amerika ay a gerçekten çıktı mı sorunsalı

    48.
  1. tüm teorileri ele alarak ve kendimiz de teoriler ekleyerek uzun uzun inceleyelim. Bu konuda sağlam bir sonuca ulaşmak için aynı dönemdeki sovyet uzay programını da konuşmamız gerekli çünkü rus-amerikan uzay yarışı her şeyin sebebi.

    2.dünya savaşının bitimiyle 1950lerde 2 zıt kutup süper güç arasında soğuk savaş başlamıştı. Her konuda sidik yarıştıran bu 2 ülke aynı anda uzay yarışına da girdi. Rusların uzaya ilk roketi yollayıp dünya çevresinde dolaştırması, peşinden uzaya köpek yollaması sonucu amerika geriye düştü. Rusların 1961 yılında yuri gagarin i uzaya yollayarak amerika yı ezip geçmesi sonucu yarış farklı bir hâl almıştı. 2.insan da ruslardan gönderildi ve sonra ilk kadın kozmonotu da yolladılar. Amerika tüm bu başarıları 1-2 yıl geriden tâkip ediyordu ve en sonunda yenilgilere dayanamayan jf kennedy 60ların sonuna kadar ay'a insan göndereceklerini açıkladı.

    Bu sidik yarışı 2 dev ülke arasında olsa da esasen nasa nın alman kökenli efsanesi wernher von braun ile sovyetlerin efsanesi sergei korolyov arasında geçmekteydi. Her 2 roket uzmanının hazırladığı roketler uzayda cirit atıyordu.

    1965 yılında sağlığı bozulan korolyov 1966 yılının ilk günlerinde öldü. Onun hazırladığı son roketlerden birisi 31 ocak 1966'da ay'a yumuşak iniş yapmayı başardı, bu bir ilkti. Eğer o mekikte insan olsaydı ay'a ilk ayak basan kişi olacaktı.

    Sovyetleri bu derece başarılı kılan, korolyov etkisi dışında gizli uzay politikaları sayesinde alabildiği risklerdir. Sovyetler dağıldıktan sonra açılan kgb arşivlerinde yuri gagarin öncesi 10 kadar kozmonotun uzaya gönderildiği ve geri getirilemediği bilgileri mevcuttur. Hattâ yuri gagarin'in de öleceği düşünülmüş ama geri getirilince bu başarı dünyaya yansıtılmıştır. Gagarin öncesi ölen 10 kadar kozmonotun cesetleri uzayda boş boş dolanmaya devam etmekte.

    Esas bomba konu ise şu. Sovyetler 1968 sonlarına doğru 3 kozmonotu ay'a yollamış ve bu 3 kozmonot ay'a ayak basmış ama yine geri getirmeyi başaramamışlar. Bu 3 kozmonotun cesetleri hâlâ ay yüzeyinde duruyormuş ve hattâ amerikalılar çok daha sonra bu cesetlere ulaşmışlar da.

    O yıllarda ay'a insan gönderip geri getirebilmek çok çok zor ve riskli bir konu. Sovyetlere göre daha şeffaf bir uzay politikası olan amerika bu riske elbette giriyor ama bence farklı bir taktikle.

    Olayla ilgili benim teorim şu şekilde;

    Ay'da çekildiği söylenen fotoğraflar 1969 teknolojisiyle çözülemezdi ama günümüz teknolojisiyle incelendiğinde onlarca defoya rastlanılıyor. Neredeyse hemen her uzman, fotoğrafların ay'da çekilmediğini söylüyor. Bence de fotoğraflar ay'a gidilmeden önce stüdyo ortamında çekildi. Amaç ay'da doğabilecek aksiliklere karşı bu fotoğrafları yedekte tutup gerektiğinde servis etmekti.

    Evet ay'a gidildi ama bence neil armstrong ne öyle hoplayıp zıpladı ne de sağlıklı görüntüler alabilecek şekilde dolaşabildi. Mekikten hiç inmemiş bile olabilir.

    Yani ay'a gidildi ama servis edilen tüm görüntüler dünyada çekildi çünkü fotoğraflar gerçekten sorunlu.

    Ay'a kesin olarak gidildiğini söyleme nedenim de şu ki eğer gidilmemiş olsaydı amerika'nın uzay araçlarını adım adım tâkip eden sovyetler susar mıydı? Hayır, elbette amerika'yı rezil ederdi ama ne sovyet döneminde ne de günümüz rusyasında ''amerika ay'a gitmedi'' şeklinde bir açıklama yapılmadı.

    2 ülkenin arasında büyük bir pazarlık da dönmüş olabilir.

    s:seni rezil edebilirim.

    a:ben de seni ederim o zaman. bir sürü kozmonotu ölüme terk ettiğini açıklarım.

    s:venüs benim, sen mars'a yönel.

    a:ama ben de venüs'ü istiyorum. Mars'ta bi bok yok ki.

    s:olmaz, hem ben teknoloji olarak öndeyim. Senin venüs'e benden önce gitme şansın yok. Ben ay'a hiç gelmeyeceğim. Ay ve mars senin olsun.

    a:madem öyle tek bir şartla evet derim. Kurduğun uzay istasyonundan ben de faydalanacağım.

    s:tamam ama bunun için para alırım.

    a:anlaştık.

    Gerçekten de benzeri bir pazarlık geçmiş ve taraflar böylece suskunluğa gömülmüş olabilir.

    Venüs pazarlığı önemlidir çünkü 1960larda venüs dünyanın ikizi olarak görülmekteydi. Kalın atmosferinden dolayı yüzeyi gözükmüyordu ama üzerinde canlıların yaşadığı tropikal bir iklimin etkisi altında olan, son derece güzel bir gezegen hayâl ediliyordu. Sovyetler uzun uğraşlar sonucunda venüs yüzeyine venera 9'u indirip görüntü almayı başardı, yıl 1975 ama sonuçlar hayâl kırıklığıydı. Venüs cehennem gibi bir gezegendi.

    2 ülkenin 1972'de uzay yarışını anlaşmalı bir şekilde noktalaması, nasa'nın 1972 sonrası rus uzay istasyonundan faydalanmaya başlaması önemli doneler.

    Sonuç olarak amerika bence 1969'da ay'a gitti ama o meşhur görüntüleri dünyada çekti. Menfaat gereği sovyetler de sesini çıkarmayıp venüs gezegenini fiilen işgâl etmiş oldu.
    9 ...
  2. 30.
  3. (bkz: Apollo görevi)

    Komplocuların acizlikleri. Bilime saygı duymayıp kafasındaki yalan fikirleri gelip anlatırlar.

    Amerika bi kere değil 7 kere gitti. Aslında plan 10 inişti ama maliyet 100 milyar doları aştığından 3 iniş iptal. 26 bin mühendisin çalışması.

    Bu kadar emeği yok yıldızlar görünmüyo yok bayrak dalgalandı gibi saftirik şeylerle heba etmeye çalışmak.

    Taş, toprak getirildi incelendi, kamuoyuyla paylaşıldı. Hatta verici dikildi ay'a. Her saniye dünyayla sinyal alışverişi yapılıyo.
    6 ...
  4. 5.
  5. + abi duydun mu abd aslında aya gerçekten çıkmamış.
    - bizim tepemize çıktılar ya aya çıkmasalar da olur.
    5 ...
  6. 15.
  7. 22.
  8. 6.
  9. bilimsel olarak gerçek olduğu yüzlerce kez kanıtlanmış ay yolculuğunun yalanlanmaya çalışılması sırasında kullanılan soru cümlesi... neil amstrongun bıraktığı ilk ayak izinden tutun, 69 senesinden beri ay yüzeyinde duran amerikan bayrağına kadar birsürü kanıt vardır.

    Ayrıca tüm ülkelerden bilim insanları tarafından aya yönlendirilen odaklanmış yüksek yoğunluklu lazer ışınları, astronotlar tarafından orada bırakılan yansıtıcı yüzeylerden alıcılara geri dönmektedir. ( http://science.nasa.gov/h...lines/y2004/21jul_llr.htm )

    aydan alınan taş örnekleri (ki en büyüğü 11.7 kiloluk "big muley" isimli kayadır), birçok ülkenin bilimadamları tarafından da incelenmiştir.

    başkalarının başarılarına bok atmaktansa, daha iyisini yapmak daha mantıklı olacaktır.

    nasa'nın iddialara verdiği bilimsel yanıt: http://liftoff.msfc.nasa....2001/news-moonlanding.asp
    kanıt niteliğinde başka bir kaynak: http://www.badastronomy.com/bad/tv/foxapollo.html
    3 ...
  10. 23.
  11. çıkmadığı konusunda henry kissinger in falan da konuştuğu fransız bir dokumentasyon, yani belgesel hazırlanmıştır. o belgesele göre stüdyoda çekmişler o görüntüleri. üstelik de stanley kubrick ín setinde.

    ahanda bu da o belgeselin youtube linkii

    https://www.youtube.com/watch?v=A-6G8N-fwHc
    2 ...
  12. 32.
  13. Olum saçmalayın tüm dünya bunun olmadığını biliyor.
    2 ...
  14. 2.
  15. çok güzel bir kurgudur.

    3 ...
  16. 1.
  17. aya diktikleri bayrağın dalgalanması nedeniyle hakkında çeşitli spekülasyonların döndüğü konudur.

    abd'nin aya çıkmadığına en büyük kanıt olarak bayrağın dalgalanması gösterilmektedir.ayda hava ve dolayısıyla rüzgar olmadığını bu durumda bayrağın sallanamayacağını ve yer çekiminden dolayı* bayrağın yukarı doğru süzüleceğini fakat bunun gerçekleşmediğini savunurlar.

    bir başka iddia ise o dönemdeki teknolojiyle o görüntülerin çekilemeyeceğidir.

    her ne kadar bunlar ilgi çekici tezler olsa da bu,abd'nin uzay konusunda ileri bir devlet olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük