diyarbakır'ın eski ismidir. diyarbakır'ın kürtçe karşılığı değildir yani kürtçe bir şey duyduğunda tüyleri diken diken olan klavye vatanseverleri.
izmir'e smyrna, ankara'ya enguru, antalya'ya Pamphylia, burdur'a da Askaniya deyince sorun yok; ama diyarbakır'a amed deyince aboooovvvv. klavye vatanseveri ilgi budalası bir şaklaban da kürdoların uydurma dili demiş. ama ingilizce tabelalar çok güzel değil mi sizi gidi klavye vatanseveri çakma aktivistler sizi...
Bu fotoğraf 1993te Amedte bir mahkeme salonunda yabancı bir fotoğrafçı tarafından çekildi. 4 genç asker. iki asker kadını göz altından süzüyor. Şüphe ile bakıyorlar. Ortalarında bir sivil adam oturuyor. Ve bir kadın önlerinde. Hakim sorgusunda. Belli ki kadın ifade veriyor. Bu foto dünya basını olmak üzere pek çok yerde geçen bir kare. Peki fotonun hikayesi ne? Hikaye ilginç aslında. Temiz giyimi ve asil duruşu ile militarizmin resmiyeti önünde duran ve fotoda ki tek güvenli duruşa sahip kadın aslen Denizlili. Mahkemeye çıkıp yargılandığı zaman yaşı 21 idi. 1988 yılındabir Kürt ile evlendi ve izmire gitti. Yüksek Hemşire okulunda okumaya başladı. Kürt siyasal hareketi ile tanışması da evliliği ile doğrudan ilgili. 93 yılında Cizre yakınlarında yakalandı. Ona isnat edilen suç: Yasa dışı/bölücü terör örgütüne yardım ve üyelik. Arkada duran ve oturmuş, yüzü bezmiş sivil siyah giyimli adam, bir korucu. Askerlerin arasına sinmiş, güveni ve gücü onlardan bilmiş ve görevini yapmış olmanın garip huzuru ile oturuyor orada öylece. Tam da olması gereken yerde. Arkada Yani arkadan vuran adam kendisi. Bu kadının yakalanmasında rol alıyor. Yargılanan bu kadın 12 yıl 6 ay ceza aldı bu yargılandığı mahkemeden. Adı Yıldız Alpdoğan. Kendisi Süleyman Alpdoğan ile evlenmişti Süleyman Alpdoğan, yani bildiğiniz adı ile Hozan Serhad
