çocuktum. daha okula gitmiyordum herhalde. işte saçım uzamış kesilmesi lazım, tam hatırlamıyorum. yaz zamanı. neyse, berberim o sıralar bizde olan amcam. onun üniversite yıllarına denk geliyor tam.
nasıl oldu bilmiyorum kendimi dış balkonda berber koltuğunda* buldum. çok heyecanlıyım ama. amerikan tıraşı kestirecem diye kafaya koymuştum o sıralar. televizyondan duymuştum. şimdi adını biliyorum ama gene de tam bir fikrim yok modeli hakkında. dedim amcama:
"amerikan tıraşı yap amca, nolur bak."
amcam beklemiyor tabii böyle bir çıkışı. o neymiş ya türk tıraşı yapıyım daha güzel, dedi. kabul etmedim, yer miyim? ısrar ettim. amerikan da amerikan, diye direttim. peki, dedi. aldı makineyi eline. bir güzel cıbır etti kafayı. üç veya beş numaraya vurdu sanırım. kandırdı yani çakal.
neyse tıraş bitti. ben sordum; amerikan yaptın dimi amca? diye. evet, amerikan yaptık ya, dedi. istediğinden. bakayım diye yalandan ayna bile tuttu. iyi hatırlıyorum burasını.* inandım ben de, ne yapayım? evdekilere gösteriyorum kıllı kıllı bakın diye.
sevincim çok sürmedi. ertesi gün yeni saç modelimle sokağa hava atmaya çıktığımda sağ olsun arkadaşlar gerekli yerin dibine soktular beni. hemen kıvırdım ama. amerikan da neymiş amcam türk tıraşı yaptı, dedim, bu daha güzel.
az önce bir çocuğun üzerinde görüp kahkaha attığım tıraş biçimi.
oğlum biz ne zor bir çocukluk dönemi geçirmişiz ya. ne boktan bi tıraş şeklidir bu. bunu yaptırıp bir de üzerine ışıldaklı spor ayakkabı giydin mi tamamdır. tüm kızlar sende.*