Yıllar önce soğuk bir ocak ayı akşamında ayak bastığımda "bu nasıl güzel bir şehir" diye düşünmüştüm. Şu an düşündüğümde de aynı şeyleri hissediyorum.
Avrupadaki birçok ülkeyi gezmiş biri olarak tekrar görmek istediğim tek şehirdir. Soğuğu sevmeyen ben Amsterdam'ın kışını bile sevdiysem yazlarını ne kadar sevebilirim tahmin bile edemiyorum.
son dönemde latin amerika'dan oldukça turist çekmek hedefiyle kampanyalar yapmaya başlamı şehir. özellikle ispanyolcası iyi olanlar amsterdam'da göz bebeği şu sıralar.
gidip görüp gelmişken şuraya bırakayım da tecrübelerimi, yarın öbür gün işine yarayan gelsin toplasın kurabiye kırıntılarını.
peşin peşin yazayım, aga prag buraya on basar. "ama red light :(" veya "ama coffeeshop :(" diyenlerin ağzına sepetli piskletle vururum. amsterdam kadar ayan beyanda olmasa da bunları zaten bırakın avrupa'yı, istanbul'da ankara'da da çatır çatır buluyorsun. Gece hayatının ise öyle ahım şahım bir artısı yok, her yerde ulaşılabilir ortamlar.
şimdi, bu şehri kesin tek bir müteahhit yaptı, başka açıklaması yok. olm bakın, ben google maps gibi, yandex navi gibi adamım. girdiğim sokağı cache'e yazarım, 10 yıl sonra gitsem pat diye bulurum. şirazem kaydı lan bu şehirde. 3 gün kaldım, 3 gün de evimin olduğu dörtyola düşe kalka geldim ama hangisi benim apartmandı aminüm derken 15 dakika geçti kendi evimi bulmam. bu kadar benzememeli binalar birbirine, hatta aynısı olmalı.
Turistik hiçbir (bold, italic ve underlined yazabilsem qeşxe..) ama hiçbir yer yok. Vondelpark, Red Light, Iamsterdam yazısı, hop bitti. Onları da yıkıp yerine avm yapan bir ademoğlu çıkardı da, gelenler bir şey görsün diye bırakmışlar bence. Ama çok güzel müzeler var diyenler gitsin kumda oynasın. Her avrupa şehri müze kaynıyor zaten. Kanal görmek için ise bence Venedik daha güzel bir seçenek, bence tabi. Ama kanal kanaldır, akşam ışıklarıyla güzel manzaralar veriyor namussuzlar.
Yani ne diyeyim ki, bilemedim. gidin görün ama çok bel bağlamayın. biz valla 3 gün kekler cigaralar diyerek geçirdik. güzel miydi, güzeldi. görmedim demiyoruz artık en azından arkadaş ortamında. fakir avuntusu olarak da bunu motto edindik kendimize uçakta gelirken.
fakir demişken, euro olmuş 4.6. giderken bi daha düşünün siz iyisi mi. ölmemek için bi burger king yiyeyim diyince bile 45 tl sıkışıyor cüzdana. kallavi restoranları siz düşünün artık. biz düşünemedik, ufkumuz ve vizyonumuz yetmedi. öptüm bay.
Sikerim lan. Bir bira markası veya bir narkanın model ürünü. Güzel bira yüksek alkollü 4 tane atıyorsun sonra teletabilerin uyku vakti geliyor. Evet yine çiçek.
Erkenden bilet 400 tl,
Albert heijiden sabahlari sandivic 3, 5 euro,
Albert heijinde sushi 4 5euro,
5 gunluk alaksandre hotelde 2 kisi 230 euro,
Dammarkta sex musesinin orda patates 4 euro. Aksam keyfe gore 10 euro steak. Tavsiyem wok to walk 10 - 12 euro. Gunluk 13 euro ot
, bulldogtan almayin amk. Red lightin bi arka paralel kanalinda onunuzde tartip veriyorlar. Lemonu denemeyin. Gidin hem sehir gorun hem hosgoru gorun...
Ülkelerinde meşru olup, fosur fosur içtikleri ottan mıdır nedir, herkesin istisnasız gülümsediği, cafelerinin ve barlarının her daim kalabalık ve eğlenceli insanlarla dolup taştığı, bisiklet trafiğinin, araç trafiğini ezip geçtiği, her gittiğimde" acaba burda yaşasam mı" deyip, sonra kös kös döndüğüm şehir.
Ara ara Eskişehir' e giderek özlem giderdiğim, kanalı bol kent.