o kadar kolaydı ki bu, söylemeye fazlasıyla zorlandı. sonunda tüm cesaretini topladı ve hastanın yüzüne bakmaksızın konuşmaya başladı: "ne kadar sahte dostlarım var; ve ben bazı dost sıfatı taşıyanlara göre ne kadar sahteyim. ah bu dünyanın da teatralliği olmasa.. hiç çekilmezdi değil mi olmasa ? neyse önemli olan şimdi bu değil; anneni kurtaramadık,öldü,metin olmalısın dostum." dedi.
+Hastanın yakınımısınız?
-Yakını olmasam niye yoğun bakımının önünde saatlerce bekleyim amk.
+Doğru söylüyorsun yoğun bakım önünde senelerdir süren bir mantık hatası var.
-Çok okuyotuyorlar size çok o kadar sene adam tabi kafayı yer.
(bkz: doktora ayar vermek)
öyle bir konuşur ki yakınınız öldü sanırsınız. o yüz ifadesini görüp keyiflenip hastayı müşade altına aldık şu süre sonra görebilirsiniz der ve gider.... o kadar okuduk ben orda altına sıçıttıracam kaçarın yok der.
doktor genelde ameliyattan çıkmaz. hele ameliyat günüyse doktor ameliyathanede durur, hastanın biri gider biri gelir. nefes almaya vakit yoktur. hasta değişimi sırasında da doktor ya tekrar steril hale gelmeye çalışır ya da hastanın dosyalarını doldurmakla, kullanılan malzemeleri listelemekle uğraşır. genelde hasta yakını doktoru ameliyattan hemen sonra göremez. herşey filmlerde görüldüğü gibi değildir. tabi ameliyatta olağandışı bir durum olmadığı müddetçe. yani doktoru görmüyorsan bir problem yoktur.
kısacası ameliyattan çıkan doktor hiçbir şey söyleyemez, çünkü çıkmaz. *