Şehirler arası Otobüs'teki tablet benzeri şeye bunu koymuşlar, açıklamayı okuyunca beğendim açtım. Başında +18 ibaresi vardı fakat o sahneleri kesmişlerdir heralde diye düşündüm. Düşündüğüm gibi kesmişler fakat başroldeki kadının sütyensiz dolaşmasını kesmemişler doğal olarak, çünkü bütün film öyle geziyor. arka çaprazda başörtülü bacılar vardı. Filmi izlerken gerim gerim gerildim açıkçası. Farkettim ki; Bana tek başıma izlerken sıradan gelen bu cinsel içerikler, insanlarla izleyince, küçükken aileyle birlikte tv izlerken öpüşme sahnesine denk gelindiğinde olduğu gibi, beni gerebiliyor. Bu da böyle bir fark edişimdir.
Filmin başrollerini oluşturan beşli über iyi oyuncular olduğu için beklenti yükseliyor açıkçası.
fakat bazı konular sanki hep eksik kalmış hissiyatı yaratıyor izlerken "lan ben bişey mi kaçırdım amk ?" sorusunu soruyor izleyici kendine sevgili okur. Örneğin Bradlery Cooper'ın müdürüyle sürekli konuştuğu şu buzda balık avlama hikayesi nihayetlendirilmiyor, bahsedilen yolsuzluk çok küçük bir mebla en azından günümüz Türkiyesi'ne göre. Hikaye zaten klişe olduğundan birde üstüne bunlar eklenince çokta tatmin etmiyor izleyiciyi.
(bkz: christian bale)bu filmde ise aldığı tam 45 kilo ile meslek aşkını birkez daha ortaya koyuyor açıkça, insan ister istemez (bkz: The Machinist) filminde ki iskeletor halini getiriyor gözünün önüne.Sırf bale için bile filme saygı duyuyor insan.
Son olarak birbirilerine benzer özellikler taşıdıklarından söylüyorum (bkz: the wolf of wall street) bence daha güzel bi film.
keyifli bir film. konusu 1978'te geçtiği için kıyafet, ortam ve fon müzikleri de ayrı bir tat katmış. kadro sağlam. bu film -şaheser denemese de- oldukça ilgiyle izleniyor. film başarılı bale-cooper-adams üçlüsü ağırlıklı ilerliyor; arıza kadın rosalyn * ise ne zaman kezbana, ne zaman güçlü kadına; ne zaman aptal sarışına, ne zaman piçliğin derinliklerine inen hatuna dönüşeceği belli olmadığından , filme ayrı bir renk katıyor. belediye başkanı karakterinin artılı eksili yönlere sahip tiplemesi de hoş olmuş. robert de niro abinin kısa ve öz ama mevzuya damgasını vuran performansının yine hastasıyız.
oyuncu kadrosunun hakkını vermeyen film. ne kadar ödül aldı bilmiyorum ama "oyunculuk" değil de "film" bazında ödül aldıysa onların da hakkını vermeyen film.
iki buçuk saat boyunca/sonunda filme dair tek merak ettiğim şey buzda balık tutma hikayesi oldu. sanırım en rezil tarafı da bu zaten filmin. oyuncular karakterle o kadar bütünleşmişken, mekan ve aksesuarlar dönemi tam anlamıyla yansıtırken yine de eksiklik kalıyor filmde.
christian bale'in oynadığı tüm filmleri izlemiş ve hem kendisine hem de filmleri için girdiği değişimlere hayran bir izleyici olarak seneler sonra kendisinin belki de bu film için girdiği devasa göbek içeren değişiminden pişmanlık duyacağını düşünmekteyim, bence değmezmiş çünkü.
yine de "illa izleyeceğim" diyorsanız izleyin tabii, bol bol göreceğiniz amy adams hatun kişisi de yanınıza kar kalır - ki onun aşırı aşırısı açıklığı da filmin rahatsız edici diğer bir tarafıydı. büyük bir beklentiyle ekran başına geçip hüsranla kalkan bünyenin isyanıdır bu da abiler. sanırım david o. russell filmleriyle yıldızım pek barışık değil.
jennifer lawrence gibi bir güzelliğe rağmen izlerken ara sıra sıkıldım. yine de güzeldi ama now you see me tadında abartı ama çok da abartılmaması gereken bir film. şahsi notum 6.8.
zorlama olarak nitelendirilmesi pek mümkün olan film. senaryoyu çok dolandırmışlar ilkin, çekimler de dolandırıcılık konulu bir filme göre ağır seyretmiş. oyunculuklarda ise çok kısa bir süre rol almasına rağmen elbette üstat robert de niro öne çıkmıştır, hele arapçayı bile hayranlıkla dinletmesi ayrı bir olaydı. amy adams ın da akıllarda yer edici bir performans sergilediği kesindir. bu oscar işini pek siklemeyen biri olduğum realitesi bir yana, hiçbir ödül almaması yerinde olmuştur denebilir.
zannımca son sahnesi olmasa oscarın yanından bile geçmeyi hak etmeyen bir filmdir . ancak christian bale ve amy adamsın oyunculuğuna diyecek bir şey yok . lawrance ise tam oturmamış .
kadının üzerinde derin dekolteli bir anvelop elbise ve dönemin disko ruhu tamamiyle filmin içerisinde. bale'nin altın takıları sıradışı. acayip keyifli bir film. bu da iyi hani,
david russell'ın yönettiği 2013 yapımı müzikleri güzel olan başrollerinde christian bale ile amy adams'ın bulunduğu yardımcı rollerde ise bradley cooper ile jennifer lawrence'ın olduğu ortalama üstü bir film. en iyi film oscar'ını kesinlikle haketmiyormuş 12 years a slave varken zaten adı bile geçmez.
amy adams filmde öyle güzeldi ki jennifer lawrence'ı çok sempatik bulan beni büyüledi ve j-law'u geride bıraktı diyebilirim.
christian bale bu film için gerçekten göbek yaptı mı? bilmek isterim ama 57-58 kiloya düşebilecek kadar psikopat bir oyuncu olduğunu hatırlayınca mümkündür diyorum.
amy adams ve de niro yardımcı oyuncu oscar'ı adaylığı ve sonrasında ödülü alabilirlerdi aslında. bunu hakedecek bir performans gösterdiler. ama wolf of wall street'i tek başına sürükleyen Leo'ya bile nanik çeken akademi tabii ki de boş geçti.
bu arada wolf of wall street'i tekrar seyrettim de arkadaş dicaprio'nun yanına bir tane adam koyaydınız ya la adamın yükünü paylaşsın. yan rollerdeki herkes mi tırt olur bi filmde.
oscar için fazlasıyla tırt filmdi, nitekim öyle de oldu.
hele ki en iyi film olayı, eskaza bu film alsa torrentle vedalaşmayı düşünüyordum o derece.
bu yılki oscar adaylıklarında ne aman aman bir oyunculuk, ne aman aman bir görsellik, ne bir yeni yetenek. alayı tırttı lan.
resmen holivut kekledi bu yıl dünyayı. akademi de el mahkum ayak uydurdu napsın gariplerim.
klasik scorsese filmlerinin bir adım gerisinde kalmış lakin bu yıl karşısında ciddi rakipler olmayınca çok hak etmese de ön plana çıkmayı başarmış film. kısaca filmle ilgili beklentileriniz yüksek olmasın.