dünyayı her ne büyük tehlike bekliyorsa bu bazen canavarlaşmış bir hayvan (en nefret ettiğimde hayvanları canavar gibi gösteren bu tarzdır) bazen doğa olayları bazen dünya dışı yaratıklar olsun, tüm dünya durur bekler ve amerika'dan çıkan bir kahraman o tehlikenin canına okur.
amerikan filmlerine hayranlık duyduğumuz kiliselerdir. camiye terlikle giren biriyle bile çatışan bir topluluk. bir türk yönetmen camide böylesine sahneler çekse kıyamet kopar. bu sahneler bilgisayarla olacak ama ona da tahammül etmeyiz. biz öyle bir milletiz ki kayseride tarihi belgesel çekimi yapılan bir kalenin üzerine bizans bayrağı asılınca kıyamet koparan milletiz.
- Biz Müslümanız, bu haçlı bayraklarının burada ne işi var
(bkz: film kilisesi)
amerika'da bulunan film tarikatının kilisesidir. papaz yoktur, yönetmen vardır bu kiliselerde. her pazar film izletir cemaatine, sonra film üzerine vaaz falan verir. kilisenin içinde jimmy jibe gerilmiş stanley kubrick heykelleri bulunur. incil mincil okumaz bunlar. ya haftalık sinema dergisi okurlar ya da senaryo. günah çıkartma kabini bu kilise için fikir çıkartma kabinidir. yönetmen kabine gireni görmez, kabine giren yönetmene sinopsisini fısıldar. yeni bir bebek doğduğunda vaftiz töreni olarak bebeğin çıplak bir şekilde her tarafları yakın plan olarak kameraya çekilir. kısaltılmış ismi amc'dir. açılımı american motionpicture church olmakla beraber bu tarikatin en büyük bayramı oscar ödül törenidir. altın herif ödülü dedikleri bu ödülün, tarikatin kurucusu olan oscar adında bir temizlik görevlisi olduğu rivayet edilir.