2 şubat 2007 de gösterime giren belgeselimsi film. orginal adı an inconvenient truth. kendileri oscar adayı olmakla birlikte sundance'te de dikkat çekmiştir.
filmi davis guggenhaim yönetmiş, al gore da oynamıştır diyebiliriz.
konusu da kısaca aşağıdaki gibidir.
"Uzun yıllar küresel ısınma konusunda kafa yoran eski ABD başkan adayı Al Gore'un konuyla ilgili yüzlerce kez yaptığı sunumlardan faydalanarak çekilen 'Uygunsuz Gerçek', küresel ısınmanın nasıl oluştuğunu anlatıyor. Ve herkesi duyarlı olmaya ve mücadele etmeye davet ediyor."
ayrıca izlemekle kalmamalı, elden ne geliyorsa yapılmalıdır küresel ısınmakonusunda.
geçen günlerde istanbulda 2 salonda gösterime giren , küresel ısınma hakkındaki belgesel-film.ve türkiyeden tam tamına 6 kişi izlemiş...düşünebiliyor musunuz ne kadar duyarlı bir ülkeyiz...ki bu 6 kişiden 2-3 tanesi de öğrenci grubu,dönem ödevleri küresel ısınmaymış ta,bilgi toplamaya gelmişler sinemaya;ödev olmasa onlar da gelmez yani.giderler kaptan nemo,rocky balboa filan izlerler di mi ama?
ha hadi hepimiz gidelim izleyelim demiyorum öyle bişey olmaz zaten bi yerde de,hani şu enteller var ya bi dolu;taksimde,cihangirde filan...onlara duyurulur:filmin gösterime girdiği 2 salondan biri taksimde,diğeri cihangir dolaylarında bir yerde...ama olsun size ne küresel ısınmadan?siz öncer bi pizza hut'a gidin sonra kahveyi starbucks'ta içip gece de barlara akarsınız...
al gore'un küresel ısınmadan bahsederken kendi reklamını da bol bol yaptığı belgeselimsi. bu filme gittiğinizde öyle ahım şahım sahneler, müthiş doğa görüntüleri falan beklemeyin. açıkçası, salondan çıktığımda gözümün önünden hala istatistikler, eğriler, çizgiler geçip duruyordu...**
herkes gidebilsin diye ücreti 5 ytlye kadar çekilen film. al gore'un kendisinin oynadığı, gerçi oynamak demeyelim bir belgesel tadında tanıtım filmidir. küresel ısınmayı insanlara tanıtmak, bizi bekleyen tehlikenin ne olduğunu bizlere göstermek ve en azından bizlere düşen görev nedir onu bilmek ve devlet politikalarında yer alamayan küresel ısınmaya karşı alınması gereken önlemlerin alınmaması halinde neler olacağını bilebilmek adına gidilmesi gereken bir filmdir. en azından kutuplardaki buzulların tamamen erimesi sonucunda deniz seviyesinin 6 metre yükseleceği ve amerika, avrupa, asya kıtalarında bir çok ülkenin artık olmayacağını bilmek bile ne kadar işin ciddi olduğunu göstermektedir. haa bu sürece bir yetişemeyiz, bizim çocuklarımız bile zor görür diyenler var ise, belgeselde gösterilen tüm sayısal veriler ve bilimsel araştırmalardan anladığımız kadarı ile annem- babam bile çok ciddi değişiklikler görecek gibi.
belgeselin sonunda ise dünyanın uzaydan çekilmiş bir görüntüsü ekrana gelmekte. o denli insanı etkiliyor ki duyduklarınız, o son görüntüdeki dünya firügünü eline alıp okşamak, sevmek geliyor insanın içinden.
kendinize, ülkenize, dünyanıza, hayatınıza saygınız varsa fırsatınız varken gidin ve fırsatımız varken değişime ayak uyduralım.
küresel isinmayi halka anlatmak icin basit bilimsel bilgiler ve bol bol $ov kullanan al gore zaman zaman kendi propagandasini da yapmaktan cekinmemi$tir. bazen kendinden bahsetmesi olaya duygu katmi$tir. 93 dakikadir. filmi izleyen herkes lan noluyo, adam hakli demi$tir ve etkilenmi$tir. önemli olan budur, bunu yapmi$tir, eger izleyenlerin onda biri dikkat ettiyse yasamina dünyamizi daha korunakli bir hale getirmi$iz demektir.
bi film izledim hayatim degi$ti filmidir. herkes tarafindan izlenmelidir.
(bkz: biz büyüdük ve yok oldu dünya)
"seçimi kazanmış olsaydım şayet" kalıbı üzerine kurulu fıs al gore belgeseli.
al gore'un çocukluğuna dönüp "buralar hep dutluktu", ablasının akciğer kanserine yenik düşmesi üzerine "o gün bu gündür tütün üretimine karşıyım arkadaş" gibi bizi zerre kadar ilgilendirmeyen mesajlarla karşılaşıyoruz. yer yer "letabımla da karizmatik pozlarım da mevcut hani" gibi yine bizi zerre kadar ilgilendirmeyen görüntülerle baş başa bırakılıyoruz. açık ve net söylemeliyim ki, küresel ısınma adına sarf etmiş olduğu tüm cümleleri, bugün 6. sınıfa giden, ergenliğe yeni adımını atmış bir çocuk bile biliyor.
hatta bir bölümünde bush'a karşı nasıl kaybettiğini izliyoruz 3 dk boyunca. "küllerimden yeniden doğdum" hesabı tekrar filme dönmeye karar veriyor sonra. aaa pardon belgeseldi öyle değil mi?
küresel ısınmanın ne olduğunu, etkilerini tam olarak anlaşılmasını sağlayan belgeseldir. küresel ısınma konusuna bilinçli bakabilmek için mutlaka izlenilmesi gereklidir. türkçe alt yazılı olarak izlemek için : http://video.google.com/v...ient+truth+türkçe~açılmaz ise son karakterler türkçe kelimesidir, eksik harfler el ile girilmeli~
al gore'un küresel ısınma üzerine bir sunumunu ve yaşamından ara ara kesitleri içeren belgesel.
al gore'un hitabet sanatına hayran kalmamıza sebep olmuştur. adam diyor gerçi "en az 1000 kere yaptım bu sunumu" diye ama yine de izleyiciyi sıkmadan bazı gerçeklerin ve daha önceden ortaya çıkarılmamış istatistiki verilerin altını çiziyor. %90'ı tek bir salonda geçse de kendisini izletiyor.
kanımca yok oluşumuzu en iyi anlatan belgesellerden. it might get loud'ın da yönetmeni olan davis guggenheim'in "artık!" diyip de, bir zamanlar en büyük sorunumuz olan ama artık gündem de olmayan, küresel ısınmayı anlatmış. al gore imzası taşıması bir nebze de kaliteyi arttırıyor diye düşünüyorum.
ayrıca oscarda en iyi belgesel ve en iyi orjinal şarkı dalında( i need to wake up ) ödül almış bir yapım. izleseniz vakit kaybı olmayacaktır. belki bildiklerinizi, unutmuş olma ihtimalinizi hatırlatır. bilemem. belki.
sadece icinde al gore oldugu icin ciddiye alinmamasi gereken belgeselimsi. elbette önemli seyler söylüyor ama insanlarin gercek hayatla ilgili gercek kararlar almasinin yolunu acmaktan ziyade gecenlerde cosmo da okudum dünya batıyormustan öte bir etkisi olamayacak.