attigi kafadan çok daha önemli olan:
senelerce birinci ligde sampiyonluk mucadelesi veren anadolunun mutevazi takimi eskisehirpor tribunlerinin efsane amigosuydu. bir kol hareketiyle binlerce insani muntazaman hareket ettiren ve neselendiren muazzam futbol insani. eger attigi bir kafayla hatirlanacaksa hiç hatirlanmasin bu adam. eskisehir'de hala yasiyor ve onu her taniyan kimse her gordugu yerde otur bi çay iç davetinde bulunuyor.
tam ismi orhan erpek olan ve karıncaezmez şevki'yle birlikte amigoculuğun kralını yapmış kişi. yaşıyorsa allah uzun ömürler versin, öldüyse allah rahmet eylesin.
halit kıvanç'ın gool diye diye adlı kitabından bir kesit:
..bir de eskişehirspor vardı ki... “şimdi de var” diyeceksiniz. ama öylesi değil. o eskişehirspor’u sevenler bilir. yaşayanlar anlatır ancak.
“es es es ki ki kırmızı şimşek hey hey hey” diye bir başladı mıydı tribünler... o ses, eskişehir’den tüm türkiye’ye yayılırdı “anadolu’nun sesi” olarak. anadolu futbolunun ilk parlayan güneşiydi eskişehirspor. aziz bolel, aydın begiter ve daha nice büyük dostları eskişehirspor sayesinde tanıdık. öyle güçlüydü ki eskişehirspor, bir ara türk futbolunun kalbi eskişehir’de atar olmuştu. fethi’siyle, nihat’ıyla bir ver-kaça girdiler miydi... sonu goldü... daha sonraki yıllarda ender de katılınca, zafer çağrısı tamamlanmıştı. “fethi nihat ender... filelere gönder...”
fethi’si, nihat’ı, kamuran’ı, ismail’i efendi futbolculardı. kültürlü, kafalı, terbiyeli insanlar takımıydı eskişehirspor. liglere renk getiren takımdı. bir amigo orhan’ı vardı ki...
“beyefendi amigo” tipinin en büyük sembolüydü... gerçek bir orkestra şefi gibiydi. çıkardı sahanın ortasına. bale yaparcasına zarif hareketlerle staddaki binlerce insanı coştururdu. kucağında bebesiyle maça gelirdi eskişehirli anneler. ak saçlı nineler, ak sakallı dedeler görülürdü tribünler... ve amigo orhan küfür ettirmezdi, sövdürmezdi. tatlı tatlı takımını coşturmanın sırrına erişmişti çünkü. o eskişehirspor bir dönemdi türk futbolunda. futbolcusuyla, futboluyla, taraftarıyla, amigosuyla, yöneticisiyle, coşkusuyla ve rengiyle.