Ne tuhaf şey hatıralarda da silinmek. Yok olmak, önce ses, sonra gözünde canlandırma yetisi. Pencereden vuran sokak lambasının loş ışığı altında karanlık eski odam...
Şöyle kısa bir hayat sorgulaması yaptım da kime arkadaşım demişsem iyi kazık yemişim. Kardeşim dediğim insan ona gerçekleri göstermeye çalıştığım için beni aramıyor sormuyor. Deveye diken mantığıyla mı gerçekleşiyor bunlar yoksa hepsini tek tek hakettim mi bunu sorguluyorum
insanlar neden kendini olduğu gibi değil de olmadığı gibi gösterip, her şeyi boka sardırınca yok olmak istiyor. cidden düşünmekten kendimi alamadığım bir şey harbi harbi dert oldu içime.