- gençlerinin düşünmeden konuşmadan haberi yoktur.
- zeka seviyesi en düşük ülkelerden biridir.
- toplama kampından bir farkı yoktur.(ingiliz,fransız,japon vb...)
- tarihi yoktur.
ağlak fettoşun orada olmasından kaynaklanır. üçkağıtçı hazretleri ülkemize teşrif etse yedi düvelin amına koyacak güce erişecektir türkiye. teknoloji falan hikayedir.*
ekonomik acidan california eyaleti tek basina turkiye'nin uc kati, texas iki kati. new york ve florida da turkiye'den biraz buyuk. ustunluk degil bu abd'nin besinci buyuk eyaleti falan olmak o da 70 milyon nufus ile.
amerika'nın her daim türkiye'nin üstüne binmesine sebeptir. mına koyim.
elalemin toplamalarından oluşmuş, tarih sahnesine senden çok sonra çıkmış bir devlet bu noktaya geliyor ve senin kaderine de hükmediyorsa önce aynaya bakacaksın.
bir amerikan futbol takımı taraftarı olan bir amerikalı takımından olan memnuniyetsizliğine tepki olarak tuttuğu takıma olan sadakatini ebay da 100$'a satılığa çıkartıyor. karşılığında satın alan kişinin istediği takımı tutacağını ve tv de maçlarını seyrederken fotoğraf çekip satın alana göndereceğini vaadediyor. ne kadar imkansız gelse de bir başka amerikalı tarafından 10 100*$'a satın alınıyor.
böyle bir halka sahip bir milletin türkiye'den üstün olması durumudur.
üstünlük denilince haliyle neye göre kime göre denilebilir bu önermeye karşılık. amerika, biz de dahil birçok ülkeden çoğu alanda ezici bir şekilde üstündür bunun gerçekliğini kalkıpta inkar etmek hayal dünyası içinde dolaşmaktır. bu üstünlüğü bizden zekiler bizden güçlüler diye algılamamak lazım. bizden daha oturmuş bir devlet yapısına sahipler, daha iyi teknolojileri var, daha iyi bir ekonomiye sahipler diye bakmak lazım olaya.
üstün müdür değil midir çok havada kalıyor diyorsanız eğer ister çirkeflik ister doğru politika diyebileceğiniz bir uyguladıkları politikayla size nasıl üstün olabildiklerini anlatayım kısaca.
patent dediğimiz kavramı hepimiz biliyoruz. yeni bir buluş basamağına sahip olan vs. vs. gibi şeyler buluş olarak nitelendirilip daha sonra bunların patenti alınmaktadır. işte bu noktada burada ya da bir avrupa ülkesinde patentinizi babalar gibi alıp köşeyi dönebilecekken -çünkü burada veya avrupada ilk başvurunuzun ardından kim gelirse gelsin siz önce başvuracağınızdan patentinizi kaybetme imkanınız olmuyor- kafanız rahat oluyor. ancak bu patenti almak için amerikaya gittiğinizde ise diyorki size, "kardeşim senden sonra biri daha başvurdu kanıtlayın hanginiz yaptınız önce". ne oluyor? kendi vatandaşının kanıtladığını kabul ediyor sizden çalınmış olsa bile.
bunun sonu nereye varıyor? bütün dünyadaki insanlar, kendilerine sunulan laboratuar imkanlarını elinin tersiyle itmek yerine daha sonra böyle sıkıntılar yaşamak yerine, basıp gidip araştırmalarını orada yapıyor. böylece arge tekelini sorgusuz sualsiz elinde tutuyor amerika.
işte neden üstün diyoruz, çok basit somut bir örnek. geçebilmek için, böyle güçlü olabilmek için çok ciddi değişimler yaşamamız gerekiyor. bu arada (bkz: patent)
Türkiye bambaşka, Türk insanı ise birbirinden şahanedir. O yüzden amerika üstün olsa ne olur olmasa ne olur? insanlar amerika'da birbirlerine önyargılı yaklaşırken benim canım vatandaşım bir kardeş, bir abla gibi yaklaşıyor. En önemli fark budur. Bu da gösterir ki ; amerika değil Türkiye amerika'dan daha üstün. Unutmayınız. Ne de olsa bu devletin başından ulu önder mustafa kemal atatürk geçti.
bilinen bir saptamadır, ankara'nın türkiye'nin başkenti olması gibi açıklamaya lüzum olmayan türden bir realitedir. e öyleyse niye bu konu hakkında konuşuyoruz? adamlar bizden üstün. hatta şu anda dünyanın çoğu ülkesinden nerdeyse hepsinden üstün.
kimse kalkıp aksini iddia etmedi zaten. birleşik devletler'in tek amacı dünya üzerinde hakimiyet oluşturmaktır. bu yüzden işine geldiği zaman türk devleti'nin dostu, gelmediği zaman ise azılı düşmanıdır.
bunlar bir yandan yardım edip silah sermayelerini katlarken diğer yandan terörü destekler. bir yandan orta asya'daki türk devletleri ile türkiye cumhuriyeti devleti'nin bağlarını koparma yarışında kafkasya'da rusya ile tepişirken diğer yandan boru hatlarını destekler.
herifler güçlüler ve istedikleri gibi at koşturuyorlar. türk devleti güçlü olsaydı o da dünyada söz sahibi olurdu.
bağımsızlık savaşı, kuzey-güney iç savaşı, birinci dünya savaşı, ikinci dünya savaşı, kore savaşı, vietnam savaşı, soğuk savaş derken adamlar yine de yıkılmadılar, dünyadaki tek güç olmayı başardılar.
şimdi ırak ve afganistan olaylarına değinmek gerekirse, bunlar yenilseler bile kârlarını avuçlarına alıp öyle yeniliyorlar. yani olay yerini hemen terketmek yerine kalıcı temeller atıp, özellikle ekonomik egemenlik kurup yeniliyorlar.