mahkeme muhabirleri tarafından yayınlanmış "disorder in the american courts" isimli kitapta, amerikan mahkemelerinde gerçekten yaşanmış, kelimesi kelimesine aynı bırakılmış olaylar mevcut.
misal;
--spoiler--
avukat: demek onun 3 tane çocuğu var.
sanık: evet.
avukat: kaçı erkek?
sanık: hiçbiri.
avukat: kaçı kız?
sanık: hakim bey! zannedersem yeni bir avukata ihtiyacım var. yenisini alabilir miyim?
--spoiler--
düzensizlik sanılır ama düzensizlik değildir o garip sorular. o garip sorular sayesinde göz, hal, hareket, tavırlarınızı takip ederler. heyecanlanıp heyecanlanmadığınızı kontrol ederler. o kadar seri sorarlar ki bunalırsınız. bunalınca ne yapacağınızı test ederler. bizim türk insanıda bunu düzensizlik olarak görür. sanki senin ülkendeki mahkemeler çok düzenli.
--spoiler--
avukat: şimdi doktor bey, bir insan uykusunda ölürse, bunun farkına ancak ertesi gün vardığı doğru mu?
doktor: baro sınavını gerçekten geçtiniz mi?
--spoiler--
--spoiler--
avukat: doktor bey. otopsilerinizin kaç tanesini ölmüş kişiler üzerinde uyguladınız?
doktor: hepsini. canlı olanlar bayağı bir mücadele veriyorlar.
--spoiler--
--spoiler--
avukat: kadavrayı incelemeye aldığınız zamanı hatırlıyor musunuz?
sanık: 20:30 civarıydı.
avukat: bay denton o vakitte ölü müydü?
sanık: değilse bile otopsi bittiğinde kesin ölmüştür.
--spoiler--