ingilizlerin, amerikan kolonilerine uygulamış olduğu sert politikalar üzerine (bkz: boston katliamı) 1775'de amerikan gönüllülerinin isyan ederek ingiliz birlikleri ile çarpışması ile başlayan devrimdir.bu isyanın devamında 4 temmuz 1776'da yapılan 2. kıta kongresi ile koloniler ünlü bağımsızlık bildirgesi'ne imza attılar. ingilizler ile savaş 1781 yılına kadar sürdü. 1781 yılında yenilgiyi kabullenen ingilizler, paris anlaşmasıyla yeni amerika devletinin varlığını kabul etti. her ne kadar, savaş sonrası yönetimin nasıl olacağına dair koloniler arasında bir çatışma yaşandıysa da, 1787'de philadelphia'da toplanan bir konvansiyon, yeni abd anayasası ile devrimi düzlüğe çıkardılar. ilginçtir ki, bu anayasanın öngördüğü siyasi sistem hali hazırdaki amerikan yönetiminde devam etmektedir. başkanlık sistemi, temsilciler meclisi, senato, ve yüksek mahkeme, bu anayasanın ve bu devrimin ürünleri olarak hala amerikada varlığını sürdürmektedir. 85 yılda 4 anayasa deviren bizim anayasa tarihimize baktıktan sonra "vay be, bu ne istikrar kardeşim" diyesim geldi...
ingiltere'nin amerikan yerlilerine yüksek faizlerle borç verip bu şekilde canlarını yakmasından mütevellit yapılan devrimdir. ne acıdırki; bu istemedikleri sistemi daha sonra 1910 küsür yıllarında kendileri getirmiştir.
Onsekizinci yüzyılın ilk önemli devrimi olan Amerikan Devrimi hedeflerine ulaşmış ilk sosyal devrimdir.
Kendilerinden başka herkesi sadece maddi çıkarın motive ettiğini zanneden bazı kollektivistler;
Amerikan Devrimini "sadece çıkarlarını korumak isteyen burjuvaların eseri" zanneder.
Gerçek şudur ki, Amerikan Devrimi; filozof, mucit, bilgin, işçi, müteşebbis, devlet adamı Benjamin Franklin, avukat, bilgin, müzisyen, filozof, çiftçi, Thomas jefferson, Fransız Devriminin anti-jakoben akıl hocalarından, ilk uluslararası sosyal devrimci, gemi işçisi, mucit, filozof Thomas Paine gibi Rönesans tipi filozof-üretici insanların eseridir.
fransız ihtilali 'nden daha önce gerçekleşmiş ve modern çağdaki ilk cumhuriyetlerden birinin kurulması ile sonuçlanmış bir devrimdir. bir bağımsızlık savaşı ile paralel gerçekleşmiştir.
çok geniş bir zaman dilimi ve perspektifinde irdelenmesi gereken; dönem konjonktür ve şartlarının kendilerine tanıdığı imtiyazlar nihayetinde, "koloni kıskacı"ndan sıyrılıp, tüm dünyaya arketip oluşturacak türde hürriyete sahip lümpen devrim.
ilk etapta; ispanya, portekiz, belçika gibi armadası kuvvetli ülkeler kıta üzerinde denetim sağlarken; zamanla fransa mühim bir başat güç olmaya başladı. sonraki zamanlarda, ingiltere de, yeni dünya dan faydalanmak isteyince, fransa ile çıkmaza düştü.
iki devlet dünya literatürüne; yedi yıl savaşları olarak geçen muharabeler zincirinde, savaştılar. ve savaşın galibi ingiltere, kanada'yı, fransa'dan aldı.
ancak savaş, her iki ekonomiyi fena halde sarstı! bihassa ingiltere galip olmasına karşın; içteki karmaşık durumları da göz önünde bulundurup, bir dizi önlem paketi hazırladı. bunların en bilineni ise; kendi halkını münezzeh tutup, kolonilere yüklediği ağırlaştırılmış "vergi" zorunluğu idi.
ancak: ingiltere'nin yer aldığı her savaşta, kendisine lojistik destek sağlayan kolonilerin, artık canları burunlarına gelmişti. ve ingilizlerin sömürgelerine gönderdikleri çay yüklü gemiyi batırarak, ilk tepkileri gösterip, fitili ateşlediler...
george washington önderliğinde konuşlanan ordu, kıtada tekrar başat güç olmak isteyen fransa, portekiz, ispanya gibi devletlerce yardım aldı. ve daha fazla kayba uğramak istemeyen ingiltere, bu 13 cesur koloninin bağımsızlığını tanıdı.
ilk etapta dini olmayan, ve harcıalem monarşi rejmini ellerinin tersi ile iten bu yeni ülke, dünya tarihinin görmüş olduğu; en temiz ve net kuruluşu yaptı..
ingiliz sömürge yönetiminin bugünkü abd'nin atlas okyanusu kıyılarındaki topraklarının büyük bir bölümünden kovulması ve modern cumhuriyetlerin ilk örneklerinden birinin (fransa'dakinden bile öncedir) kurulmasıyla sonuçlanan devrimdir.
ingilizler ve avrupadan gelip yerleşen koloniler arasinda gecen savas neticesinde gerceklesmistir. farkkettiyseniz olayda amerikan yerlileri yer almiyor. onlar caresiz uzaktan izlemislerdir, topraklarini paylasanlarin savasini.
dünya tarihinin önemli kırılma noktalarından biri olmasına rağmen mevcut eğitim müfredatı tarafından pek sallamanmayan mevzudur. bu nedenle bize her daim uzak gelmiştir...
diğer taraftan amerikan devrimi, amerika'nın popüler kültürü tarafından iyice cilalanmış ve genellikle "mağrur ve bağımsız amerikan halkının özgürlük mücadelesi" olarak lanse edilmiştir. fakat o dönemde, amerika'daki ingiliz kolonileri kültürel olarak britanya'daki atalarından pek de farklı değillerdi. bozuk bir ingiliz aksanıyla konuşur, ingiliz parasını kullanır ve bol bol çay içerlerdi... velhasıl amerikan devrimi, amerikanların ingilizlere atarlanmasından ziyade, ingiltere krallığının amerika topraklarındaki vatandaşlarıyla arasında cereyan eden bir mevzudur.
amerikan devriminin gidişhatını basitçe özetlemek gerekirse;
yeni kıtanın keşfinden sonra ingiltere ve fransa bu topraklarda koloniler kurarak, adeta monopoli oynamış ancak genişleyen kolonilerin sınırları birbirleriyle çakışınca bu durum 7 yıl süren bir ingiliz - fransız savaşına neden olmuştur. savaştan galip çıkan taraf her ne kadar ingiltere olsa da, 7 yıllık bu deniz savaşı ülke ekonomisini bir hayli yıpratmıştır. bunun üzerine ingiltere savaşın açtığı ekonomik yaraları sarmak için amerika'daki kolonilerine ağır vergiler uygulamaya başlamıştır.
işte tam bu noktada, ingiliz kolonileri "lan bizi britanya'daki evimizden edip bu ne idüğü belirsiz yere getirdiniz, şimdi de vergilerle iliğimizi kemiğimizi sömürüyosunuz. yeter be !" diyerek atarlanmıştır. yedi yıl savaşında malup olan fransızlar da bu ayaklanmayı fişfikleyince çarşı pazar karışmış sonunda amerika'ya gönderilen ingiliz avamları kraliyetin adamlarını amerika'dan kovmuştur.
amerikan devrimi sonrasında uzunca bir süre "eee bağımsızlımızı ilan ettik, tamam da şimdi ne halt yiyicez !" kafası yaşanmış, sonuç olarak, "ya ülke bu haliyle iyi aslında, şimdi kurcalayıp bozmayalım." denilerek farklı kolonilerin oluşturduğu eyalet sistemi devam ettirilmiştir.