tarihten bir haber olanlarin sağa sola yakıştırdığı kucaktir.
türkiye siyasi tarihine bakarsak, 1945 yılında alinan ilk borçla oturulmaya başlanmiştir, ki bugün secim vaatlerine bakarsaniz, hiçbir parti ben başa geldiğimde amerika ile bağlarimi kaparacağim diyememiştir, en sağından en solu parti isimi fark etmez, çünkü bu bağlar 1945 den beri kök salmiştir, kopmasi imkansiz hal almiştir,
peki amerikanin bizden istediği ne ? 12 eylül darbesine bakacak olursak çok acik anlariz, 1970 sonrasi ülke kalkinma düzeyine gelmişken oda ne amerikan destekli bir darbe, peki bugüne bakalim, gene bir darbe girişimi fakat bukez başarisizlikla sonuçlaniyor,
darbe nedir ? ülkenin min. 50 yıl geriye gitmesi,
peki bunu kim ister ? 1980 de kim istemişse o.
peki darbenin yapılayamayişi ? 1980'de ülkeyi geriye götürmek isteyen amerikan etkisinin bugün başarisiz olmasi demektir.
kim kimin kucağinda varin, siz karar verin..
sıcak olduğu kesindir ama yine de amerika insiyatifi kendi belirler kalkmasalarda işi bittiğinde kucaktan atılır yerine gerekli olanı konur.
örnek vermek gerekirse yalvalaranları mevcuttur: ''onu deliğe süpürmeyin, daha çok iş yapacak''
kafa ütüleyen ulusalcı ezberlerinden biri. bi de amerikan emperyalizmi var tabi.
o değilde, karşı çıktıkları ise, amerikan kucağı yerine, rusya, çin ve iran kutsal ittifakıdır. pardon kucağı demeliydik. böyle komik şeyleri üstelik taptıkları adamlar dile getirmekte.
hayır şeriat diyorsunuz ama iran ile ittifak yapalım falan diyorsunuz sonra. tuhaf şeyler bunlar ya. hayat güzel seks falan.
