aya diktikleri bayrağın dalgalanması nedeniyle hakkında çeşitli spekülasyonların döndüğü konudur.
abd'nin aya çıkmadığına en büyük kanıt olarak bayrağın dalgalanması gösterilmektedir.ayda hava ve dolayısıyla rüzgar olmadığını bu durumda bayrağın sallanamayacağını ve yer çekiminden dolayı* bayrağın yukarı doğru süzüleceğini fakat bunun gerçekleşmediğini savunurlar.
bir başka iddia ise o dönemdeki teknolojiyle o görüntülerin çekilemeyeceğidir.
her ne kadar bunlar ilgi çekici tezler olsa da bu,abd'nin uzay konusunda ileri bir devlet olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.
simdi bir seye cikmak demek, fiziksel olarak bulundugunuz yerden daha yukarida olan bir yere gitmek demektir. fakat ay, dunyanin uzerinde bir yerde degildir. dunya atmosferini yercekimi limiti olarak alirsak, atmosfer duzeyine ulasma bir cikis sayilabilir. fakat her iki olusum, yon ve derinlik kavrami olmayan bir uzayda senkronlu harekete sahiptirler. bu nedenle atmosfer terkedildikten sonra diger gezegen ve uydular icin de dahil olmak uzere, yapilacak herhangi bir harekete yon atanamaz.
tabi sanal olarak yapiyor gavurlar, simdi bu radar mi neyin bi'sey var, boyle dereceli falan onla tespit ediyolar her halti..
aya çıktılar ya da çıkmadılar neyi değiştirdi. aya çıkmak abd için sadece bir propogandaydı. soğuk savaş yıllarının saçma sapan benim babam senin babanı döver mantığından başka bir şey değildi aya çıkmak. ne işe yaradı?
bazı kişiler "rusları geçebilmek için bu kadar para harcamaya değer miydi?" diye düşünmüyorlar mı? aya çıkıpta yapılabilinecek bir şeyler olsaydı son bilmem kaç yıldır kimse niye aya gitmiyor?
bilimsel olarak gerçek olduğu yüzlerce kez kanıtlanmış ay yolculuğunun yalanlanmaya çalışılması sırasında kullanılan soru cümlesi... neil amstrongun bıraktığı ilk ayak izinden tutun, 69 senesinden beri ay yüzeyinde duran amerikan bayrağına kadar birsürü kanıt vardır.
Ayrıca tüm ülkelerden bilim insanları tarafından aya yönlendirilen odaklanmış yüksek yoğunluklu lazer ışınları, astronotlar tarafından orada bırakılan yansıtıcı yüzeylerden alıcılara geri dönmektedir. ( http://science.nasa.gov/h...lines/y2004/21jul_llr.htm )
aydan alınan taş örnekleri (ki en büyüğü 11.7 kiloluk "big muley" isimli kayadır), birçok ülkenin bilimadamları tarafından da incelenmiştir.
başkalarının başarılarına bok atmaktansa, daha iyisini yapmak daha mantıklı olacaktır.
nasa ay'ın başka canlılara ait yapay uydu olduğunu astronotları ay'a çıktığında tespit edildiği için sorulara cevap bulamamıştır. bu konuyu da ört-bas etmek için sırf ay'a çıkılmadığı düşünülsün diye kasti çekim hataları yapılmış bir video çekilmiştir.*
ayrıca abd'li astronotların garip varlıkları, uçan cisimleri, kubbeli yapıları da gördükleri; houston'la yaptıkları ses kayıtları ile ortadadır. ay'da yaşayan varlıkların tepkisinden korkulduğu için ise ay'a insanlı uçuş yapılmamaktadır. sadece insansız araçlarla toprak örnekleri ya da ay'a içinde film kasetleri bulunan kapsüller gönderilmektedir.
amerika aya o zaman cikmis olsaydi ondan sonra da cikmaya devam ederdi. amerika´nin ilk denemelerinden birinde ay´a cikmis olmasi ama ondan sonraki projelerden apollo 13´te cuvallamis olmasi, bana hic de mantikli gelmemektedir.
mesela bugünkü uzay mekiklerinin neden aya gitmediklerini aklima geldikce kendime hep soruyorum. madem bundan 40 yil önce aya zaten gidilmis, teknigimiz o zamanlari cok asmis olmasina ragmen neden bugün aya gidilmiyor diye, kendime sordugum zaman, demek ki aya gitmek o zamanlar anlatildigindan cok daha güc bir is olmali ki, biz bugün bile aya gidemiyoruz, seklinde bir sonuc cikartiyorum. belki de filme cekilen "apollo 13" (tom hanks´in james lovell´i oynadigi film) insanoglunun aya en yaklastigi andi.
su resimlere bir bakiverin, belki sizin de ilginizi cekecek birseyler görürsünüz
insanoğlunda genelde bilinenin tersi söylemlere inanma eğilimi olduğu için ilgi gören sorunsaldır. nedense yuri gagarin gerçekten uzaya gitti mi konusu hiç tartışılmaz ama amerika aya gitti mi sorusu sürekli tartışılır, sinema tekniği uzmanlarınca. görüntülerde hiç bir ilginçlik olmadığı gün gibi ortadadır. bir mum bile karanlık ortamda gölgelerin yerini değiştirebilir.
aya gidilmediğine dair daha gerçekçi ipuçları görüntülerde değil o zamanın teknolojisinin aya gitmeye yetmeyeceği yönünde olanlardır. bir belgesel aya gidildiği dönemdeki arabaları gösterdi. 60 larda kullanılan televizyonları, fotoğraf makinelerini ve diğer tüm elektronik aletleri görünce insanda gerçekten "bu teknoloji ile aya gidilmez" gibi bir düşünce oluşuyor. bir teknoloji uzmanı, ancak 90 lı yılların ortalarında aya gidilebilecek teknolojinin oluştuğunu söylemişti. tabi bu da kendi düşüncesi. nasa halkın kullandığı teknolojiyi kullanmıyor herhalde. mesela 2 mega piksel fotoğraf makineleri çıktığında çoğu kimse "vay be teknoloji ne kadar gelişti" demişti. aslında teknoloji gelişmedi, teknoloji halka indi. dijital fotoğraf makinesi amerikan ordusu tarafından 30 yıldır kullanılıyordu. sana bana ulaşması zaman aldı.
bu amerikalılardan her şey beklenir. amaçları dünyanın en süper devleti biziz demek. peki şimdi niçin gitmiyorlar aya, orada koloniler ev, bağ, bahçe inşa etmiyorlar. o bir devirdi geldi geçti.
oha lan bilimsel şeyler tartışıyoruz sözlükte. ağlatacaksınız beni. neyse konumuza dönelim, abd' nin ay' a gittiğinin en büyük kanıtı ay' a geri yansıtıcı projektörler koymasıdır. üstelik rusya' nın buna karşılık hala ay' a çıkmaması da rusya' nın da buna inandığını kanıtlar. ayrıca nasa (bkz: voyager 2) uzay aracı güneş sistemini yıllar önce aştı, ay' ı tartışmamıza bile gerek yok.
bazı komplo teorilerine göre, nasa nın ince ve dataylı çalışmaları sonucu, soğuk savaş ta güç dengesini uluslararası kamuoyu gözünde abd lehine çevirmek maksatlı, hollywood stüdyolarına yapıldığı söylenir.
en can alıcı kısmı, ayda gölge olamayacağı durumundan mütevellit, armstrong un gölgesinin olması durumudur. amerikan bayrağının yönü ve fotoğrafı çeken kişinin armstrong un parlayan başlığının önünden yansıması durumu da çelişkili olduğunu hatırladığım durumlardır.
çıkmadığı konusunda henry kissinger in falan da konuştuğu fransız bir dokumentasyon, yani belgesel hazırlanmıştır. o belgesele göre stüdyoda çekmişler o görüntüleri. üstelik de stanley kubrick ín setinde.