son 30 yıldır kendilerini anadolu'nun kadim ve gerçek sahipleri olarak lanse eden kürtlerin cevap veremediği sorunsal.
evet, anadolu beylikleri dönemi, anadolu'daki otoriter unsurların en güçsüz, en zayıf olduğu dönemdir.
büyük devlet ortadan kalkmış, bu devlet yerine gücü yeten, gücünün yettiği yerde beyliğini ilan edip, hüküm sürmüştür.
bugün kendi kendilerine 20-30 milyon gibi bir populasyon arz eden kürtler, işte anadolu'daki otorite boşluğunun olduğu bu dönemde bile bir devlet, bir beylik kuramamış, tarihe bir iz bırakamamıştır.
bu beyliklerin tamamının oğuz-türkmen taifesine ait beylik ve emirlikler olduğunu görebiliriz.
peki, ortadoğu'nun bu kadim halkı, bunca küçük beyliğin içine nasıl olur da bir tanecik bile "kürt beyliği" sokamaz?
anadolu'nun bu gerçek sahipleri bu dönemde nerededir?
yoksa bir beylik dahi kuramayacak kadar sayıları az mıdır?
o dönemde kürtlerin küçük bir kısmının Meyafarkin yani silvan civarında yerleşik ama çok büyük bir kısmının dağlarda kabile halinde yaşaması ile alakalıdır. bu meyafarkın kürdlerin kürt olduğunu iddia ettiği-ki doğru da olabilir- mahalli bir beylik olan mervanilerin de baş kentidir.
anadolu beylikleri dediğimiz örgütlenmeler ise 'beylik' lafından daha büyük bir ilgiyi hak etmektedir. mesela bunların en küçüklerinden eşrefoğulları'nın dahi 35.000 kişilik bir askeri kuvveti vardır. germiyanoğulları'nda ise bu rakam 200.000'e yakındır ki bu bizans ordusunun en güçlü olduğu dönemdeki asker sayısının iki katıdır. ortaçağ'daki devletlerin etkisi, büyüklüğü ve örgütlenme derinliği pek ala asker sayısı ile ölçülebilir.