anadilde eğitim saçmalık olmadığı gibi Türkiye gibi etnik, dilsel, dinsel, kültürel farklılıkları bünyesinde barındıran ülkeler için bir gerekliliktir.
bugün neredeyse tüm dünya'da uygulanan anadilde eğitim, bünyelerinde barındırdıkları farklılıklar kendilerini mağdur hissetmesin ve mağduriyetlerini gidermek için farklı arayışlara girmesin diye bizzat devletlerin bilgisi ve gözetiminde yapılmaktadır. başta abd ve avrupa ülkeleri de olmak üzere çin, rusya, hindistan, güney afrika cumhuriyeti, israil, azerbaycan hatta 3. dünya ülkesi olarak görülen afganistan gibi ülkelerde anadilde eğitim, anayasal bir hak olarak uygulanmaktadır. bu ülkelerin tamamı, anayasalarında, ülkelerindeki azınlıkların kendi dillerinde eğitim görmelerini güvence altına almıştır.
meseleyi salt bir insan hakkı olarak ele alırsak, ülkemizin de taraf olduğu ve imzaladığı pek çok antlaşma ve sözleşmede (http://ua.mfa.gov.tr/ ) anadilde eğitim hakkı üzerinde durulmakta. Dolayısıyla bu metinlerin de üzerinde durduğu üzere anadilde eğitim, isteyen her bireye verilmelidir.
meseleyi sosyolojik açıdan ele alırsak, eğer devlet vatandaşların bir birey olarak meşru taleplerini bastırırsa kolektif bir şuur oluştuğu anda bireyler meşru hak taleplerini, kötü niyetli insanların da yönlendirmeleri ile meşru olmayan yöntemler ile elde etmeye çalışabilirler. yani devlet, bunun önüne geçmek ve bu argümanı ellerinden almak için anadilde eğitimin önünü açmalıdır. iddia edildiği gibi anadilde eğitim ülkeyi bölmeyeceği gibi bilakis birleştirecektir.
meseleyi dinî açıdan ele alacak olursak, pek çoğumuzun mensubu olduğu din olan islamiyet, Hakk katındaki üstünlüğün takvada olduğunu söylüyor (hucarat/13). benzer hadisler de mevcut. yine Allah, bizlere her dilin farklı olmasını varlığının delili olarak sunmakta (rum/22). dolayısıyla her insan, hakk'a olan saygısı nispetinde hakk katında değerli olduğu gibi her dil de allah katında değerlidir. bir beşer olarak bizim insanları ve dillerini yargılamamız yanlış. bırakalım isteyen istediği dilde konuşsun. insanların hangi dili konuşacağına karar vermeyelim.
meseleyi tarihi açıdan ele alacak olursak, anadilde eğitim ya da çokkültürlü eğitim dediğimiz olgular, tarihteki büyük devletlerin ortaya çıkması ve bu devletlerin farklı grupları bünyelerine katmaları ile ortaya çıkmıştır. ancak bu olguların bir hükümdar tarafından bilinçli olarak bir devlet politikası haline getirilmesinin, Fatih sultan mehmed tarafından osmanlı devleti ile başladığı kabul edilir. yani anadilde eğitim ya da çokkültürlü eğitim bu topraklarda başlamıştır. yani yabancısı olmadığımız bir konu. buna dayanak olarak, fatih'in istanbul'u fethettikten sonra istanbul'da bulunan tüm herkese "dillerinizde ve dinlerinizde serbestsiniz" sözü gösterilir. fatih'in bu engin hoşgörüsü, halk tarafından sevinçle karşılanmış ve bugün bile hayran olunan ileri Osmanlı medeniyetinin temelleri bu anlayış üzerine kurulmuştur.
Anadilde eğitimin, devlet tarafından verilmesi gerektiğini bazı gerekçeler ile belirtmeye çalıştım. Ancak yine de eminim ki birileri ikna olmamıştır. Bu konu ile ilgili birkaç dikkat çekici bilgi daha paylaşmak istiyorum. Birleşik Krallık (yani ingilizler) iskoçların anadilde eğitimlerini serbest bıraktığında (keltçe) iskoçların kendi dillerinde eğitim talepleri %4 civarında oldu. Aynı şekilde katalonya'da da, ispanyol hükümetinin kendilerine tanıdığı geniş özerkliğe karşın halkın büyük çoğunluğu ispanyolca'ya daha fazla rağbet etmekte. yani bir iskoç ya da katalan şunun farkında, kendi dilinde eğitim alması kendisine uluslararası camiada artı bir değer katmayacaktır. ancak kendi kültürünün devamını sağlayacaktır. aynı şekilde ülkemizde de eminim ki anadilde eğitim serbest bırakıldığında ilk başlarda bir rağbet olsa bile giderek ilgi azalacaktır. çünkü kürtçe'nin bugün için evrensel bir karşılığı yok. bu şu demek değil. bugün verelim yarın kaldırabiliriz değil. dil, bir kültürün varlık sebebi. dolayısıyla mutlaka her koşulda verilmeli. hatta kürtler istemese bile. buna benzer bir durum kanada'da söz konusu. mesela kanada'nın Quebec eyaletinde fransızca, ingilizce ile birlikte anadil olarak kullanılıyor. ancak son yıllarda fransızca'ya ilgi azalınca, devlet fransız aileleri teşvik etmek için anadili ingilizce olan ailelerin çocuklarına da zorunlu olarak fransızca öğretiyor. bizim ülkemizde olsa ne güzel olur. her türk kürtçe bilse fena mı olur?
neyse, çok uzattım. demem o ki anadilde eğitim verilmelidir. bunda korkacak bir durum yok. bölünmez tam tersi daha fazla bütünleşiriz. umarım gereksiz korkularımız ile yüzleşir ve bunların üstesinden geliriz.
nitekim kürtlere güven duysaydık, kendilerine anadilde eğitim *ayrıcalığını* verebilirdik. BEnce azınlıklar için anadilde eğitim bir hak değil, bir ayrıcalıktır, nitekim asli unsur ve onu temsil eden devlet tarafından onanmadığı sürece zaten böyle bir ayrıcalığa erişemezler.
Kürtler bunun bilincinde olup, ülkemize sadakatlerini koruyup sisteme dahil oldukları sürece, kendilerine böyle bir ayrıcalık jest olarak sunulabilir, amma velakin günümüzde, böyle bir ayrıcalığı geçtim, kanal sahibi olmaları bile yanlıştır. Böyle bir ayrıcalığı hak etmiyorlar bence.
Bu konu hakkında Sovyetler birliği üzerinden örnekler vereceğim. Sovyetler birliği, çok büyük bir alana yayılmış -doğu almanya dan kuzey koreye, türki cumhuriyetleri içine almıştır- çok milletli büyük bir devlettir. Sadece kafkasyada 50 milletlet bulunmaktadır. Bütün sovyetlerde 100'ün üzerinde millet bulunmaktadır. 5 farklı din, onlarca mezhep, binlerce tarikat. Ateist devlet yapısı kaçınılmaz olmuştur.
Dinde olduğu gibi dilde de çok fazla çeşitlilik vardı. Sovyet anayasasında "resmi dil rusçadır" diye bir ifade olmasada defacto olarak resmi dil olarak rusça konuşulmuştur. Azerbaycan, doğu almanya gibi asimile olamayacak ülkeler dışında ana dil olarak rusça öğretilmiştir. Azerbaycan ve almanyada ikinci ana dil olarak ruşça öğretilmiştir.
Bir devletin hizmetlerini sağlayabilmesi için dil birliğine ihtiyacı vardır..
Hak olmakla birlikte her zaman doğru sonucu vermeyecektir. Rum kökenliyim rumca bilmiyorum, temel eğitimimi rumca alsaydım doğru olur muydu? Bilemedim.
ana dilde eğitimi bize dayatanlardan birisi kim? avrupa birliği. araştır bakalım o ilah gibi taptığınız "medeniyetler harikası" batıda ana dilde eğitim hakkı var mı? hollandada türklere türkçe konuşmak bile yasaklanmıştı. kuzey ırakta kürtlere kürtçe eğitim verilirken türkmenlere ingilizce eğitim verdirttiler. artik her bolum neredeyse ingilizce okutuluyor ve daha niceleri. ingilizceyi bilmeyenleri, türkçe konuşanları aşağılama psikolojisi güdüyorlar. uyan türk kardeşim uyan!. bir milleti yok etmenin ilk yolu dilini yok etmektir. sömürgedeki milletler ingilizce fransızca biliyor da ne oluyor. ana dilde eğitim de oyunun bir parçası.
türkiye cumhuriyetinin resmi dili türkçedir. ülkenin her karış toprağında her resmi iş türkçe yapılmak mecburiyetindedir. başka türlü saçmalıkların değil gerçekleşmesi bahsinin bile filizlenmemesi gerekir.
saçmalıktır elbette. aynı zamanda bölücü itlerin şerefsizliğe devam etmek için kullandıkları bahanelerden biridir. gerçekte ana dilde eğitim umurları bile değildir.
eğer umurlarında olsaydı bunun nasıl yapılabileceği konusunda somut bir proje koyarlardı ortaya. evet, hiç öyle haktır, değildir tartışmasına girmiyor ve sadece "nasıl yapılacak?" diyorum... bazı sorular:
- anadilde eğitim kürtçe'nin kurmançi mi, yoksa sorani mi lehçesinde mi verilecek? zazaca eğitim de verilecek mi? çerkesçe, abazaca eğitimleri güme mi gidecek? arapça ne olacak?
- hangi okulda hangi dilde eğitim verileceğine nasıl karar verilecek?
- üç, dört farklı dil ve lehçenin konuşulduğu köylerde ne olacak? üç, dört okul birden mi açılacak? yoksa çoğunluğa mı uyulacak? eğer çoğunluğa uyulacaksa, azınlıkta kalanların hakları ne olacak? hem madem çoğunluğa uymak demokratiktir, türkçe eğitime devam etmenin ne sakıncası var?
sorular arttırılabilir ama "demokratik özerklikçi"lerin boş kafalarına bu kadarı bile fazla... hadi bakalım bölücüler, yanıtlayın da görelim...
ayrışmaya yol açacak durum. her okulda kürtçe ders verilirse ardından lazca, gürcüce, boşnakça da vermek gerek. her etnik gruba öğretmen bulacaksak yandık. eğitim dili tek olmalı. dileyen seçmeli olarak uzmanlık yapacaksa yapsın.
ben bir türk olarak anadilim türkçe eğitim aldım almanyada ki yüksek lisans eğitimim hariç,
bunda ne saçmalık var?
ha bu sözlükte kaç kere yazdım bu ülkede amerikan kolejleri var ve bunlar anadilimizde eğitim vermiyorlar,
çelişkili olan şu anadilde eğitim vermeyen yabancı kolejlere karşı olmayan kemalist kesim, kürtlerin veya arapların veya diğer azınlıkların anadilde eğitim almasına karşı çıkıyor,
hep söyledim hep anlatıyorum dilim yettiğince demokrasiye hepimizin ihtiyacı var,
özgürlük sınırlarını kendi paradigmalarımızla kirletmemeliyiz,
anadilde eğitime hemen geçilmesi taraftarı da değilim bu uzun bir zaman diliminde geniş bir consensusla olmalıdır,
zaten çoğu kürt yine çocuklarının daha rahat iş bulması için kürtçe eğitim yapan kurumlara değil türkçe eğitim yapan kurumlara kayıt ettireceklerdir, aynı çocuklarını yabancı dilde eğitim veren okullara kayıt ettiren kemalist veliler gibi.
ben sahsen bi devlet olarak eger vatandasim benden boyle bisey istese o hakki verirdim. sonucta guneydogunun koylerinde buyumus hic turkce bilmeyen zilyon insan var. turkceyi okulda ogreniyorlar genelde. zaten cogu ilkokulda bi kac kez sinifta kaliyor. ha ulkeyi ne derece bolecegi tartisilir, ama bence hersey optimize edildigi taktirde pek fazla sikinti yasanmayacaktir.
not: eksileyin lutfen, ancak sunu bilin ki gerceklere gozlerinizi kapatamazsiniz. ordaki insanlarin taleplerini gozardi edersen, pkk'nın suyuna gitmis olursun. zira orgutun insanlarin akillarini yikarken en cok kullandigi sey yasaklanmis kurtce ve kurtce egitimdir.
"anadilde eğitim hakkı" daha aklıselim bir başlık olurdu...biz türklerin kendi anadilimizde konuşurken, eğitim alırken aynı hakkı isteyen kürt halkına düşman olmanın birimini ölçecek bir ölçüm makinesi sanırım bulunamayacaktır.
"bana var sana yok" kısaca ikiyüzlülüktür, bozuk sistemin bozuk insanının bozuk eşitlik, adalet anlayışıdır
bu arada, "bölücü" oluyormusuz bunları savununca. ulen bu hakkı tanımamaktan daha bölücü ne olabilir bu topraklarda. Oysa bir kürt kardeşimizle kardeşçe çay içmenin, tartışmanın güzelliğini yaşamalı insan. tabii eğer insansa, hazır lokmaları hap diye yutan robot değilse!
ezber bozulmalı.
Düşünmeye, kendi aklını kullanma cesaretini göstermeye hazır msın?
hee aynen öyle eksileyin bakalım...kafanızı da kumun altına iyice sokun...sizden başka herkes görüyor kafanızı...
pek çok üniversitenin resmi dil olan türkçe dilinde eğitim vermemesi, modaya uyup ingilizce eğitim vermesi dikkate alındığında daha da saçma gelmektedir. ulan daha türkçe eğitim alamıyoruz, ne kürtçesi, ne çerkezcesi?
ülkemizde eğitim dili resmi dildir yani türkçedir. resmi dilin kullanıldığı yerler belli. kimse kimseye ana dilini kullanma demiyor herkes özgür o konuda.