eğer buzlu içecekseniz bu harikayı çok bekletmeyin derim. eğer çok bekletirseniz o buzlar erir ve o güzelim espresso acı suya dönüşür benden söylemesi.
[VERSE 1]
Mis canciones son de la re-revolución
Mi corazón me duele por mi generación
If you love me, we can marry on the west coast
On a Wednesday, en el verano, en agosto
[CHORUS]
I don't speak your, I don't speak your language
Oh, no
(La-la-la-la-la-la-la)
I don't speak your
(Won't speak your)
I won't speak your
(Won't speak your)
Jesus Christo
(La-la-la-la-la-la-la)
Ahhhhh America Americano
Ahhhhh America Americano
[VERSE 2]
I will fight for, I have fought for how I love you
(La-la-la-la-la-la-la)
I have cried for, I will die for how I care
(La-la-la-la-la-la-la)
In the mountains, las campanas están sonando
(La-la-la-la-la-la-la)
Todos los chicos
(Chicas)
Y los chicos
(Chicas)
Están besando
(La-la-la-la-la-la-la)
[CHORUS]
I don't speak your, I don't speak your language
Oh, no
(La-la-la-la-la-la-la)
I don't speak your, I won't speak your
Jesus Christo
(La-la-la-la-la-la-la)
I don't speak your
(Won't speak your)
I won't speak your
(Won't speak your)
Americano
I don't speak your
(Won't speak your)
I won't speak your
(Won't speak your)
Jesus Christo
Ahhhhh America Americano
Ahhhhh America Americano
Ahhhhh America Americano
Ahhhhh America Americano
[BRIDGE/OUTTRO]
Don't you try to catch me,
Don't you try to catch me
No! No! No! No!
I'm livin on the edge of,
Livin on the edge of the law, law, law, law
Don't you try to catch me,
Don't you try to catch me
No! No! No! No!
Don't you try to catch me,
Livin on the edge of the law, law, law, law
lungo'dan farki espressonun uzerine eklenen sudur yani kahveden fazla miktarda su gecirilmesi sozkonusu degildir, dolayisiyla kafeini lungo'ya gore cok daha dusuktur.
espresso nun seyreltilmiş halde sunulan biçimidir. kremasız ve şekersiz servis edilir. en klasik kahve çeşitlerindendir. kremasız ve şekersiz içilmesi de benim tavsiyemdir; tadına daha iyi varılır. sabah ayılmaya, sigara içmemek için kendini oyalamaya birebirdir.
bana bi cafe americanoo! diye çok da cool! bi sipariş verme stili vardır...
sert bir kolombiya kahvesi çeşididir. manisa da xtanbul adındaki kafe de bizzat ben tarafından denenmiş ve beğenilmiştir. ayrıca bazı ağrı ve hastalıklara da şifa niyetine içilmelidir.
(bkz: diş ağrısı)
(bkz: kabız)
51 benzeri iskambil oyunudur. 3 veya daha fazla kişiyle oynanır. ortadan açmadan da kağıt alabilirsiniz, hatta size atılmayan bir kağıdı eğer atılan kişi almıyorsa da alabilirsiniz, fakat karşılığında yerden bir ceza kağıdı çekilir, ayrıca da kasaya belirlenen miktarda ceza ödenir. açmaya başlamak için, o elin kuralı olan şekli tamamlamalısınız. daha sonra her peri açabilirsiniz. kasaya her el için herkes para koyar. parayı oyun sonunda birinci kazanır. puanlaması tıpkı (bkz: elli bir) de ki gibi elde kalan kağıtların sayımıyla yapılır. hiç açamayan 100 yer, son el açamayanlar da 100 yer. çifte gidilmez.
seri: mesela; sinek 1 2 3 yanyana gelerek 3'lü seri oluşturur. yada karo 6 7 8 9 yanyana gelerek 4'lü seri.
küt: mesela 1 1 1 yanyana gelerek 3'lü küt oluşturur. yada valevalevalevale yanyana gelerek 4'lü küt oluşturur.
2005 yapimi kevin noland filmi. unlu oyuncu yok icinde, ama konu cok hos bir sekilde islenmistir.
universiteden mezun olan chris, kariyerine baslamadan once, iki arkadasiyla birlikte kucuk bir avrupa seyahatine cikar. film, ispanya'da boga guresi kutlamalarinin oldugu bir meydanda toplanmis binlerce insanin cekilmesiyle baslar. chris'in sirt cantasi calinir, ancak sonradan tanistigi kiz (adela), kahramanimizin cok da sanssiz olmadigini gosterir...