an gelir
paldır küldür yıkılır bulutlar
gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
o eski heyecan ölür
an gelir biter muhabbet
çalgılar susar heves kalmaz
şatârâbân ölür
şarabın gazabından kork
çünkü fena kırmızıdır
kan tutar / tutan ölür
sokaklar kuşatılmış
karakollar taranır
yağmurda bir militan ölür
an gelir
ömrünün hırsızıdır
her ölen pişman ölür
hep yanlış anlaşılmıştır
hayalleri yasaklanmış
an gelir şimşek yalar
masmavi dehşetiyle siyaset meydanını
direkler çatırdar yalnızlıktan
sehpada pir sultan ölür
son umut kırılmıştır
kaf dağı’nın ardındaki
ne selam artık ne sabah
kimseler bilmez nerdeler
namlı masal sevdalıları
evvel zaman içinde
kalbur saman ölür
kubbelerde uğuldar bâkî
çeşmelerden akar sinan
an gelir
lâ ilâhe illallah
kanunî süleyman ölür
görünmez bir mezarlıktır zaman
şairler dolaşır saf saf
tenhalarında şiir söyleyerek
kim duysa / korkudan ölür
tahrip gücü yüksek
ahmet kaya'nın yorumu ile anlamına anlam katan güzide attila ilhan şiiri. ahmet kaya öldüğü zaman gazetenin birine atılan ve hala tarif edemediğim şeyler hissettiren başlığı hatırlıyorum: "an gelir muhabbet biter."
şarabın gazabından kork
çünkü fena kırmızıdır
kan tutar / tutan ölür
an gelir
ömrünün hırsızıdır
her ölen pişman ölür
an gelir
lâ ilâhe illallah
kanunî süleyman ölür
...
an gelir
attilâ ilhan ölür.
"hayalleri yasaklanmış... o eski heyecan ölür." bazıları hiç ölmez; ama hepimizin saatli bombası zaman, an gelir bir saygı duruşu niyetine, yazmış der asarsın bir yere.
an gelir...
yazar mediumbashar,
çaylak moduna sokan moderatörlerden
intikamını alır...
an gelir sehpada bir moderatör ölür...
son umut kırılmıştır kaf dağının ardındaki,
ne selam ne sabah kimseler bilmez uludagsozluk sevdalısı
mediumbashar nerededir...
an gelir mediumbashar ölür...
anlatılan anlar gelir hayatın içinden,
kiminde o anın özlemi, kiminde korkusu vardır..
--spoiler-- görünmez bir mezarlıktır zaman
--spoiler--
en sevdiğim mısrasıdır. ne güzel anlatmıştır..
son umut kırılmıştır kaf dağının ardındaki
ne selam artık ne sabah...
kimseler bilmez nerdeler namlı masal sevdalıları
evvel zaman içinde, kalbur saman ölür...
kubbelerde uğuldar bâki, çeşmelerden akar sinan
an gelir
lâ ilahe illallah
kanuni süleyman ölür...
görünmez bir mezarlıktır zaman
şairler dolaşır saf saf tenhalarında
şiir söyleyerek...
kim duysa korkudan ölür
tahrip gücü yüksek saatli bir bombadır patlar
an gelir attila ilhan ölür
nasıl da deyivermiş, nasıl da saplayıvermiş, nasıl kusmuş ve nasıl basmış kan tükrükleri ile mührünü?
tüm bu soruları ardarda sordurabilecek türden bir attila ilhan şiiridir. ne vakit yankılansa o titrek sesi kulaklarımda, ne vakit bir kitabın sayfaları arasında karşıma çıksa, ne zaman bahsi geçse ömrümden çalıyor.