kamunun haber ajansı olması amacıyla kurulmasına rağmen son yıllarda hükumetin haber ajansı olmuştur. http://www.aa.com.tr/tr
allah için şuan ki manşetlerine bakın. bir devlet ajansına mı yoksa yandaş medyanın sitesi ne mi benziyor?
ilk kez Kandilde:
-----------
KANDiLdeki tarihi basın toplantısı için 100ün üzerinde gazetecinin BDP Erbil Temsilciliğine isim bildirdiği öğrenildi. Başvuranlar arasında Türkiyede yayın yapan basın kuruluşlarının yanı sıra; çok sayıda ülkeye servis yapan BBC, Reuters, El Cezire, AP gibi ajans ve televizyonlar da yer alıyor. Öte yandan Türkiyenin resmi ajansı Anadolu Ajansı da ilk defa PKKnın bir etkinliğini izleyecek. http://www.haberturk.com/...bittigini-bugun-acikliyor
tez zamanda akp ajansı olarak unvanını değişmesi gereken kurum.
kısaltması gene aa olacak neticede hem de dürüst davranmış olacaklar. https://galeri.uludagsozluk.com/r/334756/+
3 Agustos 2011 tarihinde göreve başlayan AA'nın yeni genel müdürü Kemal Öztürk ile, AA'da yeni bir şeyler olmaya başladı. (bkz: Kemal Öztürk) O yenilikleri duyuran haberlerde, AA'nın üretim rakamlarını gösteren sayısal veriler de var:
Yeni düzenlemelerle birlikte bu dönemde muhabirlerin ürettiği haber, fotoğraf, görüntü ve özel haber sayılarında rekor artışlar oldu.
AA'da Kemal Öztürk'ün Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür olarak göreve geldiği 3 Ağustos'tan itibaren sabah toplantılarında video konferans yöntemi de kullanılmaya başlandı ve böylece istanbul ve izmir Bölge Müdürlerinin bu toplantıya aktif katılımları sağlandı.
AA'da gün, saat 09.00'da beyin takımının toplantısıyla başlıyor, haber birimlerinin yöneticileri sabah gündeminde Türkiye ve dünyada gelişen olayları değerlendiriyor, yurt ağına yayılan 1000'i aşkın muhabirin gün içinde yapacağı çalışmalar ortaya konuluyor, yurt dışı temsilciliklerinin günlük faaliyetleri anlatılıyor. Toplantıda gün boyunca gelişmesi muhtemel olaylar ile özel habere ilişkin tartışmalar da yapılıyor.
AA'nın beyin takımının sabah toplantısındaki değerlendirme ve tartışmalarındaki heyecanın, personelin çalışma temposunu artırdığı da gözlendi. Haber birimlerinin üretiminde iki haftalık sürede belirgin ve Ajans tarihinde rekor artışlar görüldü. 3 Ağustos öncesi 353 olan fotoğraf sayısı daha sonraki günlerde 832'ye ulaştı. Görüntülü haberde ise bu sayı 67'den 162'ye çıktı. Aynı dönemde ürettiğimiz özel haber sayımız ise 27'den 95'e çıktı.
Bu rakamlar genel bültende 363'ten 715'e, yayımlanan haberlerde 783'ten 1855'e, ingilizce bültende 13'ten 80'e, il bülteninde 462'den 1094'e yükseldi. Yeni tasarlanan ve test yayınını sürdürmekte olan http://www.aa.com.tr'de tekil ziyaretçi sayımız ise günlük 9 bin 472'den 32 bin 202'ye çıktı.
AA'nın üretim artışında, beyin takımının yoğun çalışmasının yanı sıra birimlerde yeni görevlendirmeler de etkin oldu.
önce bursaspor'a lampard'ı getirdiler, sonra yıldırım demirören'i şike soruşturmasından gözaltına aldırdılar. inandırıcılığı vardı önceden bu haber ajansının.
ülkeyi güllük gülistanlık gösterme ve hükümete yalakalık aparatıdır.
hükümete yalakalık için uluslararası raporlarda tahrifata gidip, raporun söylemediği şeyleri yayınlayan veya söylediği şeyleri değiştirerek kendince terimler üretip, yalakalıkta sınır tanımayan kurum.
dünya bankası'nın yürüttüğü bir çalışma ile "kriz döneminde piyasadan çıkan -yani kapanan- iş yeri oranı" cümlesini, "krizden çıkış oranı" olarak tahrif edip ekonomiye "krizden çıkış oranı" gibi kendi oturma organlarından bir terim kazandırmakla beraber, doğu avrupa'da %7 gibi bir oranla, en çok iş yeri kapanan ülke olmamız oranını "türkiye'de krizden çıkış oranı %7 olarak açıklandı" deyip, bunun da en yüksek oran oldğunu ve türkiye'nin krizden en hızlı çıkan ülke olacağını belirtip, abonelerine servis eden yalancı ve düzenbazların çalıştığı kurum!
özet olarak, ulan dünya bankası diyor; "türkiye, doğu avrupa kriz döneminde %7 ile piyasadan en çok çıkan iş yerinin olduğu ülke" fakat, devletimizin bu ülkeyi güllük gülistanlık gösterme aparatı, ülke insanını "mal" yerine koyan hükümete yalakalık yapma aparatı "krizden çıkış oranı %7" deyip, ülkemizin ekonomik rezaletini bilinçli olarak "çarptırarak" ekonomik başarıymış gibi aksettiriyor.
ulan bari bu anketi hiç haber yapmayın bir yere kadar anlarız da, ulan bu nasıl bir cesarettir üstelik bilgi çağında, internet dünyasında, nasıl bir cesarettir ki, bir raporu orijinal halinden çıkarıp kendi kafanızdan kavramlar uydurup, söylediğinden çok farklı şeyleri söylüyormuş gibi gösterip üstüne bir de dünya bankası'nı referans göstermek?
ne kadar da güzel demokratik ülke oluyoruz değil mi? aman da canlarım benim.
diğer yandan, tayyip erdoğan'ın saçmalamada sınır tanımayan açıklamalarını duyunca sinirleniyordum. haklı adam, a.a'dan alıyorsa haberleri her daim, the truman show'daki gibi kurgulanmış bir hayat! sadece ona sunulan şeyleri görüyorsa, ülkeyi çok iyi durumda zannetmesi gayet normal!
yavrum tayyip, bin kayığa aşmaya çalış lan bu stüdyoyu!
Bugün itibari ile tüm büyük gazetelerin internet sayfalarına düşen' doktorlara maaşın 8 katı ek ödeme' başlıklı haberin kaynağı olma talihsizliğini yaşamış ülkenin en büyük haber ajanslarından.. Talihsizlik çünkü bu haber gerçekleri yansıtmayan, tamamen ütopik bir ülkede -ya da en azından türkiye dışında bir ülkede- yaşanması muhtemel bir olayı konu almaktadır. Zira haberde bahsedilen rakamlara ulaşabilen bir doktorun olma ihtimali son derece düşük olup, kanunlarla belirtilen rakamların dahi üzerinde paralardan bahsedilmektedir. Hele ki 16000 ya da 12000 tl gibi bir rakam döner sermaye ödemesi olarak mevzu bahis dahi olamaz olsa da ancak sınırlı sayıdaki doktorun -onlar da muhtemelen baştabip- brüte yansıyan değerleri olabilir ki o bile fantastik bir rakamdır. Ben uzman hekim olarak ülkenin en çok ayaktan hasta takip eden bir eğitim araştırma hastanesinde çalışan iç hastalıkları uzmanı olarak günde ortalama 80-100 hasta bakarak ancak 2500-3000tl arasında değişen bir ek ödeme alıyorum ki varın gerisini siz düşünün. Nitekim şu saat itibari ile ajans bu yanlış ve belki de yanlı haberini 'sağlık bakanlığı verileri ile örtüşmüyor diyerek geri çekmiş, iptal etmiştir. Daha da vahim olanı bu insanlardan sağlık hizmeti almak dışında şansı olmayan -tehdit mi? ne alakası var, umarım tek bir doktor dahi gözünü karartıp grev yapmaz- necip türk milletinin gazete yorumlarında bu olaya gösterdiği sağduyulu tepki. efendim 16000 verseler 160000 istermiş, yok efendim içlerinden 1000 tl yı hakeden çıkmazmış, aman sağlam hasta ameliyattan sakat çıkmış evlerine bile haciz gitmeli imiş vs. vs..Sonra da meslek aşkı, idealizm, işin maneviyatı kutsiyeti gibi konularda ahkam kesilecek bizlerde şevk ile işimize sarılacağız.. Olur pek tabi olur, 9 yıldır aldığım maaş zammı 500tl yı bulmuyor -isteyen baksın, araştırsın- sözlük ahalisi fakir edebiyatı yapacak değilim de hanginize toplamda 15 sene sonunda bir titrin olacak ama 10 senede 500tl maaş zammı desem bu işi kabul eder. Sorumluluklar, işin stresi, omuzdaki ağırlık, 20 liraya satılan bol delikli uyku-suzluk- bunlardan bahsetmiyorum bile..Bir düşünün bakalım.
