gezmesi yorucu ama attığınız her adıma değer bir yerdir.
sergilenen eşyalar olsun, resimler olsun, canlandırılan savaş sahneleri olsun, yapılırken kullanılan malzemeler olsun her şeyiyle insanı düşündüren, sorgulatan, kendine hayran bırakan bir yerdir.
defalarca gidilse her yeni ziyarette yeni yeni şeylerin fark edileceği görülmesi gereken yerdir.
her ayrıntı o kadar güzel düşünülmüştür ki, en azından birkaç tanesini bilen biriyle gezilmesi gereken yerdir.
dün oraya gittiğimizde, bir orta yaşlı teyze fotoğraf çekenlere atar yapıyordu, siz mezarlıkta fotoğraf mı çekiyorsunuz, diye. orası sadece mezarlık değil, eğer sadece öyle olsaydı tüm okullardaki yıllarca görülen eğitimden daha öğretici olmazdı.
Atatürkün Ankaranın güneyinde Rasattepedeki bulunan anıt niteliğindeki mezarı. Kabirin Rasattepenin üstüne yapılmasının nedeni, buranın Kaleden sonra Ankaranın en yüksek tepesi olmasıdır. Ayrıca, bu tepe şehrin i gelişme alanı içinde de bulunmaktadır: Atatürk, bir gezinti sırasında çıktığı Rasattepeden Ankaraya bakmış, şöyle demişti:
«Ankara Kalesi buradan nekadar güzel görünüyor!»
Rasattepe, Ankara istasyonunun güneyinde, toprak düzeyinden 45 metre kadar yüksekliktedir. Şehrin hemen her yerinden rahatça görülebilir. Bahçelievlere bakan güney yönü, dik bir yer halindedir. Tepenin öbür üç yönü ise, tatlı bir eğimle yavaş yavaş alçalır.
gezi parkı ve akm den sonra başbakanın yarın çıkıp, biz kararımızı verdik, yıkıp daha iyisini yapacağız diyerek tartışmaya açacağını zannettiği en büyük Türk'ün anıt mezarıdır.
yunan tapınaklarından farkı olmayan anıt kabirdir.
proje duyurulduğunda projeye katılacak olan mimarlara şu açıklama yapılmıştır.
"Büyük Türk Ulusunun kalbinde yaşayan büyük adamın eserlerini ebediyete mal edecek olan Anıtkabir, aşağıdaki esaslara göre hazırlanmalıdır:
1.Anıtkabir, bir ziyaretgâh (ziyaret yeri) olacaktır. Bu ziyaretgâha, büyük bir giriş bölümünden girilecek; ziyaretgâh, binlerce Türk'ün, Ata'sı önünde eğilerek saygılarını sunmasına ve bağlılığını bildirerek geçmesine elverişli olacaktır. (bak burası çok mühim)
2.Bu anıt, Büyük Ata'nın, asker Mustafa Kemal, devlet başkanı Gazi Mustafa Kemal, büyük politika ve bilim adamı, büyük düşünür ve nihayet yaratıcı büyük dehanınvasıflarının, güç ve yeteneklerinin bir timsali (sembolü) olacaktır ve onun kişiliği ile oranlı bulunacaktır. (işte tam da bu yüzden tapınak şeklinde yapılması öngörülmüş)
3.Anıtkabir'in yakından görüldüğü kadar, uzaktan da görümesi gerekir. Bu bakımdan, ulu bir siluet sağlanmalıdır.
4.Atatürk'ün adı ve kişiliği altında Türk ulusu sembolize edilmiştir. Türk ulusuna saygılarını göstermek isteyenler, Büyük Ata'nın katafalkı önünde eğilerek (secde ederek de diyebilirlermiş ilginç) bu isteklerini yerine getireceklerdir.
5.Anıtkabir'in bir şeref bölümü bulunacaktır.
6.Anıtkabir'de bir Atatürk Müzesi olacaktır.
7.Anıtkabir'de bir Şeref Holü yapılacaktır. Atatürk'ün lahti buraya konulacağı için Şeref Holü, bu anıtın ruhu ve en önemli bölümü olacaktır. Şeref Holü, başta, büyük Ata'nın yarattığı Türk Ulusu olduğu hâlde, ulusumuza saygılarını sunacak yabancı devlet kurumlarının, Ata'nın lahtine yönelecekleri büyük bir salon olacaktır. Bu holde sağlanacak azamet (ululuk) ve güçlülük tesirleri, yarışmacılara bırakılmıştır. Bundan ötürü holün biçimi, boyutu ve yüksekliği için hiçbir ölçü verilmemiştir.
8.Büyük Atatürk'ün lahdinin yeri, Şeref Holü'nün ruhunu teşkil etmektedir. Ancak, lahdin konulacağı yeri de yarışmacılar seçeceklerdir.
9.Bunlardan başka, Anıtkabir'I ziyaret edecek büyüklerimizin ve yabancı devlet kurumlarının duygu ve düşüncelerini yazacakları bir altın kitap bulundurulacaktır.
10.Atatürk'ün Müzesi, Ata'nın hayatının türlü devirlerine ait fotoğrafları ile kıyafetlerini ve elyazıları, imzaları, bazı eşyaları ile okudukları, inceledikleri kitapların sergelenmesine elverişli olacaktır...
sonra adama tapıyorsunuz, tapınma ritüellerinin hepsini farkında olmadan da olsa gerçekleştiriyorsunuz deyince kızıyosun cicim.
mail kutuma anıtkabirin bilinmeyen yönleri hakkında bir mail gönderilmiştir. ilgilenenler, okumak isteyenler için ;
Türk milletinin kalbinin attığı yer olan Anıtkabir, bilinen siluetinin yanı sıra bilinmeyen bir çok gerçeği de yıllardır derinliklerinde saklıyor. Yapımı 9 yılda tamamlanan yaklaşık 150 bin ton ağırlığındaki Anıtkabir, heykellerinden süslemelerine, kulelerinden kabartmalarına kadar pek çok özel anlamlarla yüklü...
Anıtkabir Komutanlığından alınan bilgiye göre, yapımına 9 Ekim 1944de başlanan ve 1 Eylül 1953de tamamlanan Anıtkabirin yerini ilk olarak Aydın Milletvekili Mithat Aydın önerdi. Atanın kabrinin yapımıyla ilgili komisyon Etnoğrafya Müzesi, TBMMnin arkasındaki tepe (Kabatepe), Ankara Kalesi, Altındağ ve Gazi Orman Çiftliği seçeneklerini eleyerek tam Çankayada karar kılacağı sırada, Aydın Milletvekili Mithat Aydın daha sonra Anıttepe olarak adlandırılacak olan Rasattepeyi önerdi. Komisyon üyelerinin de burayı gördükten sonra Aydına hak vermeleri üzerine Anıtkabirin Rasattepeye yapılması kararlaştırıldı. Türk milletine gömüleceği yer konusunda bir vasiyette bulunmayan Atatürkün yıllar önce bir gezi sırasında Rasattepeyi gezerken ağzından dökülen Bu tepe ne güzel bir anıt yeri... sözleri de bugün için çok anlamlı...
Anıtkabir için 1941de açılan yarışmaya, ikinci Dünya Savaşının en çetin günleri yaşanmasına rağmen Türkiye, Almanya, italya, Avusturya, isviçre, Fransa ve Çekoslovakyadan toplam 49 proje katıldı. Ancak en çok beğenilen üç proje arasında Prof. Emin Onat ile Doç. Orhan Ardanın 25 numaralı projesi kabul edildi.
VATAN TOPRAĞINDA YATIYOR
750 bin metrekarelik bir alan üzerinde aslanlı yol, tören meydanı, mozole ve on kuleden oluşan Anıtkabir, 907 metre yüksekte yer alıyor. Atanın kabri 40 tonluk yekpare mermerden yapılan sembolik lahtin yaklaşık 7 metre altındaki mezar odasında bulunuyor Türk milletinin kalbine gömdüğü Atatürk, Selçuklu-Osmanlı kümbet mimarisine göre yapılmış sekizgen şeklindeki mezar odasında vatan toprağında yatıyor.
Ölümünden 15 yıl sonra Etnoğrafya Müzesindeki geçici istirahatgahından Anıtkabire nakledilen Atanın naaşı, tahnit işlemi çözülerek, Suriyedeki Caber Kalesi, Koredeki Türk şehitliği, Selanikteki doğduğu evin bahçesi, KKTC ve illerden getirilen toprakların harmanlandığı vatan toprağına islami usullere göre kefenlenerek ve yüzü kıbleye bakacak şekilde defnedildi. Atanın kabrinin yer aldığı mezar odasına, Genelkurmay Başkanının izniyle girilebiliyor.
ASLANLARIN SIRRI
Türk milleti için kutsal değerlerle kuşatılan Anıtkabirdeki her mimari unsur ayrı bir mana taşıyor. Atanın kabrine ulaşan 262 metrelik Aslanlı yolun sağ ve solunda bulunan 24 aslan, 24 Oğuz boyunu temsil ediyor. Türk kültüründe güç sembolü olduğu için seçilen aslan figürlerinin çift olması milletin birlik ve bütünlüğünü vurgularken, aslanların kedi gibi yatar pozisyonda olması ise bu büyük gücün barışseverliğini sembolize ediyor. Ziyaretçilerin de kabrin manevi atmosferine ayak uydurmaya yönlendirildiği Aslanlı yolda, taşlar Atanın huzuruna çıkanların başlarının öne eğik olması için 5 santimlik çim boşluğu bırakılarak döşenmiş.
Depreme karşı dayanıklı kılmak için tıpkı bir geminin su altındaki kısmı gibi toprağın içine yerleştirilen Anıtkabirde mozolenin iç duvar ve zemini en nadide mermerlerle kaplanırken, tavanları renkli ve altın varaklı italyan mozaikleriyle süslenmiş. Milli değerleri temsil eden isimler verilen ve Selçuklu çadır mimarisinin özelliklerini yansıtan bir mimariyle yapılan 10 kule Anıtkabirin siluetine ayrı bir değer katıyor.
BAYRAK DiREĞi ABDDEN GELDi
Anıtkabirin diğer unsurlarında olduğu gibi bayrak direği de çok özel... Anıtkabirin 33,5 metre uzunluğundaki bayrak direğini 1946 yılında Nazmi Cemal adlı bir Türk vatandaşı ABDden gönderdi. 4 metresi kaidenin altında gömülü bulunan direğin 29,5 metresi görülebiliyor.
MÜZEDEKi ESERLER
Anıtkabirdeki Atatürk Müzesi de Atanın doldurulmuş köpeği Fokstan tıraş takımlarına, bastonlarından aldığı çok özel hediyelere kadar özel hayatını yansıtan pek çok nadide parçaya evsahipliği yapıyor. Atanın anne ve babasının fotoğrafları, Türkiye Cumhuriyetinin verdiği eski yazı ve Latin harfleriyle basılmış iki nüfus cüzdanı, Göğsünde taşımayı en çok sevdiği madalyalardan biri olan 1917de Sultan 5. Mehmet Reşatın verdiği altın imtiyaz madalyası, Sovyet Mareşali Voroshilov ve iran Şahı Pehlevinin hediye ettiği değerli taşlarla süslü kılıçlar ve ince bir zevkin ürünü olan saatleri dikkat çekici parçalar arasında...
Atatürkün hem baston hem de tüfek olarak kullanılabilen özel silahı, manevi kızları Sabiha Gökçen ve Afet inana hediye ettiği çok özel tabancaların da sergilendiği müzede, manevi kızı Rukiye Erkine hediye ettiği, ancak bir mercek yardımıyla okunabilen metal mahfazası içinde mini bir Kuran dikkati çekiyor.
ETiYOPYA KRALININ iLGiNÇ ÇELENGi
Milletvekili mazbataları ve 1927 yılında yaklaşık 5 günde okuduğu Nutukun orijinal metninin de yer aldığı müzede, Etiyopya Kralı Haile Selasiyenin 1967 yılında Anıtkabir ziyaretinde mozoleye bıraktığı iki büyük gül dalıyla sembolize edilen gümüş çelenk de en ilginç parçalardan birisi...
Anıtkabirdeki Atatürk Müzesinde ayrıca okumaya büyük önem veren Atatürkün özel kitaplığında bulunan Türk ve islam tarihi, dil, edebiyat, sosyal bilimler, bilim ve teknik konularındaki Türkçe, Osmanlıca, Fransızca, ingilizce, Almanca, Rusça, Arapça, Farsça, Slav dillerindeki toplam 3 bin 118 kitap da sergileniyor.
Bir gün ama birgün kıymetinin daha çok anlaşılıp hatta mumların yakılacağı yerdir Anıtkabir. içinde dünyada az bulunur bir önder, yüce bir kutsal yatmaktadır.