siyasal bakımdan sorumsuz olma amerikan başkanlık sisteminin temelidir.
amerika başkanı meclislere karşı sorumlu değildir ama meclis kararlarını fesih yetkisi de yoktur.
amerikan ordusunun başkomutanıdır.
uluslararası antlaşmaların müzakerelerini amerikan başkanı yapar.
büyükelçileri senato onayı şartı ile amerikan başkanı atar.
kongreye bir yasama proğramı önerisi getirebilir.
kongreyi toplantıya çağırabilir.
kongre toplantılarını erteleyebilir.
yasaları veto edebilir.
kongre izniyle federal mahkemeler ve bütün yönetim kademelerine atama yapabilir.
tüm bunlara rağmen kongre ve yüksek mahkeme başkanın kararlarını engelleyebilir ve denetleyebilir.
amerikan sisteminde başkanın rolünü anlatan en temel sahne imza sahnesidir.
başkanın imzası olmayan hiçbir karar kongre veya yüksek mahkeme eli ile direkt alınamaz.
mesele son derece sınırlı ve son derece sınırsız yetkilerke donatılmış bu tek adamın, amerikan sisteminin halkın seçimi ile iktidara taşıdığı tek yüzü olarak amerikan sisteminin makineleşmiş ve kusursuz çalışan sistemine çomak sokmaya çalışmamasıdır.
kaldıki sokmaya çalışsada acı tecrübelerle sabittirki önceden kurulmuş bu çarklı sistemi bozmayı bırakın oyalamak dahi mümkün değildir. sizi posanızı çıkara çıkara kırıp atar.
amerikan başkanı olabilirsiniz ama amerikanın sahibi olmanız mümkün değildir.
işte ülkemizin siyasi figüranlarının anlaması gereken temel gerçekde budur.
karşılarında sonsuz iktidar ve güç sahibi olarak lanse edilen bir figür bulduklarında kendilerini anlamsız hayallere kaptırabiliyorlar.
anlamadıkları ise özendikleri figürün fiğüran olduğu ve kendilerinin bu kafayla figüranı bırakın set işçisi dahi olamayacaklarıdır.