üzerine düşünüldükçe, sırrına vâkıf olundukça ismet özel'e daha da hayran bırakan; o'nun türk tarihinin -evet türk tarihinin- en önemli mütefekkirlerinden birisi olduğunu şeksiz bir biçimde ortaya koyan arapça "inandım" anlamına gelen -bir de amentü duası vardır- şiirdir.
"
..
çanlar sustu ve fakat binlerce yılın yabancısı bir ses değdi minarelere
tanrı uludur tanrı uludur.
polistir babam. cumhuriyetin bir kuludur
ismet özel'in muhteşem ötesi şiiri. Okunması gerekir.
--spoiler--
Dilce susup
bedence konuşulan bir çağda
biliyorum kolay anlaşılmayacak
kanatları kara fücur çiçekleri açmış olan dünyanın
yanık yağda boğulan yapıların arasında
delirmek hakkını elde bulundurmak
--spoiler--
ve melâiketihi,
ve kütübihî ve rusülihî ve'l yevmi'l-âhıri
ve bi'l-kaderi, hayrihî ve şerrihi mina'llâhi teâlâ
ve'l-ba'sü ba'de'l mevt.
Haggun, Eşhedü en lâ ilâhe illAllâh ve eşhedü enne
Muhammeden abdühû ve rasûlühü.
Allah-u Teâlâ'nın varlığına ve birliğine inandım. Allah-u Teâlâ'nın meleklerine inandım; Allah-u Teâlâ'nın kitaplarına inandım. Allah-u Teâlâ'nın gönderdiği Peygamberlerine inandım. Âhiret gününe inandım. Kader, hayır, şer her şeyin Allah'ın yaratmasıyla olduğuna inandım. Öldükten sonra tekrar dirilmek haktır. Şehâdet ederim ki Allah'tan başka hiç bir ilâh yoktur. Ve yine şehâdet ederim ki Muhammed (aleyhisselâm) Allah'ın kulu ve elçisidir.
Şehadet ve tevhit inancını dile getirerek Müslümanların imanını tazeledigi mübarek duadır.
godiva'nın hikayesini okuduktan sonra onunla ilgili dizeyi mi yazsam acaba diye düşünmüştüm fakat marşlara olan hastalığımdan dolayı bu dizeler ağır bastı.
cumhuriyette iki ismet var. biri put dikti, diğeri yıktı.
Ezan sesi duyulmuyor
Haç dikilmiş minbere
Kâfir Yunan bayrak asmış
Camilere, her yere
Öyle ise gel kardeşim
Hep verelim elele
Patlatalım bombaları
Çanlar sussun her yerde
Çanlar sustu ve fakat
binlerce yılın yabancısı bir ses
değdi minarelere:Tanrı uludur Tanrı uludur
Hayat
dört şeyle kaimdir, derdi babam
su ve ateş ve toprak.
Ve rüzgâr.
ona kendimi sonradan ben ekledim
pişirilmiş çamurun zifiri korkusunu
ham yüreğin pütürlerini geçtim
gövdemi alemlere zerkederek
varoldum kayrasıyla Varedenin
eşref-i mahlûkat
nedir bildim.
amentü billahi ve melaiketihi ve kutubihi ve rusulihi vel yevmil ahiri ve bil kaderi hayrihi ve şerrihi minallahi ve teala. vel ba'su badel mevti hakkun - eşhedu enla ilahe illallah, ve eşhedu enne muhammeden abduhu ve resuluhu.
"Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna iman ettim. Ölümden sonra diriliş gerçektir. Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in onun kulu ve elçisi olduğuna şahadet ederim."
“..Budur işte bir daha korkmamak için korkmaz görünen korku.
işte şehirleri bayındır gösteren yalan,
işte mevsimlerin değiştiği yerde buharlaşan,
kelepçeler, sürgünler, gençlik acılarıyla
güç bela kurduğum cümle işte bu;
ten kaygusu yüklü ağır bir haç taşımaktan tenimin olanca ağırlığı yok oldu.
Solgun evler, ölü bir dağ, iyice solmuş dudak bile bir bir çınlayan
ihtilal haberidir,,
türk şiirinin mihenk taşı olan şiirlerinden biridir. hayatın farklı dönemlerinde, tekrar tekrar okuyup idrak edilmesi gerekir. varoluş sancısı, insan ruhundaki çürüme ve kul olmak kavramları bizi her yaşta, her zaman yakalayabilir.