geçen yıl kuzenimle almanya üzerinden fransaya uçuyoruz, kuzenim fransa vataşı ben ise türk. Pasaport kontrolünde türk pasaportuna burun kıvıran bayan polis bir takım sorular soruyor, ''neden burdasın?, fransaya nasıl gideceksin, uçagın kaçta, paran var mı, alış veriş mi yapacaksın, ögrenci misin?'' kesinlikle bir vize mülakatında sorulmayan sorular, sonrasında turist olarak geldigimi alışveriş yapacagımı gezip tozacagımı v.s söylüyorum bana; '' iyi peki tüm bunları hangi para ile yapacaksın üzerinde ne kadar para var?'' diye soruyor. Ben nacizhane 3,000 TL limitli kendimce kıçı kırık gördüğüm american express kartımı gösteriyorum. Yaklaşık 10 dakikadır beni bekleten Polis gayet memnun ve biraz önce sarfettiklerinin geçersizliğinden emin tebessüm ederek hoşgeldiniz diyerek kartın gösterilmesinden sonraki geçen 10sn süre içerisinde geçmeme izin veriyor.
yani bu american express denilen şey, dünyada türkiye cumhuriyeti pasaportundan daha çok geçerliliği olan bir kart.
Avantajlarını sadece yurtdışı kullanımlarıyla (gerek birebir, gerekse internet alışverişleriyle) sınırladığı için kapattırdığım kredi kartı. iki ay öncesine kadar birçok türk orijinli mağazalarda ödeme ve indirim kolaylığı tanıyordu. Mevcut protokollerinde değişikliğe gitmeleri kötü olmuş. Memnundum ve bu beni üzdü.
an itibariyle , kate winslet' lı süper reklamıyla televizyonlarda arzı endam etmiş kredi kartı, tam da mastercard tan daha güzel bir reklam kampanyası yapılamaz heralde diye içimden gecirirken. zorlayacak gibi duruyor.
Az önce alayım diye yalvardılar. Yanlız yıllık 75 dolar kart ücreti çok yüksek geldi. Hayır o parayı vermek mesele değil de beni 100 dolarlık kaşıyacak mı?
migros'ta taksit yapmayan kredi kartı kart değildir sloganıyla çıkaracağım deli etmeyin adamı express kartının karşısında hiç bir şansı olmayan plastik müsvedde.
at 17 i went to prison for murder(17 yaşımda cinayetten hapise girdim)
by 19 i was penniless and heart broken(19 yaşımda parasız kaldım ve kalbim kırılmıştı)
i almost drown to 20(20 yaşımda boğuluyordum)
my mind start to go at 24(24 yaşımda artık aklımı kaybediyordum)
then i have my memory erased at 28(28 yaşımda hafızamı sildirdim)
and by 29 i was in neverland(29 yaşımda olmayan ülkedeydim)
my real life doesnt need extra drama(gerçek hayatım ekstra bir dramaya ihtiyaç duymuyor)
that is why my card is american express(bu yüzden kartım american express)
bu kadar iyi bir reklam text'i görmedim ben. american express aldırır bunlar insana zorla..
23ümde öldüm, 25imde kendimi nepalde buldum, 28imde artık hiç olmayacağım kadar piskopattım tadında bir reklamında hem müziği, hem kadının ses tonu, hem de içeriği ile insanı piskopata bağlayıp moral çöküntüsü yaşattırabilecek kart. değişik bir dikkat çekme yöntemi.
en son dönen reklarımda 'amerikan express' telafuzu yüzünden seslendiren adama kafa göz dalmak istediğim kredi kartı. o ne ya. tüm reklam normal konuşuyor sıra o kısma gelince adamın içine ruh giriyor. çıkarmak lazım.
mensei amerika birlesik devletleri olan, her urun gibi turkiye'de gereksiz olarak karizma unsuru muammelesi gormektedir tipki gayet orta duzey bir marka olan levi's ya da starbucks gibi..gel gelelim ki american express'in platinum ve centurion tipleri gercekten cok buyuk avantaj sagliyor, eger hakikaten saglam bir yillik geliriniz varsa..amerika'da centrurion kart almak icin bir kereye mahsus olmak uzere 5000 dolar , senelik olarak da 2500 dolar odemek gerekiyor idi bilmem ucret degismis midir.luzumsuz bir bilgi olarak sunu ekleyeyim hemen, dunyada uzerinde 64000 kullanicisi varmis bu centurion isimli kartin.