tam anlamıyla bölünmenin ilk adımı ve ülkede devletten başka bir zümrenin varlığını ve gücünü kabul etmektir. bilinmelidir ki her bölünme, yozlaşma dil ile başlar.
Bazıları kürtçe lazca rumca bilenler türkce bilmeyecek ticaret dili türkce şu bu edebiyatı yapmıs ama bu ülkede fransızca, italyanca vb dillerde eğitim veren bir sürü okul var, zorunlu dersleri "türkce" olan. Ee fransız vatandas türkce mi bilmiyor hayır, belki senden daha iyi türkce konusuyor. Bırakın bu bölücülük laflarını. bu nasıl vicdan? illa insanlara hak verilmesi icin arkasında bir devlet mi bulunması gerekiyor? Fransız ingiliz burada gelip anadilinde eğitim alırken, ülkesi icin kan dökmüs yıllardır kardeşiz dediğiniz ırka bunu nasıl yapıyorsunuz? Bu en insani hakkı isteyenlere nasıl bölücü yaftası yapıştırıyorsunuz böyle kolay? Vicdanınız kalbiniz bu kadar mı körleşti? Bu kadar insani bir isteğin karsılanması bölmez aksine bütünleştirir nasıl anlamazsınız?
karşı çıktığım istektir.
ana dilde eğitim demek, kürtlerin veya bunu isteyen başka etnik kökene sahip insanların zamanla bu ülkeden sosyolojik olarak uzaklaşması demektir.
zira türkçe öğrenememeli bir süre sonra onları ortaöğretim ve lisans daha sonra da çalışma hayatlarına uyum sağlayamamalarını beraberinde getirecek ve bir süre sonra dışlanacaklardır.
daha açık şekilde söylemem gerekirse, bugün kürt anadiline sahip milletvekilleri ana dilde eğitim olsalardı milletvekili olmayacaklardı.
seçmeli ders olabilir, lisans için bununla ilgili bölümler açılabilir falan evet ama anadilde eğitim kısa vadede bölücülüğü peşinden getirecektir. üstelik bu bölücülük bu defa en çok kürtlere zarar verecektir.
lenin'in uyguladığı sosyalizm pratiğine uymayan eğitim şeklidir. lenin'in de dediği gibi, ana dilde eğitim küçük burjuva milliyetçilerinin ortaya attığı emperyalist bir yaklaşımdır. ayrıca sovyet kurulduğunda da resmi dili rusça idi ve bu böyle devam etti. ulusların kendi sonunu tayin hakkına gelirsek, buradaki amaç ulusların milliyetçilik yapmasını değil, sosyalizmi kurmasını sağlamaktır. zira sovyet sosyalizminde örnek bir kazakistan, "ben istemiyorum kardeşim, ben kendi bağımsız, kapitalist devletimi kurmak istiyorum" ya da "kendi anadilimde eğitim görmek istiyorum" dese, buna sovyet izin verir miydi? sosyalizmi savunup ana dilde eğitim diyenlerin daha lenin'in pratiğinden haberleri yok. bugün olay sadece kürt milliyetçilerinin sosyalizmi kullanmasıdır. yoksa bugün ak parti ile iş birliği yapıp ılman islam'a oynamazlardı.
-okulların, milli topluluklara göre ayrılmasına, işçi sınıfı savaşımı (sosyalizm, a.y.) açısından çok daha şiddetle karşı koymalıyız!
-işin aslında, kültürde ulusal özerklik, yani eğitimin ulusal-topluluklara göre kesinlikle ve tümden ayrılması, kapitalistler tarafından değil (çünkü onlar henüz işçileri bölmek için daha kaba yöntemlere başvuruyorlar), avusturyanın oportünist darkafalı aydınları tarafından bulunmuştur
v.i.lenin, ulusal sorun ve ulusal kurtuluş savaşları çev. yurdakul fincancı, sol yayınları, ekim 1993 ankara, ikinci baskı, s. 95-96-97-98
çok tartışılan bir konudur. bunun türkiye'de uygulanmasına karşı olanlar; kuzey ırak, "kürdistan cumhuriyeti"ne dönüştüğü zaman, oradaki türkmenlerin bu haktan mahrum edilmesini de savunurlar mı? Merak ediyorum.
Ana dilde eğitim denildiğinde akla Kürtçe gelmektedir. Fakat böyle olmadığı savunuluyor. Sadece kürtçe değil, Lazca, Çerkezce, Tatarca ve benzeri dilleride kapsayacağı söyleniyor. Ülkemizde bu kadar geniş bir yelpaze varken olsa olsa mecburi değil seçmeli ders olabilir ki bu dilleri de bilen öğretmenler bulmak biraz zor olabilir gibi geliyor bana.
Ortak dilde eğitim almamız daha uygundur bilimsel açıdan. Anadilin eğitim müfredatına
alınması ise kesinlikle desteklediğim bir şey. Mesela burada şunu soralım. Anadilde eğitim
isteyen kişi ingilizce eğitim veren bir eğitim kurumuna da ben burada anadilde eğitim almak istiyorum şeklinde bir istek gönderiyor mu ?
haktır ve gereklidir. bir abhaz olarak, sülalem de ben de devlet tarafından yıllar yılı asimilasyona tabi tutulduk, dilimiz bize unutturuldu, şimdi zaman, o dili devletin riyakar ellerinden geri alma zamanıdır. bu ise ancak anadilde eğitim hakkı için sokaklara dökülerek yapılabilir.
kim söylemiş bilmiyorum lakin güzel söylemiş''bir ülke de ekmekten sonra insanın en temel gereksinimi eğitim''
ana dil de olması gerekmezmi? elbetteki ana dil de eğitim
Kürt sorunu toplumsal değil bireysel bir sorundur. Öncelikle bu kavram kafamızda yer ettikten sonra konuşmak gerekirse; ben A kökenli bir insan olsam ve A dilini ülkede konuşulan B dilinden daha önce öğrenmiş olsam; zaten eğitimin tam yerinde olmayan ülkemde -daha sonradan öğrendiğim bir dille, yedi sekiz yaşımda- öğrendiğim tüm derslerden tiksinirdim. Buradan anadilde eğitimin gerekli olduğunu hatta ve hatta okuma oranını artıracağını düşünüyoruz.
Öteki yandan bakınca;
amaç ülkenin bir bütün olarak refahını sağlayıp, her etnik kimliğin bu ülkede özgürce, istediği yerde, istediği meslekte, istediği konuma çıkmasını sağlamaksa anadilde eğitim hakkı bu duruma fırsat olmanın yanında ülkeyi ayrı bir bölünmeye götürüyor. Yeni bir ülkeden falan bahsetmiyorum. A dilinin okutulduğu ilkokullar, B dilinin okutulduğu ilkokullar; A lisesi, B lisesi; A doktor, B doktor gibi ayrılıkların yanı sıra A diliyle eğitim görmüş bir insana B dilinin ağırlıklı olduğu bölgede çalışma hakkı kısıtlanmış oluyor.
Bu durum özgürlükten ziyade özgürlükleri kısıtlamak olur. Tabii ki bir haktır fakat türkiyede hala memleketlim sıfatına dayanarak insanlar işe alınırken bu kadar keskin bir ayrılığın bambaşka sorunlara yol açacağı gerçeğini de unutmamak gerekir.
ana dilinde eğitim alamamış bir bireyi gereği gibi eğitemeyeceğinizden, azınlıklar açısından kesinlikle verilmesi gerekli eğitimdir. bu uzak bir süreçtir fakat temelleri atılması gereklidir.
olayı milliyetçiliğe, ırkçılığa döküp saçmalamak yersizdir efenim...
T.C Devleti öteden beri Anayasa'ya "Türkçe'den başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak diller ile yabancı dille eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir. Milletlerarası antlaşma hükümleri saklıdır." (madde:42)
lakin bir diğer taraftan; Müslüman olmayan azınlıklara ait Rumca, Ermenice gibi dillerde eğitim, Lozan Antlaşması çerçevesine dayanılarak sürdürülebilmektedir. bu ne perhizdir, bu ne lahana turşusudur?
Kürtçe bilen on binlerce çocuk, ilk adımlarını attıkları okul sıralarında anadilleri dışında Türkçe dilde eğitim dayatmasıyla yüz yüze gelerek ruhsal ve zihinsel dünyalarında dehşetli alt-üst oluşlar sürecine adımlarını atmakta; ağabeylerinin, ablalarının yaşadığı kabusun sırasını devralmaktadırlar. biraz empati yapmanın kimseye zararı olmaz...
anadilde eğitim evrensel bir haktır ve kesinlikle uygulanmalıdır diyorum. bu demek değildir ki vatan toprakları bölünecek, orada bir kürdistan devleti kurulacaktır... buna asla izin verilemez, verilmeyecektir. buradaki dengeler hassas bir noktadır ve bunun iyi kurulması gereklidir.
çocuk açısından; okul çağına gelinceye kadar temel dil yeteneklerini kazanır. Edindiği sözcüklerle düşünür, dış dünya ile bağlantısını sözcüklerle kurar. Yani gelişimi ve iletişimi; anlaşması, anlaşılması bu zihinsel süreç ve de buna aracılık eden dil ile ortaya dökülür.
Okula başladığında anadili dışında farklı bir dile dayalı eğitim onun gelişimini alt-üst ederek bocalamasına, çevreye küsmesine, kendini önemsemeyip kendinden kaçmasına neden olur. kendini otomatik olarak 2.sınıf vatandaş gibi görür. ve Dolayısıyla başarısızlık kaçınılmazdır. bu çocuktan daha ne beklenebilir ki?
hoş türkiye deki eğitim yanlışlıkları henüz dile kadar indirgenmemiştir, bir çok eksikleri vardır ve bunu şu aralar değil hayata geçirmek, düşünmek bile absürtlüklerle doludur, lakin yine de en azından dillerini okuyup yazabilmeleri için en azından bir dil dersi olarak okutulmalı, cünkü bu insan düşünebilme yeteneğini bebeklikteki konuştuğu dille sağlayacaktır..
ve bu konunun bir ucu da 'zorunlu din dersi' ne dayanmaktadır ki kimlik ve kişiliklerini kazanması istenilen bir birey adayına da zorunlu din dersi okutulamaması gereklidir..
düşünsenize siz misal ki isviçre de yaşamak zorundasınız ve size zorunlu din dersi olarak hristiyanlık okutuluyor.. kulağa hoş geliyor mu?
biraz insaf...!
yaftacılara peşinen not; kürt değilim ve kürtçe bilmiyorum... sadece elini vicdanına koyan bir bireyim.