amerikaya gidenlere tavsiye veren şu yaratığın dünyada türkiye dışında -o da vatandaşı olduğu için mecburiyetten-hiçbir ülke tarafından sınırına 2 mil yaklaşatırılmayacak olması ne kadar ironik.
7 sene önce work&travel ile giden arkadaşımın başına gelen bir olay.
Bisiklet kiralayıp gezmeye çıkıyorlar. Yoruluyorlar kafeye girip kahve içicekler. Bisikletlerin birinin önünde 3 tane zenci böyle bisiklete bakıyorlar filan. Bunlar da kalkmaya karar veriyorlar. Bisiklete elini uzattığında yarmanın biri " This is my bike " diyor. Bisikleti ona bırakmak zorunda kalıyorlar.
Hikayeyi dinleyince baya bir gülmüştüm. Neyse, nerede bisiklet süreceğinize dikkat edin. Sonra ekstradan bir de bisiklet parası vermek zorunda kalmayın.
los angelesa çook paranız yoksa gitmeyin, oranın keyfini çıkarmak için ayda en az 2.500 dolar gerekir.
ama doğu tarafındaki new york biraz daha şehir hayatı olduğu için biraz daha rahat ettirebilir. gerçi orada da merkezde ev/oda kiraları çok fazla.
sokakta büsürü evsiz akıl hastası olduğunu bilin. çoğu tehlikeli değildir korkmayın. çünkü tehlikeli olanları içeri alıyolar. ama işte içeri alınmayı gerektiren fiili sizin üzerinizde yapmaları biraz sıkıntı verebilir. bu konuda şehir merkezleri daha riskli.
yiyecek konusuna çok ama çok dikkat edin. oradaki akılhastası çokluğunun beslenmeden kaynaklandığını bilin. gitmeden aylar önce ahmet aydın veya canan karatay okuyup, uygulayıp orada devam etmeye çalışın. orada devam edemiyeceksiniz o kesin, ama en azından dikkat edersiniz. gerçi kendi eviniz varsa ve yemek yapmayı seviyorsanız daha az risk altındasınız ama devamlı dışarıdan yiyorsanız işiniz çok zor. batı yakasında in-n-out var görece az rahatsız eden benim bildiğim.
Bir arkadaşım vardı Bosna savaşından kaçarak Amerika'ya yerleşmiş. Ona sormuştum" tavsiye eder misin" diye? "Hasta olana kadar veya bir polis ile yolun kesişinceye kadar Amerikan'ın güzel bir ülke olduğunu düşünürsün." demişti.