bu aralar ülke gündeminden bunalıp eğlenmek isteyenler için seçilecek son film olmalıdır. yolsuzluk, rüşvet, rant, yabancıların vatandaşlığa geçirilmesi için kurulan gizli bağlantılar, milyon dolarlar...
gerçek bir hikayeden yola çıkan, 1970'lerin amerika'sını anlatan filmde günümüz türkiye'sini bulmak insana garip geliyor.
üstelik zamanlaması manidar.
tüm kayış belediye başkanının "hayal eder ve yaparız" sözlerinin hayaldi gerçek olduyu çağrıştırmasından sonra kopuyor zaten. ulen yolsuzlukta bile amerikanın 40 yıl gerisinden geliyoruz.
amy adamsı çıplak görmekten gına gelen film. oyunculukta ekstra bir şey görmesem de christian baleın bu film için yeni bir şekle girmesi tebessüm ettirdi. dekor olarak tatmin eden bir filmdi.
--spoiler-- christian bale 4. kez bir film için kilo almış ya da vermiştir. hatta filmde robert de niro onu tanıyamamış ve tanışmak istemistir. bradley cooper oynadığı karakterin saçlarının kıvırcık olmasını önerip saçlarına kıvırcık yapan zımbırtıdan takmıştır. jennifer lawrenceın amy adamsı tuvalette dudaklarından öptüğü sahne amy adamsın fikriymiş.
film boston maratonunda çıkan olaylardan ötürü kesintiye uğramış ve bu sırada başrol oyuncuları kurbanları hastanede ziyaret etmiş. jeremy rennerın şehirde turladığı sırada elini öptüğü bebek kendi evladıymış hatta onu kucağında tutan kadın rennerın kız arkadaşıymış.
film genel olarak senaryoya bağlı kalmadan doğaçlama oynanmış. yönetmenin tek istediği oyuncuların karakterlerin içine girmesiymiş
film yönetmen david o. russellin en iyi filme aday gösterilen ikinci filmi (ilki silver lining of playbook 2012)
--spoiler--
Filmin başrollerini oluşturan beşli über iyi oyuncular olduğu için beklenti yükseliyor açıkçası.
fakat bazı konular sanki hep eksik kalmış hissiyatı yaratıyor izlerken "lan ben bişey mi kaçırdım amk ?" sorusunu soruyor izleyici kendine sevgili okur. Örneğin Bradlery Cooper'ın müdürüyle sürekli konuştuğu şu buzda balık avlama hikayesi nihayetlendirilmiyor, bahsedilen yolsuzluk çok küçük bir mebla en azından günümüz Türkiyesi'ne göre. Hikaye zaten klişe olduğundan birde üstüne bunlar eklenince çokta tatmin etmiyor izleyiciyi.
(bkz: christian bale)bu filmde ise aldığı tam 45 kilo ile meslek aşkını birkez daha ortaya koyuyor açıkça, insan ister istemez (bkz: The Machinist) filminde ki iskeletor halini getiriyor gözünün önüne.Sırf bale için bile filme saygı duyuyor insan.
Son olarak birbirilerine benzer özellikler taşıdıklarından söylüyorum (bkz: the wolf of wall street) bence daha güzel bi film.
David Russel'ın, Fighter filminden Christian Bale ve Amy Adams'ı, Silver Linings Playbook filminden de Bradley Cooper, Jennifer Lawrence ve Robert de Niro'yu alarak combo yapacağı filmdir. Efendim dönem filmi olması sebebiyle saçlar makyajlar bildiğimiz yakışıklı abileri ( Bale ve Cooper) GTA'dan fırlamış duruma getirmiştir ama olsun. Sonuçta sarı saçlar mavi gözler kaslı vücutlar nereye kadar. Amy Adams(yengeniz olur) ödül alabilir yazın bir yere. Bir fragmandan anlarım ben.
bradley cooper son iki - üç filmdir hep looser tipleri oynuyor. christian bale oldukça iyi iş çıkarmış ama filmin yıldızı kısacık rolüne rağmen de niro.
jennifer lawrence denen ergeni oyuncu olarak hiç beğenmiyorum ayrıca bence güzel de değil. Amy Adams bu filmde hem güzelliğiyle hem de oyunculuğuyla lawrence'ı ezmiş geçmiş. ayrıca jennifer lawrence'a oynatılan rol de yanlış 30larının sonunda white-trash bir tip lazımken lawrence'a bu rolü itelemek facia olmuş...
yapımcıları tahmin ettiğim kadarıyla filme çok güveniyorlar ama 5 üzerinden 3-3,5'luk bir film... efsane, kült falan olmaz, olmayacak.
gidip de sinemada seyredilecek film değil. internetten seyredin geçin...