; bıraktığı damak tadı açısından dünyanın her yerinde kabul görmüş fransız mutfağından hiç de aşağı değildir.
bunun en güzel delili ise;
türkiye'yi ziyarete gelen hemen her yabancının, 'türkiye'nin hangi yönü sizi etkiledi?' sorusuna verdiği ilk yanıtlardan birisinin türk mutfağı olmasıdır.