hem araptır hem hristiyan. uzaktan da türktür. ilk kitabı arapların gözüyle haçlı seferleri'dir. etkileyicidir kitapları. mutlu ya da mutsuz bi sonu yoktur genelde. garip bi belirsizlik vardır keşke biraz daha devam etseydi de.. dedirtir. semerkant,100.ad.. okunması gerekenlerdendir.
çok fazla abartılan yazar. tamam iyi bir yazar kabul ediyorum ama romanları asla bir şaheser değil. kısacası beni pek çok sefer hayal kırıklığına uğratmıştır.
oryantalist bir yaklaşımla bakar doğu'ya. ondan doğu'yu öğrenemezseniz; ancak doğu'nun batı'ya hoş görünebilecek egzotikliği ya da sözüm ona geri kalmışlığını görebilirsiniz.
kitaplarının hepiciğini keyifle okuduğum dili akıcı bilgisini satmayı bilen arap asıllı romancı...
ailesi ve kişisel tarihi temelli kitabı "yolların başlangıcı" çok güzeldi...
kimlikler konusunda konuşmaya kesinlikle hakkı olan biridir. lüblanlı' dır arap' tır dolayısıyla ana dili arapça' dır ve dili müslümanlar' ın kitabının dilidir. hristiyan' dır aynı zamanda ölümden kaçmıştır orta doğudan ve fransa' ya yerleşmiştir. lübnan da yaşarken baskı görmüştür fransa da ise kuşkuyla bakılmıştır ona çünkü arap' tır. ve ölümcül kimlikleri yazmıştır bu bilge kişi.
100. ad isimli kitabı ile beni edebiyat anlayışına hayran bırakmış bir yazardır.
kendisine yakıştırılan türk ve müslüman düşmanı sıfatlarının doğru olmamasını ummaktayım.
semerkant, doğunun limanları ve çivisi çıkmış dünya kitapları ile beni kendisine hayran bırakan doğu bilimcisi, yazar. hani herkesin tanışmak oturup bir bardak çay içmek istedikleri biri vardır ya ben bir bu adamla bir de Khaled Hosseini'le tanışmak isterdim.
üslubuyla okuyucuyu derinden etkileyen yazardır. romanlarının sürükleyici olması, okunulurluğunu müthiş derecede artırır. hem doğu insanının, hem de batı insanının ilgisini çeken şeyler yazdığı için, evrensel nitelik taşır.
bütün bunlara rağmen afrikalı leo, semerkant gibi tarihi romanlarında, türk hükümdarlarını (yavuz sultan selim, alparslan, melik şah vb.) aşağılayıcı ifadelerde bulunması dikkat çekmektedir.
fransızca bir bölümünü çevirmeye çalışmaya çalıştım:
"...bana soruyorlar "fransız mısın yoksa lübnanlı mısın?" diye. 27 yaşına kadar lübnan'da yaşadım, evet ama sonra fransa'ya yerleşmek için ayrıldım. 22 yıldır fransa'nın suyundan, şarabından içiyorum. her gün kayalara elimi sürtüyorum. biraz lübnan, biraz fransa var içimde. hem batılı hem doğuluyum. artık bu soruyu soranlara gülmüyorum..."
"...türkler ve kürtler müslümandır fakat farklı dil konuşurlar. ya da bir çek ve slovakyalı. birbirlerini anlarlar fakat ırkları farklıdır. yahut bir katolik irlandalı, ingilizce konuşur bir ingilizle, ana dilidir. ama ingiliz protestandır. kimlik sorunsalı inanç, dil, ırk, zaman ve rejim gibi koşullara bağlıdır. kişinin kimliği içinde bulunduğu duruma göre değişebilir. bu tarz örnekleri ilerleyen sayfalarda yine vereceğim..."
Eserlerini okuyanların gözünde doğu ve doğu kültürü yeniden resmedilecektir. Eserlerinde şehirlere ve o şehirlerin iz bırakan bilgelerine olan aşkı müthiş bir üslupla kaleme almıştır. Bu kadar duygusal geçişlerle ilerleyen kitaplarında ideolojik saplantılar, tarafgirlik argümanları pek bulunamaz. Bu yönüyle çağımızın yaşayan efsane yazarlarındandır.