10 dönümlük türbe arazisine sahip çıkamayan teröristlerle masaya oturan türkiye kendi topraklarına değerlerine hakim olamazken ortadoğuya nasıl hakim olacak merak konusudur.
türkiye'yi bu denklemden çıkartın. ege denizi'nde kıyılarımıza 3 mil ve daha yakında bulunan adaların tümü artık yunanistan'ın. yandaşlar lozan'da kazanılamayanları gündeme getirirken kazanılanları duymamamız için yapıyorlardı bunu. suriye'nin göbeğindeki türk toprağı süleyman şah türbesi'ni korumak bir yana teröristlerin apolu paçavralarının dibine taşındı. bu yapılırken bir asker öldü. bunu da zafer diye duyurdular. ülkenin güneydoğu anadolu bölgesi'nin diyarbakır hakkari çizgisinde devletin alamadığı vergiyi terör örgütü alıyor. kullandıkları kaçak elektrik ve suyu millet ödüyor. bir de bizim ödediğimiz vergilerle teröristleri tedavi etmek zorunda bırakılan hastaneler yapılıyor; doktor, hemşire ve hastabakıcılar atanıyor. kent merkezlerinde btö sözde polis teşkilâtları, mahkemeler kuruyor.
kına yakın göt kılları, abd'nin 40 yıldır uğraştığı kürdistan denen zırıltıyı kuran eli uzun adam oldu.
yeni ortadoğu'nun iki hakimi abd ve israil'dir. ırak, suriye ve son olarak tepeden indirilen bop eş başkanıyla türkiye, ulusal iktidarlarının tasfiyesi ve iç savaşlar ile etkisiz hale getirilmişler, sonuçta abd-israil ikilisinin bop planının önündeki engeller ortadan kaldırılmıştır.
kürdistan da bu oyundaki bir piyoncuktan başka bir şey değildir. iran, dinciler egemen olsa da ve ulusal politikalar gütmekteyse de, varlığını korumaktan öteye pek etkili olamayacaktır.
bu coğrafyada türkiye, başında dinci bir diktatörün bulunduğu, hırsızlar için cennet, emekçiler için cehennem olan, doğusu kendisinden kopmuş, geleceği karartılmış geri bir sömürge haline gelmektedir.