işbu entry, akp'ye oy verenlere yönelik olmayıp, esasında, bir partiye oy verenlerin, bir seçmen ya da vatandaş gibi değil, futbol takımı taraftarı misali davranışları sonucu oluşan yaygın görüşü eleştirmek için yazılmıştır. o yüzden hemen başlık sahibini chp'li olmakla, kemalist olmakla ya da ateist olmakla suçlayarak kendince aşağılamak yerine, okumaya ve anlamaya çalışmayı denemek çok daha insani bir davranış olacaktır.
özellikle kemal kılıçdaroğlu chp'nin genel başkanı olduktan sonra bilhassa akp'li seçmenin ağzından bir söz eksilmez oldu; bu adamda liderlik vasfı yok. ve bu cümlenin de altını doldurmak adına, tayyip erdoğan'ın ne kadar büyük bir lider olduğu, sadece türkiye'yi değil dünyayı kendine hayran bıraktığı saçmalıkları söylenip durdu. buna kanıt olarakta, tayyip erdoğan kişisinin boyunun uzunluğundan tutunda, meclis kürsüsünden mahalle ağzıyla söylediği sözlere kadar, aslında bir başbakan'ın, hatta bir siyasetçinin, ne kadar yapmaması gereken şey, söylememesi gereken söz, takınmaması gereken tavır varsa, yani aslında ne kadar siyasi etiğe sığmayan davranış biçimi varsa, kanıt olarak gösterildi.
şimdi; burdan sonra üslup biraz sertleşecek zira yazar yazarken yine sinirlendi. işte bu beyinsizlerin anlamadığı şey tam olarak şu; bir siyasetçinin yapması gereken şey kürsüden önüne gelene sövmek değil, bilip bilmediği, işi olan olmayan her konuda ahkam kesmek değil, vatandaşa, memura, emekliye, işçisiye, yargı mensuplarına, askere, sanayiciye ya da esnafa, kölesiymiş gibi davranmak hiç değil. ama başbakan ne zaman 'höttt ' dese hemen şakşakçılar avuçları patlayıncaya kadar alkışlamaya başlıyorlar, hele 'heytt' dedi mi, yer yerinden oynuyor, havaalanlarında afişlerle karşılıyorlar. çünkü onlar için, ne söylediğin değil, nasıl söylediğin önemli. çünkü onların kendilerine hizmet edece bir siyasetçiye değil, kendilerine köpek gibi davranacak bir başbakan'a ihtiyaçları var.
sosyolojik bir gerçeklik olarak şunu belirtmem de fayda var, kemal kılıçdaroğlu kısa boylu olduğu için ya da sesi gür olmadığı için 'lider olamaz' diyen beyinsizler, aslında düşünmekten korkan zavallılardır ve ihtiyaçları olan tek şey, onların yerine düşünecek bir 'lider'dir. işte böyle bir vasıflara sahip bir lider buldukları zamanda - vasıftan kasıt, mahalle delikanlısı olmak, ağzı bozuk olmak, sığ olmak vs.- ona dört elle sarılıyorlar, o'nu kendilerine 'idol' olarak görüyorlar ve son tahlilde o'nu putlaştırıyorlar.
tanım: zeka seviyesi düşük ancak oy kullanma hakkına sahip kişilerin, liderlerine karşı duydukları hayranlığı gösterme biçimidir.
not: madem bu sözler akp'ye oy verenlere yönelik değilde neden sadece onları anlatmışsın diyenler elbette olacaktır. yanıt ise çok basit, akp'ye oy veren kitlenin büyük oranda bu zihniyette insanlar olması, onların özellikle konu edilmesine vesile olmuştur.
bir torba kömüre muhtaç duruma getirilmiş ve elinden şekeri alınıp bir süre sonra geri verilerek sevindirilen çocuk misali kandırılmış halkımızın yapmış olduğu bilinçsiz ve mantıksız destekleme biçimi.