valaa hocahaanım biz bi tanesiyle zor başa çıkıyoruz siz maşallah hepsini iyi idare ediyorsunuz. allah yardımcınız olsun gibi hayır dualarını velilerden toplayan öğretmenlerdir.
ana sınıfının zorunlu olmasıyla yükü artmıştır. ilköğretim 1.sınıf öğrencilerinden sadece bir kaç ay küçük olan bu çocuklara karşı aşırı sabır/sevgi/anlayışa sahip olması gerekir. vee tabi kii içindeki çocuğunda hala çocuk kalması hatta hep çocuk kalması gerekmektedir. her zaman enerjik ve yeniliklere açık olmalıdır. aksi halde çocuklar eğitim zayisi olur.
bunların hepsine sahip olan anasınıfı öğretmenin sonu ise çok açıktır. sevgi yumağı şeklinde çocuklarla dolaşmak, öpücüklere boğulmak, en önemlisi birden çok aşığınızın olması. *
bu kişilerin özenli bir şekilde seçilmesi ve iyi bir eğitim alması şarttır çünkü çocuklar için anasınıfı bir çok önem taşımaktadır. sosyal bağlar, el becerileri, eğitim öğretim, bir takım kuralları öğrenme vb gibi bunları sıralayabiliriz. çocukların gelişiminde bu kadar kadar önem taşıyan bir ortamdaki eğitimci o çocukların geri kalan yaşantısını doğrudan etkileyebilir. misal mesleğe yeni başlamış bir öğretmen çocukların gürültüsüne ve ya yaramazlıklarına dayanamayıp çocuğa vursa ve ya arkadaşlarının arasında rencide etse çocukta okula karşı bir ön yargı oluşabilir, heleki çocuk duygusal bir yapıda ise ileride çok büyük problemlere yol açabilir. bu gibi örnekler çoğaltılabilir. anasınıflarının bu kadar arttığı bir dönemde, eğitim fakültelerindeki eğitimde, aynı oranda artıyor ve gelişiyordur umarım.
yaşlı olanlar çok çekilmez oluyor, daha doğrusu yavaş oluyorlar ve hayatımda hep yaşlı ana sınıfı öğretmeni gördüm, yukarıda genç falan okuyunca şaşırdım, bu öğretmenlere lazım olan tek şey sabır, o kadar çocukla uğraşmak her yiğidin harcı değil bu bir,ikincisi de seni anlamayan insanlara bişiler öğretmek, yani ben olsam bir çocuğa kare veya bilmem ne çizdireceğime, oturup akranlarımla çene çalmayı tercih ederim.evet ben öğretmenleri sevmiyorum sözlük.
bir erkek olarak yapmanız başlarda yadırganıp; komik diyaloglara yol açsada siz velilere veliler size alıştıktan sonra, gayet zevkli bir meslektir. hayatınızın tüm stresini unutursunuz o fırlamaların arasında.
anneden sonra çocuğa sabır gösterecek 2. kişilerdir. allah yardımcıları olsun. tam kendini ifade edemeyn çocukların dillerinden anlayıp onların ilk yalnızlık sınavlarında yanlarında oldukları ve okulu sevdirdikleri, yaptırdıkları el işleri ve gösterilerle anne babaları duygu seline boğdukları için hepsine sonsuz teşekkürler.
Günün tüm yorgunluğunu bir öğrencisinin sarılmasıyla unutan öğretmendir. Ne kadar zor, özveri gerektiren, sabır gerektiren bir meslek olsa da bir öğrencinin sevgisi her şeye değerdir.
içlerinde şirret olanları da mevcuttur. Bundan yıllar önce ana sınıfına giderken bir tanesi bütün eğitim hayatımı etkileyebilirdi ama köşeden dönmüşüm. ben hatırlamıyorum bile ama annemin söylediklerine göre sınıfta bana tokat atmış, eve burnum kanayarak gelmişim tabi. Yaşıtlarıma göre boyum uzundu, ama 6 yaşındayım ya! O yaştaki çocuğa dokunsan hafif morarır orası burası, hafif vursan bile burnu kanar ki zaten burnum arızalı lan sınıfta falan kaç kere kanamıştır çünkü sabahları hastaneye burun kanamam yüzünden kaç kere zor yetiştiğimizi çok iyi hatırlarım. Tabi olayı 'çocuklar tuvalette şakalaşırken burnunu kapıya çarpmış' olarak anlatmış mal kadın. Babam zaten sinirden köpürmüş, o zamanlar daha genç ve hiddetli tabi, e bir de tek evladı var, oturup susacak mı? Annem çok yalvarmış babama, yoksa kadın elinde kalacak. halbuki ben daha önceki okulumdaki öğretmenimi çok sevdiğimi hatırlarım, fotoğrafım bile vardır ve bu öğretmen doğudaydı, öteki saldırgan ise batıda. batının ahlaksızlığını almak bence tam olarak bu. öğretmen olacak değerli arkadaşlar, böyle devşirme öğretmen olmayın. tamam benim olayım bir şekilde yola girmiş ama o kadın şu an hayatta olmayabilirdi, ben okula sağlıklı bir şekilde devam edemeyebilirdim vs. kötü senaryolar yani. 6 yaşındaki yada 16 yaşındaki çocuk, ama hepsi çocuk ya, kardeşimiz, yeğenimiz, kuzenimiz, evladımız değil mi onlar? lütfen önce insan olun, sonrası güzel olur zaten.
bizimkisi iyiydi. 1999-2000 egitim ogretim yilini onunla gecirdik. ilk ogretmen olarak bize ogretmenin degerli bir sey oldugunu kanitladi.
sonrasindaki ilkokul ogretmenimi taniyincaya kadar... her ogretmenin degerli olmadigini anladim. o ilkokul ogretmenine de burdan keline iki tane tokat atip bir iki tane de yumruk yolluyorum. yetmez ama evet.
ilk 1 ay anaokulunda bir öğretmenim varmış. sonra değişmiş. ben unutmuşum tabi.
üniversiteye giderken şehirler arası otobüste yanına oturmuşum. ben sabaha kadar fosur fosur uyurken kendisi beni izlemiş. sabah söyledi. hiç değişmemiş gözlerin canım benim dedi. şok oldum. insanın gözleri doğumdan ölüme değişmez diye bilimsel gerçek söyleyecektim ama çok duyguluydu. diyemedim.