Bi Amsterdam'a Efes ve Tuborg'u gömenler var bu alemde, bu ne düşmanlık yaa!?
Adı lâzım değil yabancı bir elçiliğe yeni diplomat atanmıştı. Diplomatlar atandığı ülkeye çıkış yapmadan önce bütün ihtiyaçlar iğneden ipliğe ayarlanır. Ülke hakkında brifingler verilir en dip köşelere kadar bilgilendirmeler yapılır.
Adamlar daha çıkış yapmadan görevlendirildikleri ülkeyi seller sular gibi ezberlerler.
Yeni atanmış bu diplomat italyan asıllı, şeker hastası, kolasterol sorunu olan, alkol sever bir diplomattı. Adamın en sevdiği ve sınırsız tükettiği tek şey bira ve maden suyuydu.
Ankara'dan adamın ülkesine bira ve maden suyu numuneleri gitti. Biralar ve maden suları test edildi raporlar yazıldı ve Ankara'daki elçiliğe bildirildi.
Testi Efes Pilsen ve Kızılay Maden Suyu geçmişti. içeriklerinde tek bir zararlıya özellikle de klora rastlanmamıştı. Diplomat bunları gönül rahatlığıyla içebilirdi.
Bu gerçek bir hikâyedir. Bu ülkeyi bu kadar hafife almayın. Ülkenin bütün elçilik davetlerinde Efes Pilsen, Kızılay Maden Suyu, Schweppes tonik kullanılır en çok. Diğer sigaralar, viskiler, şaraplar kendi ülkelerinden gelir deterjanlarına kadar.
Diyeceğim o ki : Bilip bilmeden boş boş ahkâm kesme, Amsterdam sana bu emeğin karşılığında sınırsız oturma izni vermeyecek.
Bu bir reklâm değildir, elçilik arşivlerinde kayıtlarda yer alan bir dokümandır.
Şekerli tadı olan, sarhoş edebilitesi yüksek, bira çeşidirir. Fazlası baymakla birlikte, şahsım gibi kırmızı efes veya tuborg sevmeyenlere iyi bir alternatiftir. Hoşgelmiştir. Çeşit fazlalaştıkça rekabet ve kalitenin artacağı günlere diyorum.
